TÜMSİAD Genel Kurulunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika, Koalisyon Güçleri ve Türkiye el ele verelim, Rakka'yı DEAŞ'a mezar ederiz. Bunlar kendilerine kaçacak delik ararlar. Aynı şekilde Musul, El Ambar buralarda da bu mücadeleyi sürdürelim. İşte Telafer, işte Sincar ne oldu? Baktık ki olmuyor, Sincar'a bir operasyon, öbür tarafa bir operasyon; yaklaşık 210-220 tane teröristi orada hallettik. Bu milletle oyun oynanmaz, herkes bunu görecek. Dolayısıyla vakti, saati geldiğinde ne yapacağımızı biz gayet iyi biliriz. Bir gece ansızın gelebiliriz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (TÜMSİAD) 7. Olağan Genel Kurul toplantısına katıldı. Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirilen kurulda, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

“TÜRKİYE EKONOMİSİNE VERDİĞİNİZ DESTEK İÇİN ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”

TÜMSİAD’ın 7. Olağan Genel Kurulu’nun hayırla vesile olması temennisinde bulunarak ve derneğin çalışmalarında başarılar dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TÜMSİAD’ın bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ülkemize hizmet etmenin yanında, Hakk’ın ve hakikatin yanındaki güçlü duruşunu sürdüreceğine yürekten inanıyorum. Türkiye’nin demokrasisine ve ekonomisine verdiğiniz destek için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum” dedi.

“TÜM İHANET ÇETELERİNİN KÖKÜNÜ KAZIMAKTA KARARLIYIZ”

Türkiye’de artık, kimlerin başka güçlerin emrinde birer ihanet çetesi olarak faaliyet gösterdiğinin, kimlerin Allah rızası yolunda gayret sarf ettiğinin tüm açıklığıyla ortaya çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanın aynı delikten tekrar tekrar ısırılmayacağı tavsiyesini aklımızdan hiç çıkarmadan, tüm ihanet çetelerinin kökünü kazımakta kararlıyız. Ülkesine ve milletine sadakatle bağlı, İslam âleminin birliği ve beraberliği, tüm insanlığın hayrı için çalışan herkese kapımız da, kalbimiz de sonuna kadar açıktır” diye konuştu.

Geçtiğimiz Ramazan ayında TÜMSİAD üyeleri ile bir araya geldiği iftar sofrasında yaptığı konuşmasında, milletin kendisine verdiği desteğin şahsına değil, millet adına verdiği mücadeleye olduğunu söylediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sözlerin ardından 3 hafta geçmişti ki, Türkiye, tarihinin en alçak darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldı. 15 Temmuz gecesi kendi halkına, kendi devletine silah çeken FETÖ ihanet çetesi mensuplarının karşısına yine milletimizle birlikte çıktık” diye ekledi.

“GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ YOLUNDA ATILAN ADIMLARI ÇARESİZCE İZLİYORLAR”

Türkiye’nin son yıllardaki en büyük imtihanını o gece verdiğini, milletin istiklal ve istikbaline bir kez daha sahip çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaklaşık 9,5 ay önce bu milleti esir edebileceklerini, bu ülkeye diz çöktürebileceklerini sananlar, bugün geleceğin Türkiye’sinin inşası yolunda atılan adımları çaresizce izliyorlar” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerine karşı Türkiye tarihinin en büyük başarılarının elde edildiğine dikkat çekerek, FETÖ’nün devletten, iş dünyasından, sivil toplum hayattan ve ülkenin her köşesinden sökülüp atılması için önemli uygulamaların gerçekleştirildiğini söyledi. Bölücü terör örgütünün ve destekçilerinin gücünün, hem şehirlerde hem kırsalda büyük ölçüde kırıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınır dışı operasyonlarla DEAŞ terör örgütüne büyük zarar verilerek 3 bini aşkın teröristin etkisiz hâle getirildiğini kaydetti.

Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonlara değinerek, hedefin Münbiç olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ABD’nin başını çektiği koalisyon güçleriyle beraber Rakka operasyonunu yapabileceğini; ancak ABD’ye ‘gelin yanınıza terör örgütü almayın. Çünkü bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle temizlemek olmaz. Böyle bir yanlış saplantı içinde olmayın’ dediklerini aktardı.

“BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin iyisi ya da kötüsünün olamayacağını vurgulayarak şunları söyledi: “Amerika, Koalisyon Güçleri ve Türkiye, biz el ele verelim, Rakka'yı, DEAŞ'a mezar ederiz. Bunlar kendilerine kaçacak delik ararlar. Aynı şekilde Musul, aynı şekilde El Ambar, buralarda da bu mücadeleyi sürdürelim. Eğer bunu Irak'ta kendi hâllerine bırakacak olursak sürekli kurban vermeye devam ederiz. İşte Telafer, işte Sincar, ne oldu? Baktık ki olmuyor Sincar'a bir operasyon, öbür tarafa bir operasyon; yaklaşık 210-220 tane teröristi orada hallettik ve en önemli merkezlerini oralarda vurduk. Niye? Bu milletle oyun oynanmaz, herkes bunu görecek. Dolayısıyla vakti, saati geldiğinde ne yapacağımızı biz gayet iyi biliriz. Bir gece ansızın gelebiliriz. Şimdi bunlar tehditlerini vesaire sallayıp dururlar. Biz eğer bu tehditlere aldanarak, eğer bu tehditlere bakarak yola çıksaydık Rabbim bize bu günleri nasip etmezdi.”

Türkiye’nin DEAŞ’a yönelik operasyonlarında elde ettiği başarının, maskeleri düşürüp bölgede oynanan oyunu ifşa ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hepimizin malumu olan birtakım güçler, bölgeyi satranç tahtası, terör örgütlerini de gerektiğinde feda edilebilecek piyonlar gibi kullanarak kendilerine yeni hareket alanları açmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEMİZ BİZİM İÇİN BİR BEKA MESELESİDİR”

“Her zaman ifade ediyorum; burada da bir kez daha ifade etmekte fayda görüyorum: Terör örgütleriyle mücadelemiz, bizim için bir oyun değildir, bir beka meselesidir. Çünkü sınırlarımız içindeki ve hemen yanındaki terör örgütleri bomba patlattığı zaman Avrupa'nın, Amerika'nın, Rusya'nın değil bizim canımız yanıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütleri roketle, havanla, silahla saldırı düzenlediklerinde hedefte Avrupa'sı Amerika'sı, Rusya'sı değil; bizim Mehmetçiğimiz var, bizim polisimiz var, bizim vatandaşlarımız var; şehit olanlar onlar oluyor, diğerleri değil. Bu örgütlerin yıkmaya çalıştıkları devlet bizim devletimiz, bölmeye çalıştıkları millet, bizim milletimizdir” sözlerine yer verdi.

Terör örgütleriyle mücadelenin Türkiye için bir seçenek değil, bir mecburiyet olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun için hiç kimse kusura bakmasın. Biz terör örgütlerine asla müsamaha göstermedik, göstermeyeceğiz ama tüm Batı'nın da bir şeyde bizimle beraber olması lazım, eğer samimiyseler, terörle mücadelede samimiyseler, buradan taviz veremeyiz. Çünkü bugün bizi vuran terör unutmasınlar yarın da onları vuracaktır” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin uzun zamandır arayışı içinde olduğu, 15 Temmuz’un artık kaçınılmaz hâle getirdiği büyük reformu 16 Nisan’da milletin onayıyla hayata geçirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, halk oylamasında sağlanan yüzde 85,5’lik katılım oranının Avrupa’da olmadığına işaret ederek, “49 milyon geçerli oy içindeki 25 milyon 157 bin evet oyuyla bu büyük reformun yüzde 51,4 oranla hayata geçmesi yönünde irade beyan eden vatandaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

