Suriye'de 8 yıldır devam eden savaşta hapsedilen, işkence ve kötü muamele gören kadınlara dikkat çekmek ve özgürlüklerini talep etmek için oluşturulan Uluslararası Vicdan Hareketi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne kadar çeşitli aktivitelere katılacak.

AA, bu vesileyle rejimin cezaevlerinde işkence görmüş kadınlara ulaşmaya devam ediyor.

Esed rejimini uzun yıllar desteklediği halde, sebepsiz şekilde tutuklanarak cezaevine konulan Hena Muhsin, kendisinden bir sene önce, 2013'te Şam'da oğlunun rejim güçlerince alıkonulduğunu söyledi.

2014'te, evine giderken yolda bir ekibin bu kez kendisini alıkoyduğunu belirten Muhsin, rejimin istihbarat birimine götürdüğünü dile getirdi.

Muhsin, cezaevinde kaldığı sürede gördüklerini şöyle anlattı: 
"Bazı mahkumları duvarlara çarpıyorlardı. Zincirlerle döverlerdi. Sırtlarına sopalarla vururlardı. İnsanı sakat bırakacak darbeler vuruyorlardı. 'Sigarayı üzerilerinde söndürün' diye sesler duyardık. Birinin tırnaklarının çekildiğini, birinin de dişlerinin söküldüğünü gördüm. İşkence edilenlerin seslerini duyardık. Sesine göre bilirdik ne kadar işkence gördüğünü."

- "Çocuğumdan tutuklandığı günden beri haber alamıyorum" 
Muhsin, tutuklanmadan önce vatansever olduğunu, Beşşar Esed'i öven şiirler yazdığını ifade etti.

"Şu an yazdığım her kelime, her harf için çok pişmanım." diyen Muhsin, şunları kaydetti:

"Suriye’de herkes zulüme uğradı. Onları destekleyen de zulüme uğradı, karşı çıkan da. Benim çocuğum (muhaliflere) destek olmadı. Ama yıllardır tutuklu. Rejime karşı hiçbir şey yapmadı. Gösterilere bile katılmadı. Oğlumun birine borcu vardı. O da ona 'Muhaliflere destek oluyor' diye iftira atmış. Çocuğumdan tutuklandığı günden beri haber alamıyorum."

Suriyeli kadınlar ve çocuklarda savaşın etkileri üzerine çalışmalar yapan Uzman Klinik Psikolog Ayşe Hümeyra Kutluoğlu Karayel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rejimin işkence ve tecavüzü sistematik savaş aracı olarak kullandığını söylemişti.