CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde partisinin "97. Kuruluş Yıldönümü" programı çerçevesinde basın toplantısı düzenledi.

Bugünün mutlu günleri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "97 yıl önce resmen kurulan Cumhuriyet Halk Partisi yaşamını sürdürüyor, güçlenerek yaşamını sürdürüyor, örnek olarak yaşamını sürdürüyor. Sadece Türkiye'de değil Avrupa'nın da en güçlü sosyal demokrat partisi olarak görevini sürdürüyor." ifadelerini kullandı.

Resmi törenlerde devlet erkanı ile Anıtkabir'e gidildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, saygı duruşunda bulundukları anda Ankara Kalesi'ndeki bayrağı gördüğünü, bayrak ve kalenin her saygı duruşunda kendisine Ankara'nın ve Cumhuriyetin tarihini hatırlattığını vurguladı.

Cumhuriyetin nasıl kurulduğu, Meclis-i Mebusan'ın nasıl basıldığı, Mustafa Kemal'in Ankara'da nasıl çalıştığı, yoksulluğun diz boyu olduğu gibi konuları hatırladığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Biz gerçekten de çocuklarımıza bunları anlatıyor muyuz? Hangi koşullarda bu ülkenin inşa edildiğini acaba biliyor muyuz?" ifadelerini kullandı.

Ankara başkent ilan edildikten sonra bazı büyükelçiliklerin Ankara'ya gelmek istemediklerini, Ankara'ya gelenlerin alışveriş yapacakları dükkan bulamadıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 21 Nisan 1925'te bir tüketim kooperatifi kurduklarını belirtti.

Kooperatifin kurucularının Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar, Fevzi Çakmak, Abdülhalik Renda olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bu kooperatif hala yaşamını sürdürüyor, kaçımız farkındayız? Unutturulmak isteniyor, tarihimiz bize unutturulmak isteniyor. Bu kooperatifle ilgili dökümanlar geldiğinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş Bey'e gönderdim. Bizim tarihe karşı bir sorumluluğumuz var. Başkaları bu sorumluluğu hissetmiş olabilirler, bizim böyle bir sorumluluğumuz yok veya var diyebilirler ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu sorumluluğu omuzlarımızda hep hissetmek zorundayız. Bu kooperatifi yeniden bir şekliyle hayata geçirin dedim."

Siyasi partilerin eleştirilebileceğini, eleştirilerin, eksik ve hataları gösterebileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP'nin tarihten soyutlanarak, çok sert eleştirildiğini ve bunu anlamakta zorluk çektiğini ifade etti.

"CHP'nin bu ülkede tek dikili ağacı yok", "İsmet Paşa asker kaçağı" gibi ifadeleri örnek veren Kılıçdaroğlu, "Hem 'paşa' diyorlar hem 'asker kaçağı' diyorlar ve binlerce kişi buna inanmıştır. Bütün ömrü savaş meydanlarında geçen, rütbe alan, komutanlık yapan bir kişi nasıl asker kaçağı olabilir. Sorgulamamıştır bile geniş kitleler siyasetin etkisi altında." dedi.

CHP kurulmadan önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 6 Aralık 1922'de kabul ettiği bir grup gazeteciye, "Mütevazı bir millet bireyi sıfatıyla hayatımı sonuna kadar bu vatanın hayrına vakf eylemek amacıyla barıştan sonra halkçılık esası üzerine dayanan ve Halk Fırkası adıyla siyasi bir fırka kurmak niyetindeyim." dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Daha önce Sivas Kongresi'nde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri birleşerek o toplantı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin aslında omurgasının oluşturulduğu toplantıdır." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, partinin resmen kuruluşunun 9 Eylül 1923 olduğunu, 97 yılı kutladıklarını söyledi.

Cumhuriyeti kuranların ilk söyledikleri sözlerden birisinin "Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir" olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, cumhuriyetin kurulduğu yıllarda 10 binlerce kimsesizin olduğunu, 30 Haziran 1921'de Çocuk Esirgeme Kurumunun kurulduğunu hatırlattı.

Binlerce çocuğun babasının cephelerde şehit düştüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, çocuklara o dönemin hükümetinin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin sahip çıktığını belirtti.

"Cumhuriyet Halk Partisi sıradan bir parti değildir"

Amele Birliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığının 10 Eylül 1921'de kurulmasının sağlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Cumhuriyet kurulmadan bir toplumsal barışı, bir toplumsal huzuru sağlamak istemiştir Cumhuriyet Halk Partisi'nin kadroları. O kadrolara saygı duyacak mıyız? Saygı duyacağız, yanlışları mı var bunları yaptıkları için? Hayır yanlışları yok. Ülkeye mi sahip çıkıyorlar? Evet, kendi insanına mı sahip çıkıyorlar? Evet. Onları padişahın kulu, kölesi olarak değil genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin özgür vatandaşları olarak konumlandırıyorlar. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi sıradan bir parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi, avukat bürolarında hazırlanan bir dilekçe ile kurulan bir parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi dünyanın en eski ve en köklü ve bütün mazlum milletlerin örnek aldığı bir partidir, bir demokrasi partisidir, bir insan hakları partisidir, bir sosyal devlet partisidir, bağımsızlığı ilke edinen bir partidir, milli kurtuluşçu zihniyete sahip olan bir partidir. Kökleri Kuvay-ı Milliye'de, kökleri insanda, kökleri hakkı, hukuku ve adaleti savunmakta olan bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi'ne böyle bakmak lazım."