“BAŞARI, MAHKEME KAPILARINDA ARANMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim meydanlarının er meydanı olduğunu, kimin ne sözü ve ne mahareti varsa orada sergilemesi gerektiğini dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçim bittikten sonra ortaya çıkan sonucun üzerini gölgelemek için gösterilen gayretleri ben bir Cumhurbaşkanı olarak üzüntüyle takip ediyorum. Sandıktan elde edilemeyen sonucu, çünkü Yüksek Seçim Kurulu bizim hukukumuzda nihai kararı veren mercidir. Yüksek Seçim Kurulunun dışında bir başka merci yoktur seçimle ilgili. Şimdi bunlar ne yaptı? Yüksek Seçim Kurulu kesin kararını da açıklamasına rağmen Danıştay’a müracaat ettiler. Danıştay da verdi kararını, oradan da zaten olumsuz geleceği belli. Onunla da yetinmediler, Anayasa Mahkemesinde böyle bir arayışa girdiler. Anayasa Mahkemesi zaten daha önceden de hemen açıklamasını yapmıştı. Şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde kendilerine çözüm arayanlara sözüm şudur: Başarıyı yanlış yerde arıyorsunuz, başarıyı mahkeme kapılarını aşındırarak değil ancak milletin gönlüne girerek elde edebilirsiniz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Milletin. Niye millete saygı duymuyorsunuz? Millet kararı verdi, bu işi bitirdi, boşuna uğraşıyorsunuz. 16 Nisan artık geride kaldı. Milletimiz iradesini ortaya koydu, tercihini yaptı. Bir kez daha millî irade hür bir şekilde sandıkta tecelli etmiştir.”

Millî iradeye saygısızlık gösterilmesinin son derece yanlış olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık bu halk oylamasını da, sonuçlarını da tartışmanın bir kıymeti harbiyesi yoktur, bitti bu iş. Bundan sonra yapılması gereken, önümüzdeki diğer seçimlere hazırlanmaktır. 2019 yılı Kasım ayında, 2019’un Mart ayında yeni sisteme göre adımlar atılacak” dedi ve muhalefetin heyecanlarını bu seçime saklaması tavsiyesinde bulundu.

“KURUCUSU OLDUĞUM PARTİYE TEKRAR ÜYE OLACAĞIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şu açıklamaları yaptı: “Kendilerinde güç vehmedenlere, mahkeme kapılarını boş verip bu seçimlere hazırlanmalarını tavsiye ediyorum. Bakınız biz şimdiden hazırlıklara başladık. İnşallah önümüzdeki salı günü Anayasamızın 16 Nisan’da değişen hükmüyle elde ettiğimiz bir imkânı kullanacak, kurucusu olduğum Partiye tekrar üye olacağız. Ardından da 21 Mayıs’ta yapılacak Olağanüstü Kongremizde malum Partimizin yeni yönetim şekli belirlenecek. Buradan alacağımız enerjiyle bir yandan teşkilatlarımızı güçlendirerek seçimlere hazırlayacak, bir yandan da icraatlarımızla milletimizin gönlünde daha yükseklere çıkmanın yollarını arayacağız. Hani bir söz var ya, ‘10 dönüm bostan, yan gel yat Osman’; bu anlayışla bu işler olmaz. Eğer bir hedefiniz varsa bunun için çalışmanız, gayret etmeniz, sürekli kendinizi yenilemeniz şart. Yenileyeceksin, yenilemeden olmaz. Bizim muhalefetin yaptığı gibi, hiçbir şey yapmadan sadece başkalarını suçlayarak başarı elde etmeye çalışırsanız her seferinde işte böyle hüsrana uğrarsınız. Muhalefetin şirazesi öylesine bozulmuş durumda ki; millete hakaretlerinin dozunu artırmaya, başarısızlıklarının sebebini doğrudan millete yüklemeye başladılar. Lafa gelince, ağızlarından demokrasiyi düşürmeyenlerin yüzlerindeki makyaj dökülmeye, halkçılık kılıfının altına gizledikleri o faşist damar kendini belli etmeye başladı. Bu işler böyledir, eninde sonunda her şey aslına rücu eder.”

