MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, katıldığı NTV ve Star TV ortak yayınında açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü YPG/PKK'nın işgalindeki Münbiç'te ABD ile ortak devriye faaliyeti gerçekleştirmesiyle ilgili değerlendirmelerinin sorulması üzerine Bahçeli, şunları söyledi:

"Münbiç bir çıbanbaşı olarak durmaktaydı. Bu konuda da sayın Cumhurbaşkanının ifadesiyle bir askeri müdahaleye gerek kalmaksızın diplomasiyle olayları takip etmek suretiyle Amerika Birleşik Devletleri ile bugüne kadar aykırı bir politika takip eden Amerika Birleşik Devletleri'ni ikna etmek suretiyle Münbiç'te Amerikalı askerlerle Türk askerlerinin güvencesini sağlayarak YPG'yi oradan uzaklaştırmışlardır. Bunlar Türkiye'nin önümüzdeki günlerde dış politikanın gelişimi sürecinde temel taşlar olarak tarihe kayıt düşecektir. O bakımdan ben tebrik ediyorum. Çok hayırlı bir teşebbüstür, arkası gelmelidir diye düşünüyorum." 

Kandil operasyonunun zamanlaması

Bahçeli, Millet İttifakı'na dahil olan partilerin cumhurbaşkanı adaylarının Kandil operasyonunun zamanlamasını manidar bulup, bunu seçim yatırımı olarak nitelendirmelerinin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:

"Her biri cumhurbaşkanlığı adayı olarak toplumun huzuruna çıkan şahsiyetler. Fakat bazı konular vardır ki bunlar beka meselesidir, milletin temel güvenlik meselesidir ve önemli bir köklü sorunun çözümünde atılan hayırlı adımlardır. Bunları dört günlük seçimle ilişkilendirerek Türkiye'nin mücadelesinin önünü kesmeye kalkmak caydırıcı bir vasıfla bazı dış güçlere hoş görünmek, PKK'ya taviz vermek çok yanlış bir harekettir. Bu tür davranışların da gereği yoktur. Seçim olsa da olmasa da Kandil'e Türk bayrağı dikilmelidir. Bundan niye rahatsız oluyorlar? Dört gün daha sabretsinler, ne var bunda? Seçim nasıl olsa olacak. Bunu Kandil ile ilişkilendirerek Türkiye'de caydırıcılık görevini üstlenmiş birtakım zümreler olmaları çok dikkat çekicidir. Milletimiz bunları affetmeyecektir."

"İsabetli olduğu kanaatindeyim"

Erken seçim teklifini neden dillendirdiğinin sorulması üzerine Bahçeli, "Erken seçim ihtiyaç haline gelmiştir. İhtiyacın ötesinde zaruri hale gelmişti. Onun için Türkiye'nin bekası, güvenliği, geleceği açısından bir erken seçim uygulamasının doğru bir yaklaşım olacağı kanaatini taşıdım. Arkadaşlarımla da bunu paylaştım." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, seçimin erkene alınmasıyla güçlü iktidar ve Meclisin oluşmasının bazı kararların daha etkin ve verimli alınmasının hedeflendiğini belirterek, erken seçim için 26 Ağustos tarihini uygun bulduklarını aktardı.

Erken seçimle ilgili yaptığı açıklamadan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın haberinin olup olmadığının sorulması üzerine Bahçeli, "Hayır, haberi yoktu." ifadelerini kullandı.

Seçim sürecinin geride kalan günleri göz önünde bulundurulduğunda yaptığı erken seçim çağrısını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Bahçeli, "İsabetli olduğu kanaatindeyim." dedi.

Devlet Bahçeli, yaptığı erken seçim çağrısında ülkedeki ekonomik durumun, terörle mücadelenin, uluslararası ilişkilerin dikkate aldığını belirtti.

Bir ihtimal Çözüm Süreci'nin başlaması halinde Cumhur İttifakı'nın riske girip girmeyeceğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:

"Cumhur İttifakı'nın iki tüzel kişiliği ve kendi dünya görüşüne sahip partilerle oluştuğunu dikkate aldığınız takdirde, her partinin kendisine göre bir önceliği, hassasiyeti vardır. Bunları dikkate aldığımız vakit geçmişteki açılım ve Çözüm Süreci yaşanarak bugünlere gelindiği için tekrar bunun gündeme taşınması çok zordur. Hele hele terörün belinin kırıldığı, kökten kazındığı bir ortamda bunu gündeme taşımak, yeniden teröre bir umut bağlamak, cesaretlendirmek anlamı taşır. Çok yanlış olur."

"PKK başka şey, Kürt kökenli kardeşlerimiz başka şey"

Bahçeli, "Kürt seçmene Cumhur İttifakı ve MHP Genel Başkanı olarak vereceğiz mesaj ne olur?" sorusuna şu karşılığı verdi:

"PKK başka şey, Kürt kökenli kardeşlerimiz başka şey. Milliyetçi Hareket Partisi, PKK'ya karşıdır. PKK'nın bütün varlığını reddeder ve Türkiye üzerindeki tüm etkisini sıfırlayarak yok etmek ister. Ama Kürt kökenli kardeşlerimiz bizim partimizde de var. Teşkilatlarımız var. Toplumun içerisinde önemli şahsiyetler olarak var. Bunları MHP'ye oy vermez diyerek ötelemek, bir gruplaşmaya zemin hazırlamak ve PKK'yı sivil hayatta da destek veren bir zümre ile buluşturma çabalarıdır. Bu yanlıştır, hatalıdır, bu ihanettir. Kürt kökenli kardeşlerimizle bizim bir meselemiz yok ama PKK ile bizim meselemiz vardır, bu mesele milletin meselesidir."

