Şanlıurfa'da 55 yaşındaki Hasan Karasapan, 15 metrekarelik dükkanda biriktirdiği yaklaşık 2 bin parça eski eşyayla konuklarını adeta tarihte yolculuğa çıkarıyor.

Karasapan, 1985 yılında geçimini sağlamak için mahalleleri dolaşarak hurdacılık yapmaya başladı. Aldığı hurdaların içindeki yöresel eski eşyaları gören ve bunları satmaya kıyamayan Karasapan, evinde biriktirmeye başladı.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, sakal ve iç mekan

Daha sonra Gümrük Hanı'nda küçük bir dükkan kiralayan Karasapan, topladığı yöresel eski eşyaların bir kısmını burada sergilemeye başladı.

Küçük dükkanında 33 yıldır biriktirdiği Şanlıurfa yöresine ait çoğunluğu mutfak eşyalarını görmeye gelen vatandaşlar ise şehrin yakın tarihindeki kültürel değerleri görme şansını buluyor.

Dükkana gelen ziyaretçiler, sefer tasından şekerdanlığa, mangaldan kaburgalı sahanlara kadar şehrin değerlerini görebilmenin mutluluğunu yaşıyor.

Kentteki müzelerin kurulması sırasında da ihtiyaç duyulan bazı eşyaları müzelere veren Karabasan, evinde sakladığı birçok eserini de yer bulamadığı için müzem dediği dükkanına sığdıramamanın üzüntüsünü yaşıyor.

Amacının zengin kültüre sahip Şanlıurfa'nın değerlerini gelecek nesillere aktarmak olduğunu vurgulayan Karasapan, şöyle konuştu:

Görüntünün olası içeriği: iç mekan

"Yaklaşık 35 yıl önce hurdacılık yaparak geçimimi sağlıyordum. Bu sırada aldığım hurdalar arasında kente ait eski ürünler olduğunu gördüm ve bunları evimde biriktirmeye başladım. Bu merak bende giderek artmaya başlayınca araştırıp hangi köyde yöreye ait eski bir ürün olduğunu öğrensem uzak yakın demeden gidip mümkünse almaya başladım. Bu ürünlerin bir kısmını Gümrük Hanı'ndaki küçük dükkanımda müşterilerimin beğenisine sunuyorum ancak bir çoğunu ise yerim küçük olduğu için evimde saklıyorum. Şanlıurfa tarihinin ve kültürünün çok daha iyi anlatılmasını istiyorum. Bunun için de üzerime ne düşüyorsa yapmaya hazırım. Bu kapsamda kentte kurulan müzelerin eşyalarımın bazılarını alıp değerlendirmeleri beni çok memnun etti."

- Daha geniş bir yerim olsa tüm eserlerimi sergileme şansım olur"

Dükkanının çok küçük olması ve görünmeyen bir yerde olmasından dolayı çok müşteri gelmediğini anlatan Karasapan, imkanı olmadığı için ürünlerini isteyenlere satmak zorunda olduğunu ifade etti.

İmkanı olsa hiçbirini satmak istemediğini ve satsa bile Şanlıurfa'da kalmasından yana olduğunu dile getiren Karasapan, "Bana güzel ve geniş bir dükkan veya tarihi bir ev verilse bütün ürünlerimi sergileme ve Şanlıurfa kültürünü yaşatma şansı bulurdum. Bendeki ürünler yaklaşık 50-60 yıllıktır, hepsi el yapımı ve artık bunlar da yapılmıyor. Gaziantep Hamam Müzesi'ne bile ürün verdim. Bizler gidiciyiz ama müzeler hep kalıcıdır. İnşallah bu ürünlerimiz bu sayede gelecek nesillere de aktarılacak. Benim derdim tarihimiz ve kültürümüz unutulmasın. Bu kültürü yaşamak ve yaşatmak istiyoruz." diye konuştu.

Karasapan, elinden geldiği sürece Şanlıurfa kültürünün yaşatılması için çalışacağını belirterek, kendisinden sonra çocuklarının da bunu sürdürmesini istediğini sözlerine ekledi.