“MEVCUT YATIRIMLAR SÜRERKEN, YENİ YATIRIMLAR İÇİN HAZIRLIK YAPILMALI”

Dünyanın ve bölgenin çok önemli bir değişik sürecinden geçtiği şu dönemde zamanı iyi kullanmak mecburiyetinde olduklarını, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine hazırlık için mesai sarf etmeleri gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmetin bir yandan mevcut yatırımları sürdürürken, bir yandan da yeni yatırımlar için hazırlık yapması gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Özellikle ekonomide tamamen suni bir şekilde sarsılan dengelerin tekrar yerli yerine oturtulmasına ihtiyacımız var. Hamdolsun, güzel gelişmeler, güzel işaretler var. İşte dün Mart ayı ihracat rakamları açıklandı. Buna göre ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 arttı. Yılın ilk üç ayındaki ihracat artışımız yüzde 9,2 olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın oranını aldığımız zaman, neydi o zaman? Ne yazık ki yüzde eksi 6,6 olduğunu hatırladığımız zaman çok ciddi bir artışın olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

“ULUSLARARASI YATIRIMLAR KONUSUNDA ÇOK ÖNEMLİ SİNYALLER ALIYORUZ”

Geçen ayki rakamlarda ihracat ve ithalatta da ilk sırayı Almanya’nın alıyor olmasının, her iki ülkenin de üzerinde düşünmesi gereken bir tablo olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demek ki birbirimize ihtiyacımız var, bunu göreceksin. Rakamlar son dönemde Avrupa’daki Türkiye karşıtı dalganın ön saflarında yer almaya hevesli gözüken Almanya’nın bu tutumunu gözden geçirmesi gerektiğine işaret ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

Borsa İstanbul endeksinin tarihî seviyelere ulaştığını, suni bir şekilde artan döviz kurunun yavaş yavaş olması gereken seviyeye doğru gerilediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Büyümede geçtiğimiz yıl kötümser tüm tahminlerin aksine yüzde 2,9 gibi oldukça iyi bir oranı yakaladık. Türkiye gayrisafi yurt içi hasıla bakımından dünyada 17’nci, satın alma gücü paritesiyle de baktığımızda orada da 13’üncü sırada bulunuyor. Uluslararası yatırımlar konusunda çok önemli sinyaller alıyoruz. Yarın Hindistan’a, Çarşamba günü Rusya’ya, bir sonraki hafta Kuveyt’e, Çin’e, ardından Amerika’ya gideceğiz. Ardından Belçika’da NATO Liderler Zirvesi’ne katılacağız. Ne içeride, ne dışarıda kimsenin bekleyeceği bir milat kalmadı, koşacağız koşturacağız. Artık biz en kötüyü inşallah geride bıraktık, bundan sonra hep daha iyiye, daha güzele doğru yol alacağız.”

“YATIRIM VE İSTİHDAMLA İLGİLİ ÇOK CİDDİ TEŞVİKLER GETİRDİK”

İstihdamda, yaptığı çağrıya iş dünyasının cevap vermesiyle bir sıçrama yaşandığını, faiz konusunda da ekonomideki güven ve istikrar ortamının güçlenmesine paralel olarak önümüzdeki dönemde olumlu adımlar atılacağına inandığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan halk oylaması sonucunu bekleyen herkesi harekete geçmeye davet ediyorum. Biliyorsunuz yatırımlar ve istihdamla ilgili çok ciddi teşvikler getirdik. Tüm firmalarımızdan, tüm girişimcilerden bu teşviklerden yararlanarak işlerini büyütmeleri, geliştirmeleri, hızlandırmaları konusunda cesur adımlar atmalarını bekliyoruz. Bu ülkenin kullanılmayan her potansiyeli, hem bizim, hem iş adamlarımız açısından büyük bir kayıptır” dedi.

İş adamlarına, “Yastığınızın altındaki değerleri çıkarın, sürün bunları sermayenize. Biliyorum, sizin resmî öz sermayenizin dışında da sermayeniz var, sürün bunları. Büyüt yatırımı ve yatırımı büyüttükçe gel bu teşvik kapsamına da gir, buradan da ciddi imkânlar elde et.” çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman ‘kazan-kazan’ formülü ile hareket ettiklerini söyledi ve iş çevrelerine çağrısına şunları ekledi: “Yurt dışından ortaklar getirin, onlarla beraber yatırımlar yapın, daha da güçlenin, çünkü size güçlü olmak yakışır. Önümüzdeki dönemde yurt içinde ve yurt dışındaki tüm girişimcilere bir kez daha bu kez bir anlayışla birlikte çalışma ve kazanma çağrısı yapıyorum.”

