Türkiye Cumhuriyetinin, Suriyeli kardeşlerine kucak açması ve 15 Temmuz’da yaşananlarla dünyaya demokrasi dersi verdiğini söyleyen Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, “Yarınları inşa ederken, dünü ve bugünü iyi tahlil etmek, milli mücadele ruhunun nevş-u nema bulduğu 15 Temmuz’u iyi analiz etmek gerekiyor. 15 Temmuz’un milli mücadeleye benzetilmesinden rahatsız olanlar var. Oysa 15 Temmuz öncesinde ve sonrasında yaşadıklarımızın, demokrasi ve istiklal mücadelemizin bir parçası ve devamı olduğunu asla unutmayacağız. Merhum Adnan Menderes’in ifade ettiği üzere, ipleri efendilerinin elinde olan kuklalar, sinsice, adım adım ilerleyerek Hz. Peygamberin insanların can ve malları konusunda emin oldukları kimsedir şeklindeki kardeşlik özlemine ters düşen bir takiyye ile bu milleti sırtlarından vurmuşlardır. Bu bakımdan 15 Temmuz’da milli iradenin kalbine bombalar yağdıranların, bugün aynı sinsilikle, kirli emelleri için ellerinden geleni yapacaklarını. Kaos çıkarmak için fırsat kollayacaklarını, ülkemizin itibarına gölge düşürmek için yarışacaklarını bilerek sağduyumuzu hiçbir şekilde kaybetmemeliyiz” dedi.

Terörün asıl hedefinin istiklalimiz ve istikbalimiz olduğunu dile getiren Vali Erin, konuşmasına şöyle devam etti: Yarınlarımızın bugünümüzden daha güzel olacağına dair ümidimiz her zamankinden daha fazladır. İstiklal mücadelesinde milletimize süngü dayayanların hedefi ne ise bugün milletimizi arkadan vuran terör şebekelerinin de hedefi odur. Terörün ismi, cismi, sureti farklı farklı olsa da tiyneti yani özü ve gayesi aynıdır. Nitekim 15 Temmuz darbe girişimi bunun açık örneğidir. Büyük bir özgüvenle ilerlediğimiz, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray ve Avrasya Tüneli gibi kıtaları birleştiren dev yatırımların yapıldığı dönemde, 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefi ve dünyanın en büyük on ekonomisi arasında göreceğimiz, 2053 ve 2071 vizyonundan bahsettiğimiz, mazlum halklara ses ve nefes olduğumuz bir dönemde, farklı isimlerde, farklı cisimlerde olanların asıl hedeflerinin istiklalimiz ve istikbalimiz olduğu açıktır.
Şanlıurfa Valiliği olarak, ülkemizin potansiyelini, bölgesel dinamikleri ve insanımızın gelenek ve göreneklerini harekete geçirerek kalkınma sürecinin hızlandırılması için çalışacağız. Görevime başladığım gün ifade ettiğim gibi, şehrin faydasına olan her şeyde, her projeye gönül kapımız ardına kadar açıktır. Önümüzdeki dönemde işbirliği içinde, sürdürülebilir adımlar atacağımıza inanıyorum. Valiliğimiz, Bakanımız, Milletvekillerimiz, bütün kurumlarımız, yerel yöneticilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, kanaat önderlerimiz, sanayicilerimiz, kobilerimiz, esnafımız ile Şanlıurfa’da büyük bir aile olduğumuzu göstereceğiz. 

Ecdadımızdan bizlere miras kalmış cennet vatanımızı cehenneme çevirmeye çalışanlar şunu bilsin ki, terör örgütleriyle kararlılıkla mücadele edeceğiz ve hedeflerimizi gerçekleştireceğiz. Bu kutlu yolda bıkmadan, yorulmadan azimle ilerleyeceğiz. Allah’tan başka kimseye boyun eğmeyen, onurlu bir millet olarak terörle mücadelede dik duruşumuzu nasıl durdurabilirler. Bir gül bahçesine girer gibi genç yaşında kara toprağa giren, ruhu arşa yükselen ve asla unutamadığımız şehitlerimize karşı üzerimize yazılmış bir borçtur. 

Hz. Eyyüp misali sabırla yoğrulmuş bu şehir, sabrın en güzel örneklerini bulundurur. Her türlü sıkıntıyı taşır. Ancak taşıyamayacağımız tek şey ihanettir. Dostlarımızın yeri nasıl başımızın üstündeyse, düşmanlarımızın yeri de ayaklarımızın altındadır.

Kardeşliğimizin, birlik ve beraberliğimizin devam etmesi temennisiyle bu buluşmamızın iyiliğe, güzelliğe, hayra ve barışa kapı aralamasını ümit ederken, Sayın Başbakanımız, Bakanlarımız, Milletvekillerimiz ve tüm katılımcıları saygıyla selamlıyorum.