Türkiye'de "ormanlar azalıyor" gibi bir intiba uyandırılmaya çalışıldığını belirten Prof. Dr. Eroğlu, "Bu külliyen yalandır. Orman varlığımız hem alan olarak hem de odun serveti olarak artıyor. Bu istatistiklerle sabit, elimizde raporlar var. Biz 2002 yılında 20,8 milyon hektar ile devraldık şu anda 1,5 milyon hektar yani 15 milyon dekar orman alanımız arttı." diye konuştu.

Odun servetinin de yüzde 25'ten fazla arttığını vurgulayan Prof. Dr. Eroğlu, ağaçlandırma konusunda çok ciddi çalışmalar yapıldığını ve orman varlığının 22,3 milyon hektara ulaştığını söyledi.

"İnsanlar Tarafından Çıkarılıyor Maalesef"

Ormanların genelde kıyılarda yoğunlaştığını dile getiren Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, "Ormanlarımızın takriben 12,5 milyon hektarı yangına çok hassas bölgelerde bulunuyor. Yangınların çıkış sebebi ise yüzde 87'si insan kaynaklı, insanlar tarafından çıkarılıyor maalesef." ifadelerini kullandı.

Orman yangınlarındaki kasıtın ise yüzde 15 gibi rakamlardan yüzde 3'e indiğini aktaran Prof. Dr. Eroğlu, geri kalanın da tabii kaynaklı olduğunu dile getirdi. 

Yangınla mücadelede eğitimin önemine işaret eden Prof. Dr. Eroğlu, 2017'de 6 bin 985 eğitim ve bilinçlendirme faaliyeti ile 130 bin vatandaşa ulaştıklarını, yangınla mücadelede görevli 19 bin 718 personele de eğitim verildiğini vurguladı. 

Bu konuna yapılan tanıtım çalışmaları, ALO 177 hattı, Orman Yangınlarıyla Mücadelede Eğitim Simülatörü (OYMES) projesiyle ilgili çalışmalara da değinen Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Azerbaycan'dan Senegal'e kadar 12 ülkeden uzmanlara da Türkiye'de eğitim verildiğini anlattı.
 web_orman yangınları basın toplantısı Temmuz 2017

Yangınla Mücadelede 19 Bin 718 Personel Görev Alıyor

Bakanlığın orman yangınlarıyla mücadele kapasitesi hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Eroğlu, şöyle konuştu:

"Şu anda 11 bin 718 yangın işçimiz var. Ayrıca 500 tane bu konuda eğitim görmüş yangın uzmanımız var. 2 bin 500 teknik eleman ve 2 bin de memur olmak üzere burada 19 bin 718 personel görev alıyor. Bin 10 arazöz, 281 su tankeri, 559 ilk müdahale aracı, yol açmak için dozerler var. 2017 yılında 2 bin 300 adet sırf bizim Bakanlığa ait araç ve gereç, iş makinesi kullanıyoruz. Gerektiğinde diğer kurum ve kuruluşların araçlarını da kullanıyoruz."

Meteorolojinin durumuna göre ilk müdahale ekiplerinin konuşlandırıldığını dile getiren Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 5 amfibik uçak, 24 su atar helikopter ve 6 idari helikopterden oluşan hava araçları bulunduğunu da aktardı. 

2017 Orman Yangınları

Bu yıl yaşanan orman yangınlarına ilişkin detayları paylaşan Bakan Prof. Dr. Eroğlu, şöyle devam etti:

"Şimdiye kadar olan orman yangınlarında 2007-2016 yılları arasında ortalama yılda 2 bin 426 yangın çıkmış, 2007-2016 yılları arasında ise yangından zarar gören alan sayısı yılda 9 bin 42 hektar. Yangın başına 3,72 hektar düşüyor. Geçen yıl çıkan orman yangın sayısı daha çok, 3 bin 188 yangın çıktı, 9 bin 156 hektar yandı ve ortalama yangın başına düşen yanan alan 2,87 hektarla biraz daha düştü, çünkü çok hızlı müdahale ettik. Bu yıl ise orman yangını sayısı şu ana kadar 774 adet. Yangınlar iki türlü. Örtü yangını, burada ağaçlar zarar görmüyor. Bin 62 hektar örtü yangını. Tepe yangını ise bütün ağaçların tepesine kadar yandığı, harap olduğu durum 3 bin 410 hektar. İkisini toplarsak yanan alan toplam 4 bin 472 hektar. Yılda normalde 9 bin hektar civarında yangın oluyor." 
web_orman yangınları basın toplantısı2 7Temmuz 2017

3 Günde 147 Orman Yangını Çıktı

Prof. Dr. Eroğlu, şu ana kadar 616 kırsal alan yangınına müdahale ettiklerini belirterek, son 3 günde yaşanan orman yangınlarına ilişkin de bilgi verdi.

Prof. Dr. Veysel Eroğlu, "30 Haziran Cuma günü 18 orman yangınıyla mücadele ettik. 30 tane de zirai yangın. Cumartesi günü 18 yangın dışında 19 yangın daha çıktı. 34 tane zirai yangın. Pazar günü de 23 orman yangını, 23 adet de zirai yangın çıktı. Böylece 60 orman yangını ve 87 zirai yangın çıktı. 3 günde 147 orman yangınıyla bütün orman teşkilatımız, hepimiz teyakkuz durumda kaldık." dedi.