“ÜLKEMİZİN ARTIK ZAMAN VE ENERJİ KAYBINA TAHAMMÜLÜ YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan halk oylaması öncesinde yaptığı konuşmalarında istikrar ve güven kavramları üzerinde durduğunu hatırlatarak, “Eğer bir ülkede güven olursa, istikrar olursa o ülkede kalkınmanın önüne kimse geçemez. Bizim ülkemizde şu anda güven de var, istikrar da var. Hele hele yeni yönetim sistemi konusundaki ısrarımızın gerisinde de istikrar ve güven ortamını garanti altına alacağına dair inancımız var, bunu hep söyledik. Hepimizin aynı gemide olduğundan habersiz birileri istikrar ve güven ortamına saldırmakta ısrar ediyor. Ülkemizin artık ne zaman kaybına, ne enerji kaybına tahammülü yoktur” cümlelerine yer verdi.

2019 yılına kadar olan dönemin ve ardından da 2023 hedeflerine ulaşmak için kalan sürenin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüreği bu ülke için çarpmayanlarla, sevinci de, tasası da bu millet için olmayanlarla hedeflerimize ulaşamayız” diye ekledi.

“TÜRKİYE ANCAK YERLİ VE MİLLÎ KADROLARLA GÜÇLÜ BİR GELECEK İNŞA EDEBİLİR”

Türkiye’nin ve milletin ihtiyacının dostlar olduğunu ifade ederek, “Kendi ülkesine, kendi milletine, kendi değerlerine dost olmayan kimin neyi olursa olsun bize yaramaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelere yer verdi: “Türkiye ancak yerli ve millî bir anlayışla, yerli ve millî kadrolarla kendisine arzu ettiği şekilde güçlü bir gelecek inşa edebilir. Şu veya bu ülke, şu veya bu kuruluş ülkemizi eleştirdiğinde aynı ağızla üzerimize gelenlerin bu tabloda yerleri yoktur. Ülkemize yapılan haksızlıkları gördükleri hâlde sırf kendi işlerine geliyor diye bunları bize karşı kullanmaya çalışanların milletimize hiçbir faydası dokunmaz. Ölçümüz her zaman olduğu gibi milletimizdir, onun ne istediğidir, onun ne dediğidir.”

“KUT’ÜL AMARE GİBİ İFTİHAR VERİCİ ZAFERLER UNUTTURULMAYA ÇALIŞILIYOR”

Konuşmasının sonunda, bugün Kut’ül Amare Zaferi’nin 101. Yıl dönümü olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan bir asır önce 29 Nisan 1916 tarihinde herkesin artık ayağa kalkamaz diye baktığı ecdadımız Kut’ül Amare’de yakın tarihimizin en önemli zaferlerimizden birini kazanmıştır. Bu vesileyle Selman-ı Pak ve Kut çarpışmaları başta olmak üzere Birinci Dünya Savaşının tüm cephelerinde kahramanca mücadele ederek şehit olan, gazi olan tüm askerlerimizi rahmetle, minnetle, tazimle yâd ediyorum. Bu toprakları bize vatan kılmak için yürüttüğümüz terörle mücadele ve 15 Temmuz dâhil tüm mücadelelerde şehadete yürüyen, gazi olan kardeşlerimizin her birini aynı şekilde rahmetle, hürmetle anıyorum” şeklinde konuştu.

Kut’ül Amare gibi iftihar verici zaferlerin üzeri örtülmeye ve unutturulmaya çalışıldığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki İngilizler bu zaferden 2 yıl sonra İstanbul’u işgal ettiklerinde kullandıkları tüm ofislere ‘Kut’u unutma’ levhaları asmıştır. İnşallah bundan sonra çocuklarımıza tarihimizin diğer levhaları gibi Kut’ül Amare zaferini de hakkıyla öğretecek yeni bir müfredatı eğitim sistemimize kazandırmakta kararlıyız. Bir kez daha bu önemli zaferin yıl dönümünü hayırla yâd ediyorum” diye ekledi.