İstanbul’da düzenlenen Sermaye Piyasaları Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin altyapı yatırımları ve büyük projeler konusundaki kararlılığı tüm dünyanın dikkatini çekecek düzeyde güçlüdür. Bu yıl pek çok olumsuzluğun yanı sıra bir de darbe girişimi yaşamış olmamıza rağmen dünya çapında öneme sahip projeleri ardı ardına hizmete açtık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sermaye Piyasaları Kongresine katıldı. İstanbul Wyndham Grand Otelde gerçekleşen kongrede, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan kongrede bir konuşma yaptı.
 

“İSTANBUL’U FİNANS MERKEZİ YAPMA ÇABALARIMIZ, BU KONGRE İLE BİR ADIM İLERİYE GİDECEK”

Kongrenin Türkiye ekonomisi, yatırımcılar ve tüm dünya için hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’u finans merkezi yapma yönündeki çabalarının, bu kongreyle bir adım daha ileriye gittiğine inandığını ve küresel bir platforma dönüşeceğini düşündüğü kongrenin, önümüzdeki yıllarda daha geniş katılımlarla ve daha etkili tartışma konularıyla devam edeceğini ümit ettiğini söyledi.

Küresel finans krizinin aradan geçen 8 yılı aşkın süreye rağmen, etkilerini hâlen sürdürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Krizin yol açtığı olumsuz tabloyu ortadan kaldırmaya yönelik adımların atılması, reformların yapılması konusunda arzu edilen ilerleme henüz kaydedilemedi. Maalesef, krizin müsebbibi olan ülkeler, sorunun çözümü konusunda yeteri kadar gayret sarf etmiyor, gereken fedakârlığı yapmıyorlar. Dünya ekonomisi, bu sebeple hâlâ kriz öncesi büyüme oranlarına ve istikrar ortamına kavuşamadı” diye konuştu.

“2003-2015 ARASINDA ORTALAMA BÜYÜME ORANI YÜZDE 4,7 OLDU”

Küresel finans krizi başladığında, bu krizin Türkiye’yi ‘teğet geçeceğini’ ifade ettiğini ve bu öngörüsünün birileri tarafından hafife alındığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2009 yılındaki küçülme dışında, bu kriz dönemini rekor büyüme oranlarıyla atlattığını, 2003-2015 yılları arasındaki ortalama büyüme oranının yüzde 4,7 olduğunu, son 3 yılda çok ciddi sıkıntılar yaşanmasına rağmen, Türkiye’nin büyüme rakamlarının ortalamanın üzerinde gerçekleştiğini aktardı.

Geçen yıl büyümede dünya ortalaması yüzde 3,1, gelişmiş ülkelerde yüzde 2 düzeyinde iken, üst üste 2 seçim ve ciddi terör olayları yaşamasına rağmen Türkiye’nin büyüme oranının yüzde 4 olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dolayısıyla Türkiye’nin durumu, dünya genelinden, özellikle de Avrupa’dan çok daha iyidir. Üstelik ülkemiz, diğerlerinden farklı olarak, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Kafkasya, Karadeniz gibi kriz bölgelerinin çok yakınında bulunuyor. Bilhassa komşularımız Suriye ve Irak’taki her gelişme, bizi çok yakından ilgilendiriyor. Bu derin istikrarsızlık ortamına rağmen Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda ilerlemeyi sürdürmesi takdire şayandır. Ülkemizin altyapı yatırımları ve büyük projeler konusundaki kararlılığı tüm dünyanın dikkatini çekecek düzeyde güçlüdür. Bu yıl pek çok olumsuzluğun yanı sıra bir de darbe girişimi yaşamış olmamıza rağmen dünya çapında öneme sahip projeleri ardı ardına hizmete açtık” şeklinde konuştu.

“DEVLETİMİZ, YENİ PROJELERLE ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEK İÇİN ÇALIŞIYOR”

Bu yıl Osmangazi Köprüsü ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü hizmete açtıklarını önümüzdeki ay sonunda Avrasya Tüneli’nin açılışını yapacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hızlı tren projeleri kapsamında 2018’de Ankara-Sivas, Ankara-İzmir ve Bursa-Bilecik hatlarının hizmete açılacağını, Londra’dan Pekin’e kesintisiz demiryolu projesinin en önemli etabı olan Kars-Tiflis demiryolunun yakında açılışının gerçekleşeceğini, gelecek yıl 18 Mart’ta Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolunun en önemli güzergâhı olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün temelinin atılacağını, Kanal İstanbul projesi için hazırlıkların sürdüğünü de bildirdi.