Bu yangınlar içerisinde Antalya'nın Alanya ilçesinde yaşanan yangının, 30 Haziran'da saat 10.00'da başladığını anımsatan Prof. Dr. Eroğlu, rüzgâr hızının 45 kilometre, nem muhtevasının çok düşük olduğunu ve 15 dakikada müdahale edildiğini söyledi.

Yangına 4 uçak, 8 helikopter, 76 arazöz ve 7 dozer ile müdahale edildiğine dikkati çeken Bakan Prof. Dr. Eroğlu, "Neticede 24 saatte söndürdük ama bin 500 hektar alan zarar gördü ama bu alanlar genelde dağlık, tepelik, uçağın, helikopterin ulaşabildiği alanlar." diye konuştu.

Prof. Dr. Eroğlu, 1 Temmuz'da da Mersin'in Anamur ilçesinde yaşanan orman yangınına yapılan müdahaleyi de anlatarak, buraya çok hızlı müdahale edildiği için 24 saatte söndürüldüğü ve yanan alan miktarının 600 hektar olduğu bilgisini verdi

İzmir Menderes'te yaşanan orman yangının ise 30 saatte söndürülebildiğini ve bin hektarlık alanın zarar gördüğünü söyleyen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, "Şu anda iki yangında büyük hasar gördük, biri Alanya, biri Menderes." şeklinde konuştu.
web_orman yangınları basın toplantısı3 7Temmuz 2017

"Bütün Türkiye'yi Gözlüyoruz"

Yanan alanların tekrar ağaçlandırıldığına vurgu yapan Bakan Prof. Dr. Eroğlu, vatandaşlardan pikniklerini piknik alanlarında yapmalarını, orman yolundan geçerken izmaritlerini ve çöplerini yola atmamalarını ve herhangi bir duman gördüklerinde ücretsiz olarak ALO 177 ve 110 hatlarını arayıp haber vermelerini istedi. 

Bir gazetecinin son iki büyük yangında soruşturma başlatılıp başlatılmadığına ilişkin sorusuna Prof. Dr. Veysel Eroğlu, her yangında valilik ve jandarmanın inceleme başlattığı yanıtını verdi. 

Bakan Prof. Dr. Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada yangın tabii bir şeyden mi çıktı, kasıt mı var o araştırılıyor. Kasıt varsa bu kasıt araştırılıyor. Şu ana kadar araştırmalar devam ediyor. Herhangi bir kasıt olduğu şeklinde bir kanaat yok şu anda ama tahkikat devam ediyor. Her yangında tahkikat yapılıyor ve neticesi de ona göre. Cezası çok büyük, hapis cezası. Bir yangını kasten çıkaran vatandaş, 27 yıl ceza aldı, af vesaire indirimi de yok. Orman yangının cezası çok ağır. Biz bütün kameralarla takip ediyoruz. Hatta Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğümüz, doğal hayatı korumak için gizli fotokapanlar kuruyor. Dolayısıyla onlarla da takip ediyoruz. Yani hiç kimse cesaret etmesin, bütün Türkiye'yi gözlüyoruz." 

"Herhangi Bir Su Sıkıntımız Yok"

Prof. Dr. Veysel Eroğlu, yaşanan sıcaklıklara bağlı olarak Türkiye'nin su durumuna ilişkin bir soru üzerine ise eylem planları hazırladıklarını hatırlatarak, "176 yerleşim yerinde su yoktu, 176 yere biz 2040-2050 yılına kadar su yetecek şekilde götürdük. Şu anda barajlarımız yüzde 50 dolu, herhangi bir sıkıntı yok. Yaz aylarında sarfiyat çok artıyor. Bir de şebekelerdeki kayıplar çok fazla. Özellikle yaz aylarında vatandaş bağ bahçesini suluyor, herhalde belediye başkanlarımız onun için ikaz ediyorlardır. Biz her mayıs ayında kritik iller var mı buna bakıyoruz. Onlar için planlamalarımız var." dedi.
web_orman yangınları basın toplantısıı 7Temmuz 2017 

Geçmişte yaşanan kuraklıkları anımsatan Prof. Dr. Eroğlu, şunları kaydetti:

"2007 yılında 'susuzluk çekmesin' diye yaptığım çalışmayı anlatsam roman olur. Türkiye'de suyu çok iyi yönetiyoruz. Türkiye su zengini bir ülke değil, velhasıl yarı kurak bir ülke, o vesileyle suyu hem içme, kullanma, hayvan suyu ihtiyacını karşıladık şimdiye kadar. Şu anda hedefimiz bazı şehirlerde 2060 yılına kadar su probleminin tamamını çözmek ve diğer büyükşehirlerde, İstanbul gibi, 2071 yılına kadar susuzluk çekmemek üzere çalışmalara devam ediyoruz. Şu anda 2040 yılına kadar bir problem yok, hedef 2071. Bununla ilgili çalışmalarımız tamam. 2071 yılından sonra biz yokuz ama o zaman gelecek bakana bir mektup bırakacağım." 

Toplantının ardından Bakan Prof. Dr. Eroğlu, hava durumuna bakarak, ilgililere sıcaklık artışı gözlenen yerlerde yangın acil müdahale ekiplerinin bekletilmesi talimatı da verdi.