Akçakale ve Harran'da AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Kemalettin Yılmaztekin'in konuğu olan AK Parti Ankara Milletvekili ve Yeni Şafak Köşe Yazarı Aydın Ünal, iznenimlerini bugün ki köşe yazısına aktardı. Aydın Ünal'ın YENİŞAFAK COM'da yayınlanan köşe yazısı;

''Hoş geldiniz, nasılsınız?” diyerek karşıladı bizi 11 yaşındaki Muhammed... “Türkçe'yi nerede öğrendin?” diye sorduk, “kamptaki okulda” dedi. Sonra Türkçe kitabını getirdi; okuyabildiğini, yazabildiğini gösterdi.

Muhammed ve ailesi Suriye'nin Deyrizor şehrinden kaçarak Türkiye'ye sığınmışlar. 4 yıldır, Şanlıurfa'nın Harran ilçesindeki konteynır kampta yaşıyorlar. Binlerce Suriyeli çocuk gibi Muhammed de kamptaki okula gidiyor; eğitimini aksatmadan sürdürüyor, okulda Türkçe öğreniyor ve Arapça'nın yanında Türkçe eğitim görüyor.

Suriye'de 6. yılını dolduracak olan savaş inşallah sona erdiğinde, Türkiye'de misafir edilen 4 milyona yakın Suriyeli ve bunların içinde Muhammed gibi 1 milyona yakın çocuk ülkelerine dönecekler. Doğum yeri Türkiye olan, isimleri “Türkiye”, “İstanbul”, “Recep Tayyip Erdoğan” olan; anadilleri Arapça'nın yanında çok güzel Türkçe konuşabilen yüzbinlerce çocuk inşallah Suriye'nin geleceğini inşa edecekler. Aileleriyle birlikte bu çocuklar, Türkiye'de gördükleri misafirperverliğe, paylaşmaya, “Ensar ruhuna” gereken vefayı da gösterecek, kardeşliği büyütecekler.

Şanlıurfa milletvekili Kemalettin Yılmaztekin ile Akçakale ve Harran ilçelerindeki kampları ziyaret ettiğimizde, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olmaktan, bu ülkenin bir ferdi olmaktan tekrar gurur duyduk. Bir ülkenin, devletiyle ve milletiyle seferber olarak, savaşın mağdurlarına nasıl kucak açtığını, misafirlerini nasıl şefkatle kolladığını, dünyada hiçbir ülkenin yapamadığını nasıl başardığını bir kez daha gördük.

Kamp deyip geçmeyin... Somali'de yüzbinlerce insanın ölüm-kalım mücadelesi verdikleri derme çatma kampları da gördüm; Lübnan'da artık 6. neslin yaşadığı harabe Filistin mülteci kamplarını da gördüm. Ancak, Türkiye'deki kamplar çok farklı. Türkiye, sadece sınırlarını açmakla kalmadı, gidecek yeri olmayan 4 milyon insanı da 6 yıldır belli bir konforun üzerinde misafir edebilmeyi kendi imkanlarıyla başardı.

Şu anda Türkiye'nin 10 farklı ilinde, 22 kampta, 260 bin Suriyeli ve 7 bin Iraklı misafir ediliyor. Türkiye genelinde 508 bin misafir öğrenci okullarda eğitim görüyorlar. Suriyeliler 22 milyon kez poliklinikte sağlık hizmeti aldılar. 989 bin Suriyeli hastanelerde yatarak tedavi gördüler ve görüyorlar. 819 bin ameliyat yapıldı. 191 bin bebek, Türkiye'de dünyaya geldi.

Türkiye, 6 yıl içinde, kamu, özel ve STK'lar eliyle Suriyeli ve Iraklı misafirler için 25 milyar dolar harcama yaptı. AB, BM ve Arap dünyasının yardımları ise Türkiye'nin harcamaları yanında çok cüz'i kalıyor.

Akçakale'deki çadır kent, Türkiye'deki kampların en büyüğü. 7 bin çadırda, yaklaşık 32 bin Suriyeli barınıyor. Soğuğa, sıcağa, yağışa karşı dayanıklı, korunaklı çadırlar, ailelere bu zor şartlar altında belli bir konforu sunabiliyor.

Harran'da ise, 2 bin konteynırda 14 bin Suriyeli barınıyor. İçinde odası, mutfağı, tuvaleti, banyosu olan konteynırlar ev hissini, ev konforunu sunuyorlar. Konteynır kentteki devasa okulda, ana okulu, ilkokul, ortaokul, lise ve yetişkinler için eğitim imkanları bulunuyor.

Kamplara girince, önce çocuklar karşılıyor ziyaretçileri. Cıvıl cıvıl, umut dolu, gözleri parlayan onlarca çocuk etrafınızı sarıyor. Hep bir ağızdan “Recep Tayyip Erdoğan” diye bağırıyor, Rabia işareti yapıyorlar. Çoğuyla Türkçe iletişim kurmak mümkün. Büyüyünce doktor olmayı, öğretmen olmayı istediklerini söylüyorlar.

“Bereket”, “Kanaat”, “Paylaşmak” gibi kavramlar, matematiğin tüm kurallarını alt üst ederler. Matematikte 2'den 1'i çıkarırsanız 1 kalır. Ama berekete inanarak, kanaat ederek, paylaşarak, 2'den 1'i çıkardığınızda, sonuç 3 olur, 5 olur, 10 olur. Türkiye, sofrasındaki ekmeği Suriyelilerle paylaşarak, ekmeğini azaltmıyor, daha da çoğaltıyor; o masum çocukların hayır dualarını alarak, 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi, en korkunç saldırılardan bile zaferle çıkabiliyor.

Suriyeli misafirlere 6 yıldır başarıyla sahip çıkan, bütün bu kampları kuran ve idare eden AFAD'ı özellikle tebrik etmek boynumuzun borcu. Şu anda Başbakanlık Müsteşarı, eski AFAD Başkanı Sayın Fuat Oktay; şimdiki AFAD Başkanı Mehmet Halis Bilden ve AFAD çalışanları, Kızılay Başkanı Kerem Kınık ve ekibi, valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız ve daha nice çalışan göğsümüzü kabartan bir iş çıkarıyorlar.

Şanlıurfalıları özellikle tebrik etmek gerekiyor: Hz. İbrahim'in şehri Şanlıurfa, Suriyeli kardeşlerine Halil İbrahim misafirperverliğiyle sahip çıkıyor.

Elbette, bir kez daha teşekkürler Sayın Recep Tayyip Erdoğan... Hiçbir devlet başkanının yapamadığını yaptığınız için, Türkiye'yi yücelttiğiniz için, o çocukların, o çocukların anne ve babalarının umutlarını çoğalttığınız için en başta size sonsuz teşekkürler.''