Yaklaşık 3 yıl önce terör örgütleri DEAŞ ve PYD arasındaki çatışmalardan kaçan çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 35 bin Suriyeli Kürt, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) oluşturulan "Türkiye'deki en büyük sığınmacı kampı" özelliğini taşıyan çadır kentte yaşamlarını sürdürüyor. Kendilerine sunulan imkanlardan dolayı Türk hükümetine teşekkür eden Suriyeli Kürtler, topraklarında çatışma olmamasına rağmen, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'nin bölgede uyguladığı baskılar nedeniyle evlerine dönemiyor.

Ayn el Arap'ta terör örgütleri DEAŞ ve PYD arasındaki çatışma döneminde Türkiye'ye sığınan ve Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde kurulan tam donanımlı 35 bin kişilik çadır kentte barınan Suriyeli Kürtler, bölgede çatışmaların bitmesine rağmen PYD'nin baskıları nedeniyle evlerine dönemiyor
- Evleri ellerinden alınan, haksız muamelelere maruz kalan ve evlatlarının zorunlu olarak askere alınmasından dert yanan Suriyeli Kürt aileler, korkmalarına rağmen terör örgütüne tepkilerini dile getiriyor
- Müslüm Hamed: 
- "PYD'nin baskılarından korktuğumuz için evlerimize dönemiyoruz"

 Halep'e bağlı Ayn el Arap'ta 2014'te yaşanan çatışmalardan kaçıp Türkiye'ye sığınan ve Şanlıurfa'daki tam donanımlı Suruç Çadır Kenti'nde barınan Suriyeli Kürtler, bölgede çatışma olmamasına rağmen terör örgütü PYD'nin baskıları nedeniyle evlerine dönememenin üzüntüsünü yaşıyor.

Yaklaşık 3 yıl önce terör örgütleri DEAŞ ve PYD arasındaki çatışmalardan kaçan çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 35 bin Suriyeli Kürt, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) oluşturulan "Türkiye'deki en büyük sığınmacı kampı" özelliğini taşıyan çadır kentte yaşamlarını sürdürüyor.

Kendilerine verilen kartlarla marketlerden alışveriş yapan Suriyeli aileler, aldıkları gıdalarla yemeklerini yapma imkanı buluyor. Kampta yaşıtlarıyla oyunlar oynayıp keyifli vakit geçiren sığınmacı çocuklar ise güven içinde olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Kendilerine sunulan imkanlardan dolayı Türk hükümetine teşekkür eden Suriyeli Kürtler, topraklarında çatışma olmamasına rağmen, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'nin bölgede uyguladığı baskılar nedeniyle evlerine dönemiyor.

Evleri ellerinden alınan ve arazilerini ekmelerine izin verilmeyen Suriyeli Kürt aileler, evlatlarının zorunlu olarak askere alınmasından dert yanarken, hemen hepsi de yeniden topraklarına kavuşmanın özlemini duyuyor.

Kürt sığınmacılardan Yusuf Sellum (58), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2014 yılının eylül ayında DEAŞ'ın Ayn el Arap'a saldırmasının ardından binlerce hemşehrisi gibi Türkiye'ye sığındığını söyledi.

Türkiye'nin kendilerine kimsenin yapamadığı iyilikleri sunduğunu anlatan Sellum, "O dönem 2-3 gün içinde yaklaşık 200 bin Suriyeli Kürt, Kobani sınırından Türkiye'ye geçiş yaptı. Allah Türkiye'den razı olsun, bizi ölüme terk etmediler. Onlar olmasaydı çok daha kötü şeyler yaşardık ama bize kucak açtılar. Bu güzel kampı yaptılar, çoluk çocuk huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı'ndan en küçüğüne kadar hepsine ne kadar teşekkür etsek azdır. Bizim için çok şey yapıldı." dedi.

 Yusuf Sellum, o dönem savaş bittiği takdirde hemen evlerine dönmeyi düşündüklerini ama çatışmalar bittikten sonra PYD'nin tutumu nedeniyle gurbette yaşamaya devam ettiklerini aktardı.

- "PYD'nin farkı yok"

Rejim, PYD ve DEAŞ orada olduğu sürece ülkelerine dönmenin mümkün görünmediğini vurgulayan Sellum, şunları kaydetti:

"DEAŞ topraklarımıza saldırınca kaçmak zorunda kaldık ama bu PYD'nin de onlardan farkı yok. O yüzden dönemiyoruz. Çatışmaların bittiği gün yeniden doğmuş gibi sevinmiştik. Bir süre sonra da ülkemize döndük ama baktık ki yaşanacak gibi değil çünkü oradakiler adil davranmıyordu, arazimizi, evimizi elimizden aldılar. Onlara güvenmiyoruz, burada ise her türlü ihtiyacımız karşılanıyor ve güven içindeyiz. Birçok insan da çatışmaların ardından Suriye'ye gitti ama neredeyse hepsi geri dönmek durumunda kaldı çünkü burada güvendeyiz ve huzurluyuz. Orada ise oyunlar oynanıyor ve ne olacağını bilemiyorsunuz."

Sellum, "Burada çadır kentte Arap kardeşlerimiz de var, aramızda hiç sıkıntı yok çünkü hepimiz Müslümanız çok şükür, biriz ve kardeşiz." şeklinde konuştu.

- Lübnan'dan Türkiye'ye geldi

Müslüm Hamed de Suriye'de savaşın başlamasının ardından önce Lübnan'a gittiği, sonrasında ise Ayn el Arap'taki yakınlarının Türkiye'ye gelmesinin ardından buraya geldiğini ifade etti.

Türkiye'de hiçbir bedel ödemeden birçok imkandan yararlandıklarını dile getiren Hamed, terör örgütü PYD'nin Suriye'de uygulamaya çalıştığı politikanın yanlış olduğunu anlattı.

Hamed, terör örgütünün Arapların olduğu bölgeleri ele geçirmeyi çalışmasına anlam veremediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bölgedeki çatışmalar olduğu dönemde 'Yeter ki DEAŞ gitsin, biz vatanımızda en zor şartlarda yaşamaya razıyız' diyorduk ama gördük ki ikisinin pek bir farkı yok. PYD'nin baskılarından korktuğumuz için evlerimize dönemiyoruz, yoksa bu kadar insanın ne işi var burada? Aslında anlatılacak çok şey var ama orada yakınlarımız var ve onların başına bir şey gelir diye bildiklerimizi, gördüklerimizi anlatamıyoruz. Gençler zorla savaşa götürülüyor, topraklarımızı yabancılara sattılar, insanlarımıza zulmediyorlar. Onlara nasıl güvenebiliriz ki?" 

Sığınmacılardan Evin Bozan (65) da doğup büyüdüğü ve birçok anısının bulunduğu Ayn el Arap bölgesine dönmek istediğini dile getirerek, PYD'nin uygulamaları nedeniyle burada yaşamaya devam ettiğini sözlerine ekledi.