FAKIBABA BAŞARILI OLMAYA MECBUR VE MAHKÛM

Kim ne derse desin Ahmet Eşref Fakıbaba Şanlıurfa siyasetine damga vurmuş, kendine özgü bir duruşu olan, halkın kabul edip bağrına bastığı önemli bir isim. Şanlıurfa SSK Hastanesi Başhekimliği ile başlayan Şanlıurfa’ya hizmet süreci, Belediye Başkanlığı ve Milletvekilliği ile devam etmiş olan Fakıbaba, son kabine değişikliği ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevine getirilerek Türkiye’ye de hizmet etme imkânı kendisine sunulan özgün bir siyasetçi olma sürecini sürekli yükselerek sürdürüyor.

Ahmet Eşref Fakıbaba iyi bir Urfalı. Alengirli işlerle ismi hiç anılmadı. Başhekimliği ve Belediye Başkanlığı döneminde sırtını önce Allah’a sonra Şanlıurfalılara dayadı. Şanlıurfa’nın öncelikle garibanları sevdi Fakıbaba’yı. Belki de kimsenin hesaba almadığı ve çoğu zaman da hor gördüğü bu garibanlar yıllarca destek verdi Fakıbaba’ya. Gelmiş geçmiş en önemli siyaset ve devlet adamlarından birisi olan, büyük lider Recep Tayyip Erdoğan’a bile bu garibanlar hiçbir menfaat beklemeden ceket salladılar. Şanlıurfa’nın ve bütün Türkiye’nin hafızasına Fakıbaba ismi 2009 yerel seçimleri ile kazındı adeta. AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’a karşı elde ettiği seçim zaferi onu sarhoş etmedi. AK Parti’ye, hükümete ve özellikle de kendisini aday yapmayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a olumsuz tek söz etmedi. Mütevazı bir biçimde hizmetine ve görevine devam etti. Kimse ile dalaşmadı.

2011 seçimlerinde henüz partiye alınmamıştı ama hep AK Parti’nin yanında durdu ve AK Parti’nin başarısı için elinden geleni yaptı. Sonraki dönemlerde de hep AK Parti çizgisinde durdu. Recep Tayyip Erdoğan bunu kısa süre sonra gördü. 2001 seçimlerinde henüz partiye alınmamıştı ama hep AK Parti’nin yanında durdu ve AK Parti’nin başarısı için elinden geleni yaptı. Sonraki dönemlerde de hep AK Parti çizgisinde durdu. Recep Tayyip Erdoğan bunu kısa süre sonra gördü.

Fakıbaba ismi her şeye rağmen AK Parti’ye yeniden kazandırılarak milletvekili yapıldı. Trenden inen tekrar trene binebildi. Bütün bunlar olup biterken Fakıbaba’nın davranışları, çizgisi, söylemleri, Şanlıurfa ile ve Urfalılarla ilgisi, irtibatı hep 2009 çizgisinde devam etti. Milletvekili olduktan sonra da sürekli olarak Şanlıurfa’ya geldi ve sürekli olarak halkla beraber oldu.

Ve Fakıbaba bir kademe daha yükselerek bu ülkenin en önemli ve en sorunlu bakanlıklarından birisi olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevine layık görüldü. Bir anlamda o kendine özgü siyasi duruşunu bir bakan olarak sürdürebilme, memleketi ve ülkesine hizmet edebilme imkânı kendisine verildi. Ahmet Eşref Fakıbaba bu ve pek çok başka sebepten dolayı başarılı olmaya mecbur ve mahkûm adeta. Sırtına konulan bu yükün altından kalkmak ve kısa sürede farklılığını ortaya koymak zorunda Sayın Bakan. Bunu yapabilecek ve başarabilecek iradeye sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunu bilmenin verdiği umutla da Fakıbaba’nın başarılı olmasını hem umuyor, hem diliyor hem de istiyoruz.

Urfa siyasetine açılan bu büyük kapının bir daha kapanmaması, sunulan bu önemli imkânın heba edilmemesi, bütün ülke insanının hafızasındaki olumlu Fakıbaba imajının zedelenmemesi için başarı olmak zorunda Sayın Bakan.

