Afrika Birliği Komisyon Başkan Yardımcısı Thomas Kwesi Quartey, "Afrika Birliği, kendi kaderini kendi eline almak zorunda. Türkiye'nin de desteğiyle 2063 gündemi için ciddi bir çerçeve çizdik." dedi.

Quartey, Türkiye ve Afrika Birliğinin İstanbul'da ortaklaşa düzenlediği, Anadolu Ajansının (AA) resmi fotoğraf sağlayıcısı olduğu "Türkiye-Afrika 2. Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, İstanbul'da bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Quartey, kentin Avrupa ve Asya gibi iki büyük kıtayı birleştirmesiyle Türkiye'nin, dünyanın merkezinde bulunduğunu ifade etti.

Afrika heyetlerine gösterilen yakın ilgiden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Quartey, İstanbul'da düzenledikleri ilk Afrika Zirvesi'nin ardından çalışmalarını daha güçlü bir iş birliği içinde sürdürdüklerini dile getirdi.

Korumacılık ve popülizmin arttığı dünyada giderek daha fazla tehdidin tırmandığını, bundan dolayı barış, ilerleme ve gelişmenin daha da önem kazandığını belirten Quartey, "Afrika, şu anda terörizmin pençesinde bir kıtadır. Afrika, uluslararası organize suç, terör örgütleri ve aşırı uçların pençesindedir." ifadesini kullandı.

Quartey, Afrika'da kalkınma ve gençler için istihdam oluşturulması amacıyla çalışmalar yürüttüklerini anlatarak şöyle devam etti:

"Pek çok genç Sahra'yı geçerek Avrupa'da kendilerine bir hayat ve iş aramaktadır. Bu durumda biz de bu kişilerin ümitsizliğini gördükçe eğitimin, beceri ve bilginin önemini daha iyi anlıyoruz. Türkiye'nin bize destek olduğu kapasite geliştirme alanı, bizi doğru bir yöne doğru götürüyor. Ancak burada yaşanan sıkıntılar hala bizim için bir gerçek. Afrika Birliği kendi kaderini kendi eline almak zorunda. Türkiye'nin de desteğiyle 2063 gündemi için ciddi bir çerçeve çizdik."

Afrika Birliğinin kendi iç finansal güçlerini geliştirecek ve programlarını uygulayacak bir yola girdiğini belirten Quartey, "Türkiye'nin ortaklığı bizim için karşılıklı saygı ve kardeşçe ilişkilere dayanan 'kazan kazan' ilişkisidir." diye konuştu.

Quartey, terör örgütü Boko Haram ile mücadelede somut sonuçlar elde ettiklerinin altını çizerek "Afrika Birliği ve Türkiye burada bir iş birliği kurmuştur. Terörizmin her türlüsüne karşı güçlü durmalıyız." dedi.

Çok sayıda Afrika ülkesine sefer düzenleyen Türk Hava Yollarının (THY) kıtada çok önemli hizmetlerde bulunduğunu belirten Quartey, "Afrika-Türkiye ortaklığı hiçbir gücün durduramadığı bir ilerlemeyle geleceğe doğru yürüyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "Afrika kıtasının gelişmesinde Türkiye giderek artan bir öneme sahip"

Ruanda Dışişleri, İş Birliği ve Doğu Afrika Topluluğundan sorumlu Devlet Bakanı Olivier Nduhungirehe de "Gerek özel sektör gerek bireylerin birlikte çalışmasıyla Afrika'nın dönüşümü sağlanacaktır. Bu dönüşüm sanayileşme, teknoloji, bilgi transferiyle gerçekleşecek ve 2020'de silahların susması ve tek havayolu pazarının oluşturulmasıyla daha ileriye taşınacaktır. 2019'daki zirvede bunların hepsini daha kapsamlı görüşeceğiz. Türkiye-Afrika ortaklığı başarılı bir ortaklıktır." diye konuştu.

Nduhungirehe, Afrika Birliği-Türkiye Ortak Eylem Planı 2015-2019 imzalandığından bu yana çok önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.

Afrika Birliği ile Türkiye arasında 2008'de başlatılan ortaklığın 10. yılında olduklarını hatırlatan Nduhungirehe, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hepimiz geleceğe ümit ve iyimserlikle bakıyoruz. Çünkü Afrika kıtasının gelişmesinde Türkiye giderek artan bir öneme sahip. Türkiye-Afrika Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı'ndan önce, dün üst düzey yetkililer toplantısı yapılmıştır. Malabo'da 2013'te yapılan zirvede, Malabo Deklarasyonu kabul edilmiş, Türkiye-Afrika Birliği Ortak Eylem Planı çerçevesinde ticaret, yatırım, barış ve güvenlik, kültür, turizm ve eğitim, gençlik, kadınların güçlendirilmesi, teknoloji transferi, kırsal gelişme, enerji, taşımacılık, sağlık ve medya gibi konulardan oluşan bir eylem planı oluşturulmuştur. Bu aslında bir yol haritasıdır. Türkiye ile Afrika arasındaki ilişkileri bu yol haritasına göre çiziyoruz."

Nduhungirehe, Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında çok önemli ikili ilişkiler ve iş birliklerinin yürütüldüğünü vurgulayarak bu iş birliği sonuçlarını gözden geçirme toplantılarıyla değerlendirdiklerini söyledi.

Türkiye'nin 2009'dan bu yana Afrika Birliği Komisyonuna 1 milyon dolar destekte bulunduğunu dile getiren Nduhungirehe, şunları kaydetti:

"Yıllık olarak yapılan bu destek, programların gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda kıtada serbest ticaret bölgesinin kurulması Afrika'da ticaretin geliştirilmesi, uyuşturucuyla mücadele, Batı Afrika'da Ebola salgınıyla mücadele gibi alanlarda ek iş birlikleri yapılmaktadır. İlk Türkiye-Afrika İş Forumu İstanbul'da 3 Şubat 2016'da yapılmıştır. Bu forumun sonucunda Türkiye, Afrika ülkeleriyle hem ikili hem çok taraflı iş birliği yapmaya karar vermiş, özellikle KOBİ'lerin geliştirilmesi konusunda ortaklık, ileriye dönük adımlar atmıştır. Aynı zamanda Türkiye ile barış ve güvenlik konusunda atılan adımlar, Birleşmiş Milletlerin barış güçlerine Türkiye'nin katkısıyla daha da ileriye gitmiştir. Bunların amacı Afrika'nın zengin kaynaklarının, kıtanın ekonomik gelişmesinde doğru bir şekilde kullanılmasıdır. Ancak Afrika kalkınma arzularını henüz tam olarak gerçekleştirememiştir. Bunun nedeni de bizim atacağımız adımların daha yeterli olmamasından kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı 'Gündem 2063' bizi ileriye taşıyacak bir gündemdir ve bu konferans da ona giden yolda önemli bir yapı taşıdır. Türkiye ile yaptığımız ortaklık, Afrika kıtasında daha büyük bir etkiye sahip olacaktır. Gün geçtikçe zaman içinde daha etkin mekanizmaların oluşturulmasıyla daha verimli adımlar atılacak, doğru bir takvim üzerinden finansal mekanizmalar oluşturularak karşılıklı iş birliğimiz ileriye taşınacaktır. Afrika Birliği Parlamenter Meclisinin 13. toplantısı tamamlandı ve burada Afrika Birliği Gündem 2063 kabul edildi."

Gündem 2063'te hizmet sektöründe ileriye dönük adımlar atılması, turizmde daha fazla istihdam yaratılmasının öngörüldüğünü dile getiren Nduhungirehe, Türkiye ile hava taşımacılığı konusunda yapılacak iş birliğinin de önemli bir yapı taşı oluşturacağını vurguladı.