Başkan Beyazgül, bildiri de Şanlıurfa’ya planlama açısından yön veren Çevre Düzeni Planı ve dayanak olduğu bölge planı hakkında bilgi verdi.

Bildiri de 2040 yılı sonrası Harran’ın ne olacağı sorusuna cevap arandı.

Bildiri de şu ifadelere yer verildi;

‘’Şanlıurfa çevre düzeni planı; kalkınma ajansı ve akademik çevrelerin birlikte hazırlamış olduğu Bölge planını esas alması gerekirken, bölge planı yayınlanmadan önce nihai durumuna getirilmiştir. Ayrıca Bölge planına uygunluğu Kalkınma ajansı ve akademik çevreler tarafından onaylanmamıştır.

Hazırlanan Çevre düzeni Planında Harran ile ilgili olarak 2040 yılı için 20.000 kişilik bir nüfus öngörülmüş, ancak sonrası için bir projeksiyon geliştirilmemiştir.

Uluslararası İslam tarihi ve Medeniyetinde Harran sempozyumunda bu konuyu dile getiren başkan Beyazgül; Harran’ın tarımsal ve kültürel yapısının korunması için Şehir Plancıları Odasının da katkılarıyla hazırlamış olduğu “ uydu yerleşim alanları “ alternatifini akademik çevrelerde tartışmaya açmıştır.

Başkan M. Uğur Beyazgül’ün konuşmasından bazı kesitler aşağıda sunulmuştur:

Harran 1992 yılında hazırlanan koruma imar planıyla, plan kararları sit alanları ve tarım alanları göz önüne alınarak dizayn edilmiştir. Fakat koruma amaçlı imar planının Harran'a felsefi bir yaklaşımı söz konusu olmamış, Harran'ın marka değerini arttıracak bir yapılaşmanın ortaya çıkmasına vesile olmamıştır. Bir kentin gelecek vizyonunu etkileyen en önemli unsur planlama ve bu planlamanın bilimsel kriterle hazırlanıp hazırlanmadığı konusudur.

Planlamanın temelini bölge planları oluşturur. Bölge planlarına bağlı olarak çevre düzeni planı geliştirilir. Çevre düzeni planına bağlı olarak da imar planları ve koruma amaçlı imar planları hazırlanır. Daha sonra uygulama planlarıyla birlikte şehirlerimiz hayat bulur.

Şanlıurfa'da bölge planları; Karacadağ kalkınma ajansı ve GAP idaresinin önderliğinde, Harran üniversitesinin ve ilgili STK'ların katkılarıyla onlarca çalıştaylar düzenlenerek hazırlanmış ve hayata geçirilmiştir.

Ne yazık ki bölge planı tamamlanmadan önce çevre düzeni planı ihaleye verilerek hazırlanmıştır.

Çevre düzeni planının açıklama raporundan da anlaşılacağı üzere akademik kurulların herhangi bir denetimi söz konusu olmadığı görülmektedir. Yani çevremize yön veren çevre düzeni planı 2014-2023 bölge planı vizyonundan uzak olarak hazırlanmıştır. Harran için tarih ve tarımı ön plana alırken, bunları yönlendiren bilimsel bir yaklaşım sunmamıştır.

Ayrıca 2040 yılı için 20 bin nüfus öngörülürken 2040 sonrası için nasıl bir gelecek öngörüldüğü açıklanmamıştır.

Biz de bu tıkanıklıktan yola çıkarak Harran'a, gerek tarihini ve gerekse tarımsal alanını nüfus baskısından kurtarabilmek maksdıyla, Şanlıurfa Şehir Plancıları Odasıyla birlikte muhtemel uydu-kent alanları alternatifleri arayışına girerek, ekteki şekillerde görüldüğü üzere, Harran'a kuş uçuşu uzaklığı 14-15 km olan Bellitaş, Büyüktürbe, Akmağara, Göktaş, Küçükekinli, Yenidoğan, Karataş, Soylu, Gögeç, Çaltılı, Aslanlı, Emekli, Özlüce, Gökçe, Konakçık, Gözcü, Saide, Koyunluca mahalle sınırlarına tekabül etmekte olan yaklaşık 36 bin hektarlık alan uydu yerleşim alanı olarak değerlendirilebilir alan olabileceği kanaatiyle, ilk kez bilimsel bir tartışmaya açma fırsatını oluşturmak için, bu sempozyumda sunma imkanı bulmuş olduk.

Sonuç olarak; gelecek vizyonumuzu hazırlayan planlamanın, bilimselliğe uygunluğuyla birlikte yöntemi de tartışılmalıdır. Zira 1930’lardan sonra kentleşme ile ilgili planlama sürecimiz batıdan aldığımız yasalarla yeni bir yola girmiş, ülkemizin kültür ve geleneklerine uygun bir revizyona tabi tutulmadan olduğu gibi kabullenilmiştir

İnsanlarımız beton yığını çevrelerde yaşamaya zorlanmıştır. Ülkemizin gelecek vizyonunu hazırlayan doğasıyla kültürüyle barışık yeni bir planlama anlayışına ve bu planlamayı hayata geçirecek yeni bir yönetim şeklinin acilen bilimsel ve akademik çevrelerde tartışılmasına ihtiyaç vardır.’’