İşi zor, süresi kısa, imkânları kısıtlı ve kadrosu ile çalışabilme imkânı az bile olsa Sayın Fakıbaba kendisine yakışanı yapmalı ve mutlaka başarı olmalı. Yaklaşık bir yıl gibi bir süre var bu başarıyı ortaya koyabilmesi ve herkese kabul ettirebilmesi için. Kendisi de biliyor ki hiç bir mazeret başarının yerini tutamaz. Yani Allah korusun başarısız olunması durumunda ortaya konulacak bahane ve mazeretler Fakıbaba gibi bir ismin başarısızlığını izah edemez hiç kimseye.

Sayın Bakanımız bizim gibi bütün Şanlıurfalıların kendisinin başarılı olmasını istediğini ve bunun için iyi dilek ve dualarını eksik etmediğini çok iyi bilir. Biz de yine çok iyi bildiğine inandığımız birkaç hususu hatırlatmak ve kendisine yardımcı olmak isteriz:

1. Doğru hedeflere, doğru zamanda (zamanında, yani gecikmeden) atılacak doğru adımlarla ve DOĞRU ADAMLARLA gidilebilir.

2. Fakıbaba’yı Hakkın ve Halkın nazarında Fakıbaba yapan duruştan zaten taviz vermeyecektir, ne olursa olsun, kim için olursa olsun bu değerlerden vazgeçilmemelidir.

3. Sayın Bakan, Geçmişte yanında durmaktan imtina edenlerin, korkanların, beğenmeyen ve arkasından her türlü sözü söyleyenlerin bugün neden kuyruğundan eksilmediğini iyi değerlendirmelidir. Elbette siyaset gereği bazılarını yanından uzaklaştıramayabilir. Ancak onlara kıymet verdiği hissinin halkı rencide edeceği unutulmamalıdır.

4. Sayın Bakan her şeyi kendisi yapmaya, tek adam olmaya ve her yükün altına kendisi girmeye kalkmamalıdır. Başarı KADRO işidir. Samimi ve fedakâr insanların oluşturduğu bir KADRO ile başarı sağlanır. Bunu en iyi kendisi bilir. Bakan olunca kadro kurmak zordur. Karışanı, görüşeni, çomak sokanı, adam çakmak isteyeni çoktur siyasetin. Önemli olan kıvrak olmak, siyasi hamlelerle bütün bu karmaşanın içinden çıkabilmek ve kendisini satmayacak özel insanları yanında tutabilmektir.

5. Yetenekli, başarılı, kendisinin siyasi duruşunu geçmişte desteklemiş, bugün de samimi olarak yanında durabilecek insanlara ihtiyacı var Fakıbaba’nın. Ama bu sayısı az olan insanları bulabilmek, rencide etmeden yerinde değerlendirmek de kendisine düşer.

6. Şu ana kadar ciddi bir iletişim ekibi olmadığını gördük. En kısa zamanda bu genel iletişim sorunu çözmeli, bu işi en iyi kim yapacaksa bulmalı, önemli bir görev ve sorumluluk vererek genel iletişim koordinasyonu sorununu halletmelidir. Unutulmalıdır ki “ilk intiba ve algı” çok önemlidir.

7. Şanlıurfalı Bürokrat konusu her zaman tartışılan, konuşulan ve hepimizin sayısının artmasını istediğimiz bir husustur bu. Ancak böyle bir bakanlıkta her göreve yetersiz ve yeteneksiz de olsa sadece Urfalılar üst düzey bürokrasiye getirilir fikri yanlıştır. Mümkünse Şanlıurfalı isimlerin en yetenekli, en liyakatli, en kıymetli, en başarılı, en çalışkan, en üretken, en dürüst olanları bulunup atamaları yapılmalıdır. Şunun babası, şunun abisi, şunun kardeşi, şu aileden, şu aşiretten, şu kesimden diye bir ismi atamak Fakıbaba için başarısız olmanın kapılarını açar ve imajını zedeler.

Kendisinin bildiğimiz kadarı ile hiç ama hiç kimseye minnet ve diyet borcu yoktur.

Biz bütün yüreğimizle başarılı olmasını istiyor ve diliyoruz. Testi kırılmadan da bir dost olarak söyleyeceklerimizi söyledik.

Takdir elbette Sayın Fakıbaba’nın dır…