- İngilizce öğretmeni Şahab:
"Allah'a şükürler olsun yaklaşık 2 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Eşim ve çocuklarımla mutluyum. Ben işimi yapıyorum, çocuklarım okula gidiyor ama her şeyden önemlisi güvendeyiz ve rahatız. Daha ne isteyebiliriz ki?"
- Sosyal bilgiler öğretmeni Nebi: 
"Öğretmen olabilmek için yıllarımı verdim ama savaş Suriye'de bu işi yapmama mani oldu. Şimdi buradayız ve sanki ülkemizde gibi işimizi yapıyoruz. Allah, bize bu imkanı veren Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun"

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve burada minik vatandaşlarını geleceğe hazırlama imkanı bulan Suriyeli öğretmenler, gurbette de olsa mesleklerini sürdürebilmenin mutluluğunu yaşıyor. 

Suriye'de devam eden savaş nedeniyle doğup, büyüdükleri vatanlarını terk etmek zorunda kalan yüzlerce sığınmacı öğretmen, Türkiye'de misafirler için açılan okullarda mesleklerini icra ediyor. Yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen, öğretmenlik görevini yapabilmenin huzurunu yaşayan savaş mağduru eğitim neferleri, Suriyeli miniklerin eğitim ve öğretimden geri kalmaması için mücadele ediyor.

Türkiye'de sığınmacılara kucak açan kentlerin başında gelen ve yaklaşık 600 bin Suriyeli'nin bulunduğu Şanlıurfa'da, 57 bine yakın Suriyeli çocuk, geleceğe hazırlanıyor. 

Çeşitli mahallelerde açılan 50'nin üzerinde okulda görev yapan 2 bin 120 Suriyeli öğretmen, gurbette de olsa mesleklerini sürdürebilmenin mutluluğunu yaşıyor. 

Suriyeli Misafirler Eğitim Merkezinde görevli İngilizce öğretmeni Baraa Şahab, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de savaştan önce Humus ve Deyrizor'da 15 yıl öğretmenlik yaptığını, savaş nedeniyle 3 yıl önce Türkiye'ye sığındıklarını anlattı. 

Başta gurbette olmanın getirdiği zorluklarla alışmakta sıkıntı yaşadığını belirten Şahab, "Mesleğimi yapıyor olmak her şeye rağmen tabii ki güzel bir duygu. Türk hükümetine ve halkına bize sahip çıktıkları için ne kadar teşekkür etsek azdır. Biz Beşşar Esed'in bombardımanından kaçtık. Evlerimiz yıkıldı, okullarımız yerle bir oldu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde burada çok iyi ağırlandık. Allah'a şükürler olsun yaklaşık 2 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Eşim ve çocuklarımla mutluyum. Ben işimi yapıyorum, çocuklarım okula gidiyor ama her şeyden önemlisi güvendeyiz ve rahatız. Daha ne isteyebiliriz ki?"

- "Gurbette gibi değiliz"

Mesleğinin baharında ülkesinden koparılan sosyal bilgiler öğretmeni Ali Şeyh Nebi de 4 yıl önce Rakka'dan Şanlıurfa'ya geldiğini ve burada ailesiyle hayatlarını sürdürdüklerini dile getirdi.

Yıllarca öğretmen olabilmek için okuduğunu ancak savaşın hayalindeki mesleği yapmasına mani olduğunu aktaran Nebi, şunları kaydetti:

"Üniversiteyi bitirdikten sonra 2 yıl Rakka'da görev aldım. Sonra çatışmalar şiddetlenince ailemle buraya geldik. Bu kadar uğraştan sonra insanın ülkesinden koparılması çok acı. Savaştan kaçtığımız için, ülkemizi bırakıp geldiğimiz için, insanlar öldüğü için tabii ki üzgünüz. Ancak burada gurbette gibi değiliz. Bir Türk'ün yararlandığı tüm imkanlardan faydalanabiliyoruz. Çocuklarımız için okullar açıldı. Nasıl 'iyi değiliz' diyebiliriz ki? Ben bu mesleği çok seviyorum. Öğretmen olabilmek için yıllarımı verdim ama savaş Suriye'de bu işi yapmama mani oldu. Şimdi buradayız ve sanki ülkemizde gibi işimizi yapıyoruz. Allah, bize bu imkanı veren Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun. Suriye'de bu çocuklar okuldan mahrum bırakıldı. Şu anda bile oradaki çocuklar eğitime devam edemiyor ama buradakiler en güzel şekilde geleceğe hazırlanıyorlar. Sadece bunun için bile ne kadara teşekkür etsek az."

Sınıf öğretmeni Rim Süheyl ise 2 yıldır Türkiye'de görev yaptığını ifade ederek, Suriye'de bu işi yapamadığı için hüzünlü olduğunu aktardı.

Ayn el-Arap (Kobani) bölgesinden gelen beden eğitimi öğretmeni Ahmet Ramo da çatışmaların içinden çıkan çocukları eğlendirmenin zor olduğunu dile getirerek, öğrencilere faydalı olmaya çalıştıklarını söyledi.