Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak isteyenlere fırsat vermemek lazım. İbadet niyetiyle yapanlarla ihanet niyeti ile yapanları birbirinden ayırmak lazım. Burada haksız yere, iftira ile ya da ihmalle, ne olmuşsa bu konuyla ilgili her türlü mücadeleyi vererek, vatandaş ile terörist arasındaki ayrımı yapma noktasında elimizden gelen her şey titizlikle yapılıyor." dedi.

Bakan Gül, partisinin Samsun İl Başkanlığı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İftira atılanlar ile gerçek suçluların birbirinden ayrılması gerektiğini, terör örgütü FETÖ davalarının hukuka uygun ve adil yapıldığını belirten Gül, "FETÖ mensupları mahkemeler karşısında adil şekilde yargılanmaktadır. Bu darbecilere hak ettikleri ceza mahkemelerce verilmektedir." ifadesini kullandı.

Anayasanın, hukukun, kanunların gereğinin yapıldığına işaret eden Bakan Gül, suçları olmayanların serbest kaldıklarını ya da beraat etiklerini anlattı.

Türkiye'de işleyen bir hukuk sistemi ile herkesin güvenliği için çalışmaya devam ettiklerini aktaran Gül, şunları söyledi:

"Bu, sap ile samanı birbirinden ayıran bir anlayış ve titizlikle yapılmaya çalışılıyor. Terörle mücadele ederken vatandaşla terör arasındaki ayrımı yapan bir devlettir Türkiye Cumhuriyeti. Bazen farklı hesaplar düşünerek, siyasi çekişmelerle iftira atan, mahkemeleri meşgul eden art niyetliler de çıkıyor. Bunun için hükümetimiz en son KHK'de 'lekelenmeme hakkı'nı getirmiştir. Genel, soyut, iftira olduğu açıkça belli olan bir kişinin kapısına polis göndermeyi ortadan kaldıracak, gerçekten haklı bir taraf varsa savcılık kişiyi şüpheli yapacak, somut delil sonrasında soruşturma açılacak... Bunu dile getiren yine AK Parti hükümetidir. OHAL var diye hukukun, anayasanın dışına asla çıkmıyoruz. OHAL de Anayasa'nın tanıdığı meşru bir yoldur. FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak isteyenlere fırsat vermemek lazım. İbadet niyetiyle yapanlarla ihanet niyeti ile yapanları birbirinden ayırmak lazım. Burada haksız yere, iftira ile ya da ihmalle, ne olmuşsa bu konuyla ilgili her türlü mücadeleyi vererek, vatandaş ile terörist arasındaki ayrımı yapma noktasında elimizden gelen her şey titizlikle yapılıyor."

- "Ana muhalefetin iktidara alternatif olabilecek vizyonu yok"

AK Parti hükümetlerinin Türkiye'yi son 15 yılda üç kat büyüttüğünü kaydeden Gül, millete hizmet yolunda çok büyük reformlar yaptıklarını, AK Parti'nin kendisiyle yarışan bir parti olduğunu anlattı.

Adalet Bakanı Gül, "Muhalefet dediğiniz iktidara alternatif partilerdir ama iktidara alternatif olabilecek, talip olabilecek hiçbir vizyonları yok. Çünkü ana muhalefete bakıyorsunuz. Milletin değerleriyle, Türkiye Cumhuriyeti ile adeta kavga eden, manda anlayışıyla siyaset yapan bir anlayışı görüyorsunuz. Bu manda siyaseti, mandacılık hevesi 1920'lerde kaldı. O zamanlarda da bu hevesi yapanlar vardı. 'Biz yönetemiyoruz, başkası yönetsin' anlayışı vardı." değerlendirmesinde bulundu.

Dışarıdan ve farklı yerlerden medet umarak, siyaset yapmanın beyhude bir çaba olduğunu belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk milletinden, Türk vatandaşlarından oy alacaksınız. Burada yapamadığınız iktidara geliş yürüyüşünü, gerçekleştiremediğiniz iktidar arzunuzu başka uzak mecralarda, birtakım kumpas davalarına belgeler taşıyarak sizlere ekmek çıkmaz. Milletimiz olan biten her şeyi görüyor. AK Parti, kim olursa olsun, 'Kızım Fatma bile olsa ben yanlışın karşısında olurum' anlayışı ile siyaset yapan bir partidir. Kim yanlış yaparsa yapsın, Türkiye egemen bir hukuk devletidir. Türkiye'de yargılanır. Varsa kanunlara aykırı bir davranışı cezalandırılır. Bunların zihniyeti başka. Bunlar suçlunun peşinde değil. Türkiye'yi cezalandırmak, ekonomisiyle, siyasetiyle bağımsızlığını, ayakta durma mücadelesini baltalayarak... 'Acaba buradan ekmek çıkar mı? Türkiye zayıflar da buradan bize iktidar çıkar mı?' çabaları boş çabalardır. Burada bir yanlış yapılmışsa yargılayacak makam da Türkiye'dir."

Bununla ilgili daha önce Türk mahkemelerinin yargılama yaptığına değinen Gül, "Eğer yine Türk Ceza Kanunu ile alakalı bir fiil işlenmişse bunların yeri yine Türk savcıları ve mahkemeleridir. Bunlar, manda anlayışı maalesef bu vizyondan uzaktır. Bunlara tavsiyem, kendilerini Türk hakimlerine emanet etsinler. Başka yerlerden sırtını buraya dayamış, FETÖ'cülerin buraya getirmiş olduğu hakimlerden medet ummasınlar. O zaman 200 devlet var. Biz başka işleri bırakalım, başka ülkeler de Türkiye'yi mi yargılasın? Türk vatandaşlarını mı yargılasınlar? Türk mahkemelerine güvenmemek, gerçekten kompleksli, bu ülkeye yabancı olanların yapacağı bir davranıştır. Anayasa'da ve hiçbir hukukta karşılığı yoktur." diye konuştu.

Konuşmasını tamamlayan Gül, daha sonra Samsun'daki bir otelde basına kapalı gerçekleştirilen "Terör Suçları Bölge Değerlendirme Toplantısı"na katılarak, Valilik ile Büyükşehir Belediye Başkanlığını da ziyaret etti.