Pendik'te, lise öğrencisi Helin Palandöken'i silahla öldürdüğü, 2 kişiyi de yaraladığı gerekçesiyle tutuklanan Mustafa Yetgin ve onu olay yerine götürdüğü ileri sürülen arkadaşının yargılanmasına devam edildi.

Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Mustafa Yetgin ve tutuksuz sanık Halis Can Dağarslan katıldı. Duruşmada mağdurlar Deniz Morsümbül ve Cemil Yıldız ile müştekiler Nihat Palandöken, Olcay Çınar, Yıldız Yıldız ile tarafların avukatları hazır bulundu.

Kimlik tespitinin ardından söz verilen tutuksuz sanık Dağarslan, sanık Yetgin'i 3 yıldır tanıdığını, kendisini Helin Palandöken'le de onun tanıştırdığını söyledi.

Olay günü sanık Yetgin'in kendisini arayarak yanına çağırdığını anlatan Dağarslan, "Bir çocuğu ve babasını okuldan alıp havalimanına arabayla götürebilir miyiz?" diye sorduğunu savundu.

Sanık Dağarslan, evinin önünden aldığı Mustafa Yetgin'in elinde, üzerinde hiçbir ibare olmayan uzun karton bir kutu, sırtında da bir çanta olduğunu ifade ederek, "Kutunun ne olduğunu sordum. Gelecek kişiye ait olduğunu söyledi. Beraberce okulun civarında bir yere gittik." dedi.

Okulun etrafında arabayla dolandıktan sonra sanık Yetgin'in arka koltuğa geçmek istediğini söyleyerek durmasını istediğini anlatan Dağarslan, "Gelen kişinin önde oturacağını söyleyerek arka koltuğa geçti. Okul dağıldığından sağlı sollu öğrenciler vardı. Ben Helin'i görmedim. Mustafa benden durmamı istedi. Alacağımız adamı gördüğünü düşünerek durdum. Kutunun içerisinden bir tüfek çıkardı. 'Bu nedir?' dedim. Kuru sıkı olduğunu söyledi. Şaşırmıştım. Arabadan indi. Sonra silah sesi duydum." şeklinde konuştu.

Sanık Dağarslan, silah sesini duyduktan sonra arabasıyla eve gittiğini, daha sonra arkadaşlarından birkaçını aradığını, öğrencilerden birinin öldüğünü öğrendiğini söyledi.

- "Silahı doğrulttuğumun farkına varamadan ateş aldı"

Tutuklu sanık Mustafa Yetgin ise, yazılı olarak sunduğu savunmasında, Helin Palandöken'e aşık olduğunu, ilişkilerini gözden geçirmek için ayrıldıklarını, daha sonra Palandöken'in kendisiyle görüşmeme kararı aldığını ileri sürdü.

Palandöken'le görüşmek için ortak arkadaşlarını aradığını belirten Yetgin, "Onu görmek için fırsatlar arıyordum. Olay günü yeni aldığım silah ile Aydos tepesine gidip silahı denemek istedim. Çocukluğumdan beri silahlara tutkum vardı. Halis'i arayarak yalan beyanda bulundum. Onu ikna ettim. Beni araba ile aldı. Hazır araba varken okulun oraya gidip Helin ile konuşmak istedim. Zaten Helin'in arkadaşlarını arayıp günlüğü iade etmeyi beyan etmiştim." ifadelerini kullandı.

Okul civarında Palandöken ile arkadaşlarını gördüğünü aktaran Yetkin, Palandöken'in arkadaşlarının kendisini el hareketleri yaptığını, aşağılandığını düşünerek silahla korkutmak istediğini savundu.

Helin Palandöken'e silahı doğrulttuğunun farkına varamadan silahın ateş aldığını öne süren Yetgin, "Nereye ve kime doğrulttuğumun farkına varamadım. Ne yaptığımın bilincine varamadım. Okulun merdivenlerinde bana doğru ateş edilmesi ile kendime geldim. Silahla kafama sıktım ama mermi bitmişti." şeklinde savunma yaptı.

Sanık Yetgin, çok pişman olduğunu belirterek, Palandöken'in ailesine başsağlığı diledi.

Nihat Palandöken'in avukatı Emrah Daylan, ifadesi sırasında güldüğünü belirttiği sanık Yetgin'in uyarılmasını istedi. Mahkeme başkanı, duruşmanın yönetiminin kendisinde olduğunu belirterek, duruşmanın insicamının bozulmaması konusunda uyarıda bulundu.

- Dağarslan'ın tutuklanması talebine ret

Duruşma savcısı Hasan Çakıcı, tutuksuz sanık Halis Can Dağarslan'ın, "tasarlayarak öldürmeye yardım" ve "öldürmeye teşebbüs etmeye yardım" suçlarından tutuklanmasını talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Mustafa Yetgin'in tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Dağarslan'ın tutuklanması talebini reddeden heyet, yurt dışına çıkış yasağı getirerek adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını kararlaştırdı.

Bu arada, adliye önünde açıklama yapan baba Nihat Palandöken, "Şiddet hayatımızın her yerine girmiş durumda. Bireysel silahlanma hem ruhsatlı hem ruhsatsız yayıldı ve arttı. Bu durum büyük bir tehlike yaratıyor. Çocuklarımızın can güvenliği yok. Silahlanmanın bu kadar artması en çok kadınları tehdit ediyor. Bizler silahların gölgesinde yaşamak istemiyoruz. Barış içinde, huzurlu yaşamak istiyoruz." dedi.

Bu arada, duruşmayı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri de takip etti.

- İddianameden

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Mustafa Yetgin için, "tasarlayarak kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten silahla yaralama", "iş yerinde silahlı yağma", "tehdit" ve "korku, kaygı veya panik yaratacak tarzda silahla ateş etme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl 6 aya aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edilmişti. Halis Can Dağarslan için de, "tasarlayarak öldürmeye yardım" ve "öldürmeye teşebbüs etmeye yardım" suçlarından 21.5 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istenmişti.