Türkiye’nin önemli büyük yatırımları arasında, inşası süren 3. Havalimanının, önümüzdeki ay açılışlarına başlanacak şehir hastanelerinin, Sinop ve Mersin-Akkuyu’da yapılacak nükleer santrallerin yanı sıra ile kamunun ve özel sektörün büyük yatırımlarının olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimiz ve firmalarımız her gün taş üstüne taş koymak, yeni projeler ve eserlerle ülkemizi büyütmek için çalışıyor” dedi.

KAMU-ÖZEL SEKTÖR İŞ BİRLİĞİ PROJELERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yatırımlar bakımından bir başka önemli özelliğinin de, dünyadaki en yaygın ve en başarılı kamu-özel sektör iş birliği projelerine ev sahipliği yapması olduğunu; Türkiye’nin bu anlamda örnek teşkil ettiğini ifade etti ve şunları söyledi: “Böylesine büyük bir altyapı yatırımı ihtiyacının, sadece kamunun kaynaklarıyla gerçekleştirilebilmesi mümkün değildir. Bu konu G20 Antalya Zirvesi’nde en önemli başlıktı ve orada tüm katılımcılar da Türkiye’nin bu konudaki örnekliğini özellikle ifade ettiler. Biz de sunumlarımızda bunun üzerinde ısrarla durduk. Özellikle finansman konusunda, mutlaka özel sektörün devreye sokulması gerekiyor. G-20 Dönem Başkanlığımız sırasında bu konuyu, üye ülkelerin gündemine getirdik. Bizim teklifimiz, diğer pek çok konu gibi, altyapı projelerinin de kamu-özel sektör iş birliğiyle yürütülmesidir. Bu şekilde özel sektörün finansman gücü ve dinamizmini yanına alan kamu, sosyal yardımlar ve destekler gibi diğer alanlara çok daha fazla kaynak ayırabilecektir. Türkiye, bir yandan uluslararası yatırım şirketleri için cazip imkânlar sunarak, diğer yandan kendi bankacılık sistemini güçlendirerek, yatırımların finansmanı konusunda şu ana kadar sıkıntı çekmemiştir.”

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için yatırımları çok daha fazla artırmak ve hızlandırmak, büyük düşünmek mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için de yerli ve yabancı tüm yatırımcıların finansman kaynaklarına erişimlerini kolaylaştırmak için harekete geçtiklerini; ancak birçok yerde provoke edildiklerini, önlerine bariyerlerin oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.

“BU ÜLKENİN AYAĞA KALKMASINA HEP BİRLİKTE DESTEK VERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şu değerlendirmelerde bulundu: “İşte bunu Körfez geçişinde yaptılar. Önce küresel sermaye buraya destek vermedi. Hatta yerli finans sektörü de önce girmedi. Önce kamu finans sektörü ile başlandı daha sonra özel sektör finans olarak buraya katıldı. Aynı durumu havalimanında da yaşadık. Şimdi sevgili dostlar, burada bir şeyi açık konuşmam lazım, o da şudur: Ben paranın siyasetinde Nurettin kardeşim kadar kabiliyetli değilim. Açık konuşacağım, o da şudur: Bir defa bu ülkenin değerlerine, bu ülkenin ayağa kalkmasına hep birlikte destek vereceğiz. Çünkü parayı yastığın altında saklamak nasıl bir gafletse, finans sektörünün de kasalarda tutması hayata piyasaya sürmemesi o denli gaflettir.”