"94 yıllık cumhuriyet tarihimizde üçüncü evre"

Bahçeli, 24 Haziran'dan sonra Türkiye'nin yepyeni bir sistemi uygulamaya başlayacağına dikkati çekerek, şöyle konuştu: 

"Bu 94 yıllık cumhuriyet tarihimizde üçüncü evredir. Bunun birinci evresi cumhuriyetin kuruluşudur. İkinci evresi çok partili hayata geçiş dolayısıyla parlamenter sistemin 71 yıldan beri uygulanmasına sebebiyet veren bir süreçtir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeni bir sistemdir. Türkiye'nin geleceğini belirleyecek 21. yüzyılda lider ülke olmasına yol açabilecek bir etkinliği, kararlılığı, azmi ortaya koyabilecek bir sistemdir. Bu sistemin hayata geçirilmesi 24 Haziran seçimlerine bağlıdır... Bunları dikkate aldığımız vakit - ben şu an için halkımızla olan temasları da dikkate alarak - herhangi büyük bir hata olmadığı takdirde sistem hayata geçer ve sayın Cumhurbaşkanı da görevine devam eder." 

"Milletimiz bu tür davranışları çok sevmez"

Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalması halinde CHP'nin adayı Muharreme İnce'nin mi yoksa İYİ Parti'nin adayı Meral Akşener'in mi şansının olacağının sorulması üzerine Bahçeli, şu yanıtı verdi:

"Bunlara hiç şans tanımıyorum. Çünkü yakinen de takip ediyorum. Muharrem İnce Bey çok hareketli bir mesajla toplumun huzuruna çıkıyor. Başka şeyler yaparken sürekli çatışmacı, kavgacı, üslubu sert ve karşılıklı atışmadan da zevk duyan, atışmalardan kendisine prim sağlayacağına inanan bir yapıda davranıyor. Her gün yeni bir şey ortaya koyuyor ve bazılarını da abartıyor. Milletimiz bu tür davranışları çok sevmez." dedi.

"Erdoğan rakipsiz görünüyor"

"Şu an için Recep Tayyip Erdoğan rakipsiz görünüyor. Neden görünüyor? 16 yıllık icraatının içerisinde yaptıklarını ve yapacaklarını halkla paylaşıyor." diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"Şimdi ben bunu söylüyorum ama Recep Tayyip Erdoğan Bey'i hem AKP Genel Başkanı hem başbakan olarak en fazla eleştiren, sert eleştirilerde bulunduran kişilerden bir tanesiyim. Hangi grubumda ne eleştiri yapmışsam kitap haline gelmiştir. Hepsi CD'ye alınmıştır. Bunlarda ne söylemişsem aynısını muhafaza ediyorum, altından imzamı da çekmiyorum. Ama 15 Temmuz'dan sonra çok şey değişmiştir Türkiye'de." 

Bahçeli, 15 Temmuz'un ülkedeki herkesi bir araya getirebilecek çok büyük bir darbe ve ihanet olduğunu ifade ederek, "Bu olaylar karşısında 15 Temmuz'u görüp 251 şehidimiz, 2 bin 194 gazimizin olduğu bir dönemde hala kalkıp filan tarihte şunu söylemiştik, falan tarihte bunu söylemiştik diye birbirlerimize husumeti geliştirmenin bir manası yoktur. Bu devlet adamlığıyla da siyasetle de bağdaşmaz. Dün ne eleştirmişsek o günkü geçerli eleştirilerdir." diye konuştu.

"Çiller'in Büyük İstanbul Mitingi'ne katılması çok anlamlı"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eski Başbakan Tansu Çiller'in Büyük İstanbul Mitingi'ne katılması ile ilgili, 'Türkiye'nin gerçeği karşısında milli bir şuurla orada olduğunu' söylüyor, başka amaç taşımıyor. Ben bunu çok anlamlı buldum ve tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, MHP seçmeninin Akşener ya da İnce'ye oy vereceği iddiaları ile ilgili de "Türkiye'de, hele hele terörle mücadeledeki sağlanmış olan üstün başarıyı gölgeleyebilecek bir hataya bir ülkücü nasıl düşebilir?" şeklinde konuştu.

"Onlar zoraki adaylar"

Bahçeli, "Hayatlarında bir araya gelmeyen insanlar bir televizyon programına çıkıyor. Temel Karamollaoğlu'nun Halk TV'de o kadar alkış almasının bir sebebi olsa gerek. Cumhurbaşkanlığı seçimi bittikten sonra Uğur Dündar ile program yapsın ne kadar alkış olacak acaba?" diyerek şunları kaydetti: 

"(Temel Karamollaoğlu) Onlar zoraki adaylar. Herhangi bir derinlik, programa sahip değiller ama çok köklü bir siyasi partinin devamını temsil eden bir kuruluşun da başındalar. O bakımdan bir şey söylendiği zaman bir anlam yüklenebilir. Ama söyledikleri bir şey olmayınca Milli Nizam, Milli Selamet, Fazilet, Refah, Saadet Partisi gibi bir süreci nereden nereye getiriyorlar. Yani yazık oluyor."