Düzenledikleri basın toplantısında, Badıllı hocanın vefatıyla ilgili çok önemli açıklamalar da bulundular.
Basın toplantısında konuşan yeğeni Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli ‘’İstanbul Milletvekili Metin Külünk ve Isparta Milletvekili Sait Yüce’nin ‘’Bediüzzaman Said Nursi talebelerinin son 9 ayda 6’sının kalp krizi sonucu vefat etmesi şüphelidir’’ sözünden dolayı kafamızda suikast şüphelerini oluşturdu’’ dedi.
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimi Doç. Dr. Hasan Karslı ise ‘’Şanlıurfa’dan Ankara’ya temiz gitti. Ankara’da midesinin içi iltihap doldu. Hekimlik hayatım boyunca böyle bir vaka görmedim. İltihabın Ankara’da midesine doldurulduğundan şüpheleniyoruz’’ dedi.
Abdülkadir Badıllı hocanın oğlu Sait Badıllı ise kendilerinde oluşan şüphelerin, babasının ölümünden sonra, şuan kaçak olan Bugün Gazetesi Yazarı Tuncay Otçil’in twitlerinden sonra oluştuklarını söyledi.
Doç. Dr. Hasan Karslı, Badıllı hocanın vefatından önce ve sonra yaşadıkları durumu tüm detayları ile anlattı.
Karslı, açıklamalarında şu ifadeleri kaydetti;
‘’Badıllı hocayı Tepe takla götürürüz’’
Abdülkadir Badıllı Hoca, 17-25 Aralık öncesi Harran Üniversitesi Tıp Fakültesinde bir ameliyat geçirdi. O dönemde FETÖ durumu yoktu. Sonrasında Ankara’ya gönderildi ve tedavi tamamlandıktan sonra geri geldi. Tedavisini yakından takip ettik. 17-25 Aralık’ta dershanelerin kapatılması gündeme geldi. Badıllı hoca, hükümetin lehinde, FETÖ’nün aleyhinde açıklamalar yaptı. O dönemde Üniversitemizde FETÖ’nün ileri gelenlerinden bir hoca bana sitemde bulundu. ‘’Badıllı ağabey neden aleyhimizde konuşuyor ? Biz ona beddua edersek tepe taklat götürürüz’’ dedi.
Badıllı hocayı uyardım.
O hocanın o tehdidinden sonra Badıllı hocamıza ulaştım. Suikast yapabilirler, bundan sonra benden habersiz hastaneye gitme dedim. 17-25 Aralık’tan sonraki ikinci hastalığında yurtdışında idim. Türkiye’ye doğru yolda gelirken, hocamızın oğlu Sait beni aradı. Hasta olduğunu söyledi. Ben Şanlıurfa’ya gelince, eve varmadan direk üniversite hastanesinin aciline gittim. Bazı tetkikler yaptık. Hastaneye yatırılması önerildi fakat evde kalmak istedi. İyileşmedi tekrar hastaneye yatırıldı. Hastanede ameliyat oldu. Bağırsakta yapışıklık vardı, başka da bir sorun yoktu. Ameliyatına bende girdim. Karnı kapatıldı.
Tutuklu hoca Ankara’ya sevk etti.
Şuanda tutuklu olan yoğun bakım hocası tarafından Ankara Gazi Üniversitesi’ne sevk edildi. Oğlu Sait de beraberdi. Zaman zaman durumunu görüşmeler yaparak bilgi aldım. Durumu gayet iyiydi. Sonra fenalaştığı ile ilgili bilgi geldi. Uçakla Ankara’ya gittim. Hastaneye gece 12.00’da vardım.
Hemşire elimden tetkikleri aldı.
Hastanede tetkiklere bakacaktım. Yoğun bakımda doktor nerede dedim, doktor yok, ameliyatta dediler. Oysaki yoğunbakım da sürekli bir doktor bulunur. Tetkiklerine bakarken bir hemşire geldi, elimden gelgeleri aldı. Oysaki bir hasta yakınının hastanın tüm tetkiklerine yasal olarak ulaşma hakkı vardır. O bölümün hocası da ihraç edildi. Önceden tanıyordum, neden bu belgeler elimden alındı dedim, dışarıya çıkmasını istemiyoruz dedi. Ankara’ya temiz gitt fakat orada baktığım zaman karnının içi iltihap doluydu’’ dedi.
Abdülkadir Badıllı hocanın oğlu Sait Badıllı ise babasının vefatından sonra gelişen olayları anlattı. Bugün Gazetesi yazarı Tuncay Otçil’in babasıyla ilgili attığı twetleri hatırlattı.
‘’Bu ölüm uyanmalarına vesile olsun’’
Sait Badıllı ‘’Tuncay Otçil, babamın vefatı 26.12.2014 tarinin hemen ardından ‘’Abdülkadir Badıllı öldü. Bu ölüm geriye kalan 5 ağabeyin uyanmasına vesile olur’’ diye bir twit attı. Hemen ardından Bediüzzaman öğrencilerinin vefatları gerçekleşti. 03.08.2015’de Salih Özcan, 26.02.2016’da Sait Özdemir, 25.02.2016’da Mehmet Kırkıncı, 01.02.2016 da ise Ahmet Aytimur vefat etti. Bu vefatlar kafamızda ciddi şüpheler uyandırdı.’’ Dedi.
Badıllı hocaya neden düşman oldular ?
Sait Badıllı, FETÖ’nün babasına neden düşman olduğunu da açıkladı. Badıllı ‘’Tuncay Otçil, babamla ilgili twitlerine devam etti. Gayrimüslimler için sarf edilen ifadeleri babam sarf etti. Neden ? Babam Cumhurbaşkanımızın yanında durdu diye. Niye bize düşman oldular ? Risaleyi Nurları sadeleştirme adı altında yaptıkları tahrifata ağabeyler ve babam tarafından reddiyeler yapıldı. Malesefki FETÖ hiçbir uyarıya aldırış etmedi. Bu cinayete devam etti. Daha sonra dershane meselesi yaşandı. Babam ‘’Değirmenin suyu kesildiği için tepki veriyorlar’’ dedi. Daha sonra meşhur FETÖ bedduası. Babam o beddua ile ilgili de ‘’Kafir olsa bile cehennemi istemeyin’’ şeklinde beyanatta bulundu. ‘’ şeklinde konuştu.
MEDYAURFA.COM