2013 yılında yürürlüğe giren Sermaye Piyasaları Kanunu ile bu konuda yeni yöntemleri devreye aldıklarını; bankaların yanında hisse senedi, tahvil, bono, sukuk, gayrimenkul yatırım ortaklığı, altyapı gayrimenkul ortaklığı, gayrimenkul sertifikası gibi çok sayıda formülü, yatırımcıların hizmetine sunduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımcılara, “Banka kredisi yanında veya onun yerine, bu yöntemleri kullanarak, gelin faiz yükünüzü, yani maliyetinizi düşürün. Böylece hem kamunun finansman yükü azalacak, hem de özel sektörün verimliliği artacaktır” çağrısında bulundu.

Bu yılın ilk 10 ayında, Sermaye Piyasası Kurulunun bu tür araçları ihraç eden şirketlere verdiği izin tutarının 300 milyar lirayı bulduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimiz, bir kısmını yurt dışında, bir kısmı yurt içinde sattıkları bu senetlerle kendileri için önemli bir kaynak girişi sağladılar. Çok yakında sermaye piyasası araçlarıyla sağlanan finansmanın banka kredilerinin tutarını aşacağına inanıyorum” sözlerine yer verdi.

“AŞIRI BORÇLANMA VE FAİZ BASKISI TÜM DÜNYAYI İNİM İNİM İNLETİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bireylerin yanı sıra, şirketleri ve devletleri de tehlikeli bir şekilde kuşatan borçlanma sorununa dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Aşırı borçlanma ve faiz baskısı tüm dünyayı inim inim inletiyor dersem yeridir. Mesela, Avrupa Birliği ülkeleri arasında, bu bakımdan Maastrich kriterine uyan sadece 2-3 ülke kaldı, diğerlerinin tamamı borç batağında. Biz Türkiye olarak, 2002 yılında yüzde 76 olan kamu borcunun millî gelire oranını yüzde 32’ye kadar düşürdük. Türkiye çok başarılı… Aynı şekilde faiz giderlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılamıza oranını da yüzde 15 düzeyinden yüzde 3’ün altına kadar indirdik. Faiz giderlerinin bütçe içindeki payını da yüzde 43’tü, onu da yüzde 11’e düşürdük. Fakat yeterli mi bu? Hayır değil. Bunu daha da aşağıya çekeceğiz. Ülkemizde faizlerin hâlâ çok yüksek olduğunu biliyor ve her fırsatta ifade ediyorum. Yatırımlarımızın önünde ciddi bir engel hâline dönüşen bu yüksek faizlerin üstesinden gelmede, sermaye piyasası araçlarının önemli katkısı olacağını düşünüyorum. Faize dayalı küresel finans sisteminin, sukuk gibi, altyapı gayrimenkul yatırım ortaklığı gibi ‘insaflı finans’ araçlarıyla yeni bir yörüngeye oturtulmasına ihtiyaç vardır.”

“YILBAŞINDA HAYATA GEÇİRECEĞİMİZ TÜRKİYE VARLIK FONU, ÖNEMLİ BİR KAYNAK OLACAK”

Faizden para kazanmak yerine, yatırımdan para kazanmanın; sadece insaflı değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir model olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu finansman araçlarını ön plana çıkartamayan ülkelerin, hâlen yaşadıkları krizden daha uzun yıllar çıkamayacaklarına inandığını dile getirdi.

Türkiye’nin, diğer tedbirlerle birlikte yatırımcılara güvence sağlayacak hukuki altyapı kurma konusunda son 14 yılda ciddi bir atılım yaptığını bunun yanında tasarrufları güçlendirecek önlemlerin alındığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında “Bugün bireysel emeklilik ve yatırım fonlarımızda 110 milyar lira, işsizlik fonunda 100 milyar lira mevcuttur. Yılbaşında hayata geçireceğimiz Türkiye Varlık Fonu, önemli bir kaynağa ev sahipliği yapacak. Yaklaşık 13 milyon kişiyi kapsayan otomatik katılımlı bireysel emeklilik sistemi de yılda 100 milyar liralık bir kaynak oluşturacak. Böylece yatırımlarımız için gereken uzun vadeli ve düşük maliyetli finansman ihtiyacımızı karşılayacak imkânlara kavuşmuş oluyoruz” açıklamalarına yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, kongrede kamu ve özel sektör için ufuk açıcı görüşlerin ortaya konulması ve kongrenin başarılı geçmesi temennilerini ifade ederek tamamladı.