Partinin kurulduğu dönemdeki kadrolarda yer alan herkesin savaş meydanlarından geldiğini, ülkenin perişan olduğunu ve kalkınması gerektiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu doğrultuda, 17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi'nin toplandığını söyledi.

Gölcük'te tersanenin, İş Bankasının ve milli Anadolu Sigortanın kurulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, devlet üretme çiftliklerinin de hayata geçirilerek, çiftçiye örnek kuruluşların gösterildiğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, ilk kez madeni para basıldığını, köylünün tarımla geçindiğini ve piyasa ekonomisinin söz konusu olmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetin yaptığı ilk işin köylünün üzerinden aşar vergisini kaldırmak olduğunu söyledi.

Ulaşımın da önemli bir sorun olduğunu belirterek, "Polatlı'dan Ankara'ya gelmek bir günü alıyordu, şimdi 10 dakikada gidiyorsunuz." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, milli demir yolunun olmadığını var olanları da yabancıların çalıştırdığını bildirdi.

Genç Cumhuriyetin topladığı vergilerle ve birikimlerle birçok şehre demir yolu götürdüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, "Dikili ağacı yok diyorlar. İnsanda biraz vicdan olur, insanda biraz ahlak olur, insanda en azından toplu iğne ucu kadar bir vicdan kırıntısı olur. Bunlar neyle yapıldı? Gidip birilerine yalvarıldı 'aman bize para getirin' diye mi yapıldı? Hayır. Elaleme el avuç mu açıldı? Hayır. Her kuruşun hakkı yerinde verildi." dedi.

"Yabancıların elinde olan şirketler de devletleştirildi"

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet kurulduğu yıllarda Kayseri'de uçak fabrikasının temelinin atıldığını, fabrikanın 1926'da motor bölümünün açılmasıyla güçlendirildiğini, 1950'li yıllarda fabrika kapanıncaya kadar burada 112 savaş uçağının üretildiğini anlattı. 

O dönem bütün deniz yollarının yabancıların egemenliğinde olduğunu, Kabotaj Kanunu çıkarılarak bütün bu hakların yabancıların elinden devralındığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, bugün hala var olan Tarım Satış Kooperatifleri'ni de CHP'nin kurduğunu ifade etti. 

Çimento, şeker ve mensucat fabrikalarının İstanbul, Ankara, Sivas, Kırklareli, Uşak, Eskişehir, Kayseri, Bursa, Gaziantep, Malatya gibi illerde kurulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bunların bir kısmının satılıp yok edildiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, demir yollarının tamamının da devletleştirildiğine işaret ederek "Anadolu'yu demir ağlarla ördük." sözünün gerçek anlamında olduğunu vurguladı. 

Millileştirmenin sadece demir yollarında yapılmadığını, Haydarpaşa Limanı, İstanbul Rıhtım Şirketi, İzmir Havagazı Şirketi, İzmir Telefon Şirketi, İstanbul Telefon Şirketi, İstanbul'daki tramvay, elektrik şirketi, Adana Elektrik Şirketi, Ankara Havagazı Şirketi gibi tamamı yabancıların elinde olan şirketlerin de devletleştirildiğini söyledi. 

"2 milyon 376 bin 845 kişi Millet Mekteplerinde okuma yazma öğrenmiştir" 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, modern hastanelerin inşa edildiğine de işaret ederek 1927'de yapılan resmi sayıma göre, nüfusun sadece yüzde 8'inin okuma yazma bildiğine, yüzde 92'sinin ise bilmediğini kaydetti. 

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazıları söylerler ya 'niye demokrasiye, çok partili rejime neden hemen geçmedik' ama onlar şunu düşünemiyorlar, Hakkari'de seçim olsa o seçim sandığının başına okuma yazma bilen birini bulabilecek miydik? Birisi tutanak tutabilecek miydi? Hadi bulduk bunu, o sonuçlar Ankara'ya nasıl gelecekti? Altyapısı olmayan, okuma yazma oranı yüzde 92 negatif olan bir ülkeden söz ediyoruz. Bütün bunların hepsi bir şekliyle aşıldı. Nasıl? Millet Mekteplerini kurdular, 1928-1929, 1934-1935 bu iki arada 2 milyon 376 bin 845 kişi Millet Mekteplerinde okuma yazma öğrenmiştir. Kız öğrencilerin sayısı fazladır. Başlangıçta 62 bin olan kız öğrenci sayısı 1937-1938 öğrenim yılında 256 bin 61'e çıkmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi bunları yapmıştır. Kötü mü yapmıştır? Yanlış mı yapmıştır?" 

"O entegre silah sanayisini Cumhuriyet Halk Partisi kurdu" 

CHP'nin Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsünü kurduğunu, 1928'de Malatya'ya, Trabzon'a elektrik santralini götürdüğünü, 1930'da Galata Köprüsü'nün ücretsiz olmasını sağladığını, aynı yıl Türkiye Cumhuriyeti'nin parasını basan Merkez Bankası'nın kurulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bir devletin kendi parasını basmasının egemenlik hakkı olduğuna vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"1932-1937 yılları arası, savaştan çıkmış bir devlet var, yeni bir savaşa hazır bir dünya var, 2. Dünya Savaşı, onun kokuları geliyor ve Türkiye hazırlanmak zorunda. 1932-1937 arasında Kırıkkale'de entegre silah sanayi kurulur. Oyumuzun en düşük olduğu illerden birisidir Kırıkkale. Kırıkkalelilere seslenmek isterim; o entegre silah sanayisini Cumhuriyet Halk Partisi kurdu. Sizin dedeleriniz, çocuklarınız o fabrikalarda çalıştı, oralardan emekli oldular. Şimdi o fabrikaların durumu nedir? Diyorlar ya 'bir çivi bile çakmamış Cumhuriyet Halk Partisi', insanda biraz vicdan olur. 

Isparta'nın gülü meşhurdur, sadece Türkiye değil, bütün dünyada. Gül yağı fabrikası kuruldu. Ispartalı kardeşlerim de unutmasınlar. O fabrikayı kuran da Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Şişecam fabrikaları, Ankara'da su sorunu var Çubuk Barajı kuruldu."

"FİSKOBİRLİK'i kuran Cumhuriyet Halk Partisidir" 

Yozgat'ta 1937'de termoelektrik santralinin hizmete girdiğini, Karadeniz'de fındık üreticisinin hakkını savunmak, destek olmak için FİSKOBİRLİK'in kurulduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Her Giresunlu bilsin ki diktiği ağaçtan, elde ettiği fındıktan Cumhuriyet Halk Partisinin hakkı ve hukuku vardır. Onun dedelerinin haklarını ve hukuklarını korumak, elde ettiği fındığın bedelini ona ödemek için FİSKOBİRLİK'i kuran Cumhuriyet Halk Partisidir." diye konuştu. 

Karabük Demir Çelik Fabrikalarının 1939'da kurulduğunu, Sivas'ta demiryolu makinalarını üretecek fabrikanın inşa edildiğini, Aydın'da Toprak Reformu hayata geçirilerek 4 bin köylüye toprak dağıtıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki parçalanma Toprak Reformu nedeniyle olmuştur." dedi. 

Kılıçdaroğlu, 1939'da Atılay denizaltısının hizmete girdiğini, Unkapanı Köprüsü'nün, Ereğli Kömür İşletmelerinin açıldığını ve 1940'ta Köy Enstitülerinin kurulduğunu hatırlatarak "Eğer bugün bize güçlü bir kültür mirası bırakıldıysa bunu Köy Enstitüleri, o enstitülerde yetişen insanlara borçluyuz. Bunun da hakkını teslim edelim." değerlendirmesinde bulundu. 

"Biz insandan yana bir politika üretiyoruz" 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Haliç'te ikinci Türk denizaltısının 1940'ta donanmaya katıldığını, Ankara ve Eskişehir'de uçak fabrikalarının kurulduğunu, Mersin'de, İskenderun'da liman, Gaziantep'te havaalanı, Malatya'da fabrika kurulduğunu ifade ederek, fabrikaların aynı zamanda kenti değiştiren, dönüştüren önemli birer unsur olduğuna işaret etti. 

Fabrikalarla birlikte işçilerin ortaya çıkışıyla 1945'te İşçi Sigortaları Kurumu'nun kurulduğunu, adının sonrasında Sosyal Sigortalar Kurumu, bugün de Sosyal Güvenlik Kurumu olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 

"Onu kuran da Cumhuriyet Halk Partili kadrolar. Şimdi bütün işçilere, sendikacılara sormak isterim; siz eğer bugün sendika, sosyal güvenlik hakkına sahipseniz bunun arkasında Cumhuriyet Halk Partili kadroların yattığını bilmek zorundasınız. Sizlerden hak almak isteyenler oldu ama o hakların alınmasına her ortamda biz karşı çıktık. Çünkü biz insandan yana bir politika üretiyoruz, sosyal devletten yana bir politika üretiyoruz. Çünkü biz sosyal demokratız, insani değerlerimiz güçlüdür. Dolayısıyla İşçi Sigortaları Genel Müdürlüğüyle birlikte sosyal devlet açısından önemli bir adım atılmış oluyor." 

Rize Çay Fabrikasına da işaret eden Kılıçdaroğlu, "Rizelilere de seslenmek istiyorum; çayı çay yapan, çay fabrikası kuran Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarıdır." ifadelerini kullandı. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Etimesgut'ta da uçak fabrikasının kurulduğunu anımsattı.