İSTANBUL (AA) - SEFA MUTLU - Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu (DÜNBALFED) Başkanı Recep Varol, "Cumhurbaşkanımız, kısa süre önce Sırbistan'daydı. Orada kendisine halkın gösterdiği teveccühü ve sevgiyi yalnız ülkemiz değil bütün Balkanlar ve dünya gördü. Kıskanılası bir teveccüh vardı. Bunun de temel nedeni insanlara dokunmak ve oralara geçmişten günümüze kadar yapmış olduğu binlerce proje, çalışma ve hizmetti." dedi.

Varol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin coğrafi, siyasi ve ekonomik açıdan olduğu kadar, kültürel ve tarihi bakımdan da Balkanlar ile yakın temas içinde olduğunu söyledi.

Rumeli ve Balkanlar'dan gelenlerin Türkiye'nin çimentosu olduğunu dile getiren Varol, "İlk Türkçe lügatın yazarı Şemseddin Sami'nin Arnavutluk'undan, 'Ölmeye hazır olanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler' diyen Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in Bosna'sından, cihan pehlivanı Deliormanlı Koca Yusuf'un Bulgaristan'ından, 'Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır' diyen Mehmet Akif Ersoy'un Kosova'sından, Üsküplü Yahya Kemal'in Makedonya'sından, Peygamber Efendimiz'in müjdesine mazhar olmuş Fatih Sultan Mehmet Han'ın Edirne Trakya'sından, 'Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır' diyen Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik-Batı Trakyası'ndan sizlere selamlar getirdik" diye konuştu.

Türkiye'de, Rumeli ve Balkanlar'dan gelen yaklaşık 30 milyon yurttaşın bulunduğunu belirten Varol, şöyle devam etti:

"Üzülerek belirtmek istiyorum ki 15 yıl evveline kadar gelen hükümetler maalesef Balkanlar'a sadece 'komşu ülke' nazarı ile bakıp karşılıklı ilişkileri de bu kapsamda değerlendirdiler. Oysa 550 yıllık kardeşlik hukukumuzun olduğu Balkanlar'a bu şekilde bakmak asla doğru değildi. İşte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarlarıyla sadece komşu değil tıpkı tarihteki gibi bir kardeş, akraba, soydaş kapsamında bu coğrafyaya bakıldı. Çalışmalarda ve ziyaretlerde bunun böyle görüldüğünü anlamış olduk. Gerek hemşehrilerimiz gerekse de diğer insanların tepkileri bunun en güzel örneği. Cumhurbaşkanımız kısa süre önce Sırbistan'daydı. Orada halkın teveccühünü yalnız ülkemiz değil bütün Balkanlar ve dünya gördü. Kıskanılası bir teveccüh vardı. Bunun de temel nedeni insanlara dokunmak ve onlara hizmet etmekti."

Varol, Balkanlar'a ilgi gösteren herkesi kucaklayacaklarını dile getirerek, ziyaretlerin ve hizmetlerin bu noktada önemli olduğuna işaret etti.

Balkanlar halkının Türkiye'yi her zaman dikkatle izlediğini, bu insanların gözünün kulağının daima burada olduğunu anlatan Varol, "Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç Avrupa'daki son Müslüman ülkenin yıkılmaması adına büyük bir mücadele örneği gösterdi. Kendisini rahmet ve minnetle anıyorum. Büyük dava adamı Aliya Balkanlardaki en önemli değerlerimizden biridir. Kendisinin Cumhurbaşkanımıza son sözleri 'Bosnam sana emanet.' olmuştur. Bu çok önemli. Cumhurbaşkanımız da bu emanete hep sahip çıktı." dedi.

"Türkiye öksürürse, Balkanlar zatürre olur." diyen Varol, Balkanlar'ın Türkiye'ye her zaman bu gözle baktığını kaydetti.

- FETÖ'nün Balkanlar'daki faaliyetleri

DÜNBALFED Başkanı Varol, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi Balkanlar'da da önemli bir yapılanmaya sahip olduğunu söyledi.

FETÖ'nün Balkanlar'daki faaliyetlerini değerlendiren Varol, şöyle devam etti:

"Balkan insanının Türkiye'ye bakışını ve sevgisini kullanarak orada da büyük bir örgütlenmeye gittiler. Buradaki çalışmaların aynısını oralarda da yaptılar. Maalesef de muvaffak oldular. Yugoslavya'nın dağılmasının ardından özellikle Bosna'da savaşın ardından meydana gelen boşluğu Türkiye'ye bakışı ve muhabbeti ustaca kullandılar. Hemen hemen Balkanların her yerinde önemli bir örgütlenmeyi başardılar. Biz de Federasyon olarak FETÖ'nün faaliyetleri ve gerçek yüzü ile Türkiye'ye verilmek istenen zararı, başta basın açıklamaları ile olmak üzere, oradaki kardeşlerimize, hemşehrilerimize bize bağlı dernek, vakıf ve sivil toplum kurumları vasıtasıyla anlattık."

Recep Varol, Türkiye'nin başına gelenlerin aynısının Balkanlar'da yaşanmaması temennisinde bulunarak, "Türkiye güçlüydü. Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir liderin dik duruşu ve milletimizin feraseti ile bu belayı o gece defetti. Balkanlara Allah muhafaza böyle bir şey olsa orada Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderin çıkıp çıkamayacağını bilemiyoruz." dedi.

Gittikleri her yerde FETÖ konusunun takipçisi olduklarını dile getiren Varol, bu örgütle mücadeleyi temel ilke edindiklerini anlattı.

Varol, FETÖ'nün Balkanlar'daki faaliyetlerinin devam ettiğine dikkati çekerek, örgütün Balkanlar'da çeyrek asra yakındır süren bir örgütlenme içerisinde olduğunu kaydetti. Balkanlar'daki FETÖ mücadelesinin biraz zaman alacağının altını çizen Varol, örgütün bu coğrafyada özellikle ekonomik gücüyle ayakta kaldığını anlattı.

Varol, Türkiye'nin Balkanlar'da FETÖ ile mücadelesinde kamu diplomasisinin önemli olduğunu vurgulayarak, bu konuda TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Anadolu Ajansı ve TRT gibi kurumların çalışmalarının önemine işaret etti.

- Türkiye-Balkanlar bağı projelerle sağlamlaştırılıyor

(DÜNBALFED) Başkanı Recep Varol, Türkiye ve Balkan coğrafyası arasındaki bağların güçlendirilmesi için çok sayıda proje gerçekleştirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Kısa zaman önce 'Tüm Balkanlar'a Türkçe öğreteceğiz' sloganıyla bir çalışma başlattık. Bu projede de ilk çalışma Makedonya'nın Manastır şehrinde gerçekleştirildi. Burada bir Türkçe okulu açtık. Proje ortağımız olan AK Parti İstanbul İl Başkanlığı ile beraber hayata geçirdiğimiz çalışma İle 89 öğrencimize 6 aylık bir süre içinde Türkçe öğrettik. Öğrenciler ağırlıklı olarak gayrimüslimdi. Bunun yanı sıra Arnavut, Boşnak, Makedon ve Sırp öğrenciler vardı. Hatta 72 yaşında bir teyzemiz de bu eğitimi aldı. Özellikle Makedonya'da Bazı Türk köylerinde Türkçe bilmeyen soydaşlarımız hemşehrilerimiz var ve bu bizi ciddi manada üzüyor. Bu vesile ile bu projeyi diğer Balkan ülke ve şehirlerinde devam ettireceğiz."

Sosyal ve kültürel faaliyetlerin yanı sıra Balkanlar'da çeşitli hizmetlerin verilmesi için de projeler gerçekleştirdiklerini aktaran Varol, Arnavutluk'un İşkodra kentinde ülkenin ilk gasilhanesini de hizmete açtıklarını söyledi. Varol, bu projede de ortakları Alsar Vakfı ve Sultangazi Belediyesi ile çalıştıklarını kaydetti.

Recep Varol, özellikle ramazan ayında Balkanlar'da çok sayıda iftar etkinliği düzenlediklerini belirterek, aynı zamanda Arnavutluk'ta 270 yetime de gıda yardımında bulunduklarını kaydetti. Bununla birlikte Karadağ'ın Rojaye kentinde de bir rehabilitasyon merkezine teknik anlamda destek verdiklerini dile getiren Varol, federasyon olarak "Çalışmak, çok çalışmak, daha çok çalışmak' sloganıyla yola çıktıklarını söyledi.

- Türkiye'nin Suriyelilere kucak açması

Varol, Anadolu'nun bütün mazlum halkların sığınağı olduğunu belirterek, Türkiye'nin başta Balkanlar olmak üzere yakın coğrafyadan gelen muhacirlere her zaman kucak açtığına vurgu yaptı.

Türkiye'nin büyük medeniyetlerin bakiyesine sahip olduğunu belirten Varol, "Suriyeli kardeşlerimiz işinden, aşından, yaşadığı yerden ve canından oldu. Kimse yurdunu bırakıp başka bir ülkeye gitmek istemez. Onlar da bu topraklara keyfi gelmediler dolayısıyla bu konuda çirkin, olumsuz, insanlıkla bağdaşmayan propaganda yapan kim olursa olsun kınıyorum. Hükümetimizi ve Cumhurbaşkanımızı mazlumlara sahip çıktığı için yürekten teşekkür ediyorum. Ayrıca da bu konu ile alakalı yakın zamanda basında çıkan olumsuz söylemlere ilişkin federasyon olarak bir basın açıklamamız oldu." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı insanlık adına yapmış olduğu katkıları, örnek çalışmaları nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiklerini anımsatan Varol, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın Suriyeli mülteciler başta olmak üzere, Arakan'da ve tüm mazlum coğrafyalarda göstermiş olduğu duyarlılık, yapmış oldukları yardımlar insana verdiği değer çok önemli. 'Dünya beşten büyüktür.' diyerek gerçeği zikretmesi, Batı'nın açıkça destek verdiği başta FETÖ, PKK, DEAŞ, YPG, PYD gibi terör örgütlerine karşı dik duruşu çok önemli. Batı'ya adeta ders vermiştir. Bu sebeplerden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nobel Barış Ödülü'nü gerçek hak edendir. DÜNBALFED olarak bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz."