Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖdarbe girişimine ilişkin, İslahiye ilçesindeki 106. Topçu Alay Komutanlığında yaşanan eylemlere yönelik, 9 eski askere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının verildiği kararın gerekçesinde, dönemin alay komutanı tutuklu sanık Turgut Çelebi'nin sözde "sıkıyönetim emri" mesajını önceden bildiği belirtildi.

Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin 106. Topçu Alay Komutanlığındaki eylemlere yönelik, 35 sanıktan 9'u hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen kararın gerekçesi açıklandı.

İddianame, sanık savunmaları, delil değerlendirmesi ve hüküm gibi kısımların yer aldığı gerekçeli karar, 443 sayfa ve 10 bölümden oluşuyor.

Örgütün yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, kendisinden olmayanlar üzerinde oluşturduğu baskı ile 15 Temmuz darbe girişiminin nasıl yapıldığı anlatılan ilk bölümde, FETÖ'nün öncelikli amacının kamu kurumlarına sızarak ülke yönetimini ele geçirmek olduğu anlatıldı.

Davaya müdahil olan TBMM, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatlarının beyanlara ayrılan ikinci bölümde ise şu ifadeler yer aldı:

"Dini duyguları istismar etmek suretiyle güvenini kazandığı insanları yıllarca kendi emelleri doğrultusunda kullanan FETÖ/PDY'nin ustaca maskeledikleri gerçek yüzünün ortaya çıkmasının ardından Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde etkin ve kararlı bir mücadeleye başlanılmasıyla örgütün, mensuplarını yeni ihdas edilen kadrolara yerleştirmek bir yana, mevcut kadroları korumakta zorlandığı, tasfiye sürecine giren, ekonomik ve siyasi yönden zayıflayan örgütün yok olmasını önlemek için devlet içindeki en stratejik kuvvetlerini harekete geçirerek darbeye teşebbüs ettiğini ve ülke genelinde gerçekleşen çatışmalar sonucu 249 kişinin şehit olduğu, 2 bin 194 kişinin de yaralandığı dikkate alınarak, sanıkların atılı suçtan cezalandırılması talep edildi."

Üçüncü bölümde delillere yer verilirken, dördüncü bölümde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan, aralarında dönemin alay komutanı Turgut Çelebi'nin de bulunduğu 9 sanığın hukuki değerlendirmesi yapıldı.

Sanığın alay komutanı olarak emir veren en yüksek rütbeli konumunda bulunduğu, gelen tüm yasa dışı belgelerin nöbetçi subay ve amirlerce bizzat sanığa getirildiği hatırlatılan bölümde, söz konusu emrin tüm tanık beyanlarında da geçtiği üzere olağan dönemler dahilinde mümkün olmayan, sadece çok ciddi ve olağanüstü dönemlere haiz "Harekat Yıldırım" koduyla gelen bir mesaj olduğu bildirildi.

Askeri açıdan gizli ve çok ciddi seviyede açıklamalar içeren mesajın sanık tarafından detaylı incelenmemesinin olağan yaşam şartları ve askerlik mesleğinin gerekleriyle hiçbir şekilde örtüşmediği vurgulanan gerekçeli kararda, ayrıca sanığın mesajın gelmesinin ardından gerçekleştirdiği davranış ve icrai hareketlerinden açıkça mesaj içeriğini bildiği ifade edildi.

Sanığın tamamını incelemediği mesaj içeriğini tatbike çalıştığı ayrıca görüşmüş olduğu tanıklara dahi belirterek, uygulanacağını bildirdiğine değinilen kararda, söz konusu savunmasının ciddi ve mantıklı olmadığı, maddi olay ve sanığın hareketleri ile örtüşmediği, bu nedenle savunmaların suçtan kurtulmaya yönelik olduğu sonucuna varıldığı anlatıldı.

KOKTOD yalanı

Sanığın savunmasında zırhlı araçları ve personeli kışla güvenliği ve Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Desteklenmesi (KOKTOD) faaliyeti için hazır edilmesi yönünde talimatlar verdiği de kaydedildi.

KOKTOD faaliyetinin İl İdaresi Kanunu'nda düzenlendiği, bu kapsamında valinin emrinde destek kuvvet olarak düzen almaları anlamına geldiği aktarılan gerekçeli kararda, şu paylaşımlara yer verildi:

"Sanığın sözde 'yıldırım harekat' başlıklı mesajı toplantıda diğer rütbelilere açıkladığı esnada 81 ilin valisinin görevden alındığını ve sıkıyönetim komutanına bağlı olduklarını beyan etmesi ve bu hususun tanık beyanları ile doğrulanması karşısında, valilerin görevden alındığını ifade eden sanığın aynı zamanda KOKTOD düzeni aldıkları yönündeki bu savunmasının kendisinin suçtan kurtarmaya yönelik olduğu gerekçesiyle itibar edilmemiştir."

Beşinci bölümde de üzerine atılı suçları işledikleri sabit olmayan sanıkların hukuki durumları değerlendirilirken altıncı bölümde suç işleme kasıtları bulunmayan sanıkların hukuki durumları incelendi.

Sonuç ve hüküm bölümlerinin bulunduğu son kısımda da 35 sanıktan 9'u hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiği, diğer sanıkların da atılı suçtan beraat ettiği bilgisi paylaşıldı.