GAZİANTEP (AA) - ABDULLAH BAŞYİĞİT - Halep'teki olaylarda bir çocuğunu kaybeden birini de cephede bıraktıktan sonra Türkiye'ye sığınan 47 yaşındaki Abdulnasser Soulmi, çok sevdiği Türkleri bir gün ülkesinde misafir etmeyi arzuluyor.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, hayalini kurduğu grafikerlik için 22 yaşında Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) giden Soulmi, burada hemşire Gazwa Milaji ile evlendi ve yeniden ülkesine dönerek grafik-tasarım ajansı açtı.

Suriye'de 2011 yılından başlayan olayların ardından rejim karşıtı eylemlere katılan, kendi imkanlarıyla kurdukları kerpiçten bir mekanda hemşire eşi ve kız kardeşiyle yaralıları tedavi eden Soulmi, 2016 yılındaki bir bombardımanda çocuğunu kaybetti.

Soulmi, diğer çocuğunu da ülkesi için cephede bırakarak 2 çocuğu ve eşiyle Gaziantep'e yerleşti.

Yaşadıklarını AA muhabiri ile paylaşan Soulmi, çok acı çektiklerini söyledi.

Suriye'de olayların başlamasıyla hayatlarının darmadağın olduğunu anlatan Abdulnasser Soulmi, şu ifadeleri kullandı:

"Halep'te defalarca bombardımana maruz kaldık ve sürekli yer değiştirdik. 2016 yılındaki bir bombardımanda çocuğumu kaybettim. Diğer çocuklarımın da psikolojisi bozuldu. Artık sivil bir mücadele yürütmek mümkün değildi ve çocuklarımla ilgili çok kaygılanıyordum. Birini kaybettim, diğeri de cephedeydi. Diğer iki çocuğumu alarak Türkiye’ye gelmeye karar verdim."

- "Suriye’de verilen mücadeleyi anlatmaya çalışıyoruz"

Soulmi, vatandaşları için çalışmalarını Türkiye'de de sürdürdüğünü belirterek, Gaziantep’te sığınmacılara yönelik insani yardım, barınma, eğitim, sosyal uyum ve diğer alanlarda çalışmalar yürüten bir vakıfta gönüllü olarak çalıştığını, aynı zamanda da "İşrak" adlı Arapça ve Türkçe yayımlanan bir gazetenin mizanpajını hazırlamaya başladığını anlattı.

Eşinin de Arapça yayın yapan bir radyoda çalıştığını dile getiren Soulmi, Suriye’de verilen mücadeleyi anlatmaya çalıştıklarını kaydetti.

Gaziantep'in Halep’e çok benzediğini vurgulayan Soulmi, şöyle devam etti:

"Havasını teneffüs ettiğimiz bu ülkeye, bu şehre, burada yaşayan güzel insanlara hiç yabancılık çekmedik. Burada çocuklarımın ve bizim can güvenliğimiz var ve en önemlisi çocuklarım eğitim görebiliyorlar. Allah bizlere bu kapıları açan, bağrına basan bu necip milletten, Türkiye hükümetinden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun. Bir gün bu savaş sona erdiğinde ve biz vatanımıza döndüğümüzde sizleri Halep’te misafir etmeyi çok isterim."