Malatya, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Adıyaman'daki Eğitim-Bir-Sen şubelerince, Danıştay 8. Dairesinin ilköğretim okullarında uygulanan "Öğrenci Andı"nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesine tepki gösterildi.

Eğitim-Bir Sen Malatya 1 No'lu Şube Başkanı Kerem Yıldırım, şube binasında düzenlediği basın toplantısında, Danıştay 8. Dairesinin, idarenin takdir hakkını hiçe sayarak, hukuki denetimin dışına çıkıp, hiçbir pedagojik ve bilimsel verilere dayanma ihtiyacı duymadan ilköğretim okullarında "Öğrenci Andı"nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal ettiğini ifade etti. 

Pedagojik veya hukuki hiçbir dayanak göremedikleri gerekçeli kararda, ülke gerçekliği ve toplumsal mutabakat bir yana uluslararası hukuk ve anayasanın dahi görmezden gelindiğini öne süren Yıldırım,  şöyle devam etti:

"Danıştay, vermiş olduğu kararda, temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, darbe dönemi anayasalarıyla şekillenen eski Türkiye'nin ezberlerini gerekçe olarak sunmuş, hukukun evrensel ilkelerini gözardı ederek toplumsal birliğe ağır bir darbe vurmuştur. Dayatmacı, ayrımcı, dışlayıcı, Türkiye'nin taraf olduğu başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere birçok uluslararası sözleşmeye ve doğal hukuka aykırı, eski Türkiye'nin en önemli vasfı olan toplum mühendisliğinin tezahürü, farklılıkları yok sayan hatta zor kullanarak değiştiren, tek tipleştirme politikasının esas alındığı, militarist toplum kurma özleminin ürünü olan andımızın tekrar hortlatılması sonucunu doğuracak bu kararı kabul etmediğimizi dile getiriyor, itiraz merciinin adaleti ve hukuku tesis edeceğine olan inancımızı koruyoruz."

Yıldırım, bu konuda sorumluluğun siyasi iradede olduğunu aktararak, antidemokratik ve evrensel hukuka aykırı karara tepkisiz kalınmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun da şube binasında düzenlediği basın toplantısında, mahkemeye göre Milli Eğitim Bakanlığının "Andımız"ı kaldırırken bilimsel bir gerekçeye dayanmadığını ifade etti.

Mahkemenin, Andımız'ın kaldırılmasının eğitime etkileri, ya da Andımız'ın gerekliliği konusunda hiçbir bilimsel gerekçe öne süremediğini iddia eden Coşkun, şunları kaydetti: "Kararı hiçbir bilimsel veriye veya araştırmaya dayandıramamıştır. Yine kararda öğrenci andının kaldırılmasındaki eğitim biliminin gerekleri ve pedagojik formasyon ilkeleri bakımından araştırma, inceleme ve tespit yapılmadığı ileri sürülmektedir. Oysa ki kararın dayanağı kılınan Milli Eğitim Temel Kanunu ve uzun süredir uygulanmakta oluşunun arkasında eğitim biliminin hangi gereklerinin ve hangi pedagojik formasyon ilkelerin durduğu mahkemece gözardı edilmektedir. Kararda Andımız'ın 'Türk devletini ve milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlayacak yeni nesillerin yetiştirilmesi olan milli eğitim sistemimizin temel amaçlarını gerçekleştirmesini içeriği itibarıyla sağlamaya yardımcı olabilecek nitelikte' olduğu gibi kerameti kendinden menkul bir gerekçeye yer verilmiş ancak bunun neye dayanarak tespit edildiği koca bir soru işareti olarak durmaktadır."