Bakan Paik, Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen Kore-Türkiye İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, iki ülkenin kan kardeşi olduğunu ve sıkı ilişkilere sahip olduğunu söyledi.

Güney Kore ve Türkiye diplomatik ilişkilerinin geçen sene 60'ncı yılının kutlandığını hatırlatan Paik, iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin ise Serbest Ticaret Anlaşması (STA) ile daha da ileri gittiğini dile getirdi.

Paik, son yıllarda dünyanın ticaretteki korumacılık eğiliminden dolayı zorluk çektiğine değinerek, "Buna rağmen iki ülke STA sayesinde buna karşı koyuyor. Anlaşmadan sonra, 5 yıl içinde Türkiye'ye ihracatımız yüzde 35 arttı, Türkiye'nin Kore'ye ihracatı da yüzde 16 artış gösterdi." ifadelerini kullandı.

Güney Kore ve Türkiye ekonomik ilişkilerinde aktif bir şekilde ilerlenmesi gerektiğini anlatan Paik, yüksek teknoloji alanında da iş birliğine ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin, 2023 vizyonu kapsamında ulaştırma ve altyapı projelerini sürdürdüğünü anımsatan Paik, "Altyapı projelerinde daha aktif iş birliği gerekmektedir. Bu alanda biz de sizinle birlikte olmak istiyoruz. Kore hükümetinin iki ülke iş adamlarının iş birliğine yardımcı olacağına inanabilirsiniz." yorumunu yaptı.

- "Turizm alanındaki çabalarımızı artırmalıyız"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Güney Kore İş Konseyi Başkanı Ali Kibar da Türkiye ve Güney Kore arasındaki mevcut ticaret hacminin daha ileri seviyelere taşınması gerektiğini vurguladı.

Türkiye ve Güney Kore ilişkilerinde uzun vadeli, yapıcı, üretken iş ilişkilerinin, ortaklıkların ve karşılıklı yatırımların hayata geçirilmesinin önemine dikkati çeken Kibar, Türk ve Güney Kore firmalarının bugüne kadar başta otomotiv ve oto yan sanayi, demir-çelik, gemi inşası, ulaştırma, bilişim ve elektrik-elektronik sektörleri olmak üzere birçok farklı sektörde ortaklıklar kurduğunu dile getirdi.

Kibar, iki ülke firmalarının Türkiye'nin yanı sıra üçüncü ülkelerde çalışıp küresel ekonomi içinde beraber yer aldıklarını söyleyerek, şöyle devam etti:

"Bu sayede kalıcı iş birlikleri kurduk, geçmişten gelen kardeşliğimizi, bugünkü iş birliğimizle, daha üretken, daha verimli, hayata daha fazla değer katacak yarınlara taşıdık. 1990'lardan bu yana Güney Kore firmaları Türkiye'yi bir üretim üssü olarak görerek yatırımlarını yaptılar ve Türkiye'deki üretim tesislerinden sadece iç pazara değil Türkiye'nin Avrupa, Orta Asya ve Kafkaslar, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar gibi yakın coğrafyalarına ihracat yapma imkanını değerlendirdiler. Bu yatırımlar, esas olarak Türkiye ekonomisine istihdam, teknoloji ve know-how kazandırdı ve kazandırmaya devam ediyorlar."

Ali Kibar, iki ülke arasındaki potansiyelin turizm alanındaki ilişkilere yansımadığını belirtti.

Gelecek dönemde bu konudaki çabaların artırılması, her iki ülkede karşılıklı olarak daha çok Türkiye ve Kore vatandaşının ağırlanması gerektiğini kaydeden Kibar, "Bu vesile ile tüm Kore vatandaşlarını Türkiye'nin tarihi, kültürel ve coğrafi turizm potansiyelini keşfetmeleri için Türkiye'ye davet ediyoruz." dedi.

Kibar, "Kore Yarımadası'nda tarihi günlerin yaşandığı bugünlerde, Türkiye ile Kore arasındaki ekonomik ilişkileri de tarihi seviyelere çıkartabiliriz. Bunun için hep birlikte çalışmaya, çaba göstermeye devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.