GAZİANTEP (AA) - FERİDE PELİN İNAL - Geleneksel Türk Gölge Oyununun son temsilcilerinden Murat Doğan, 8 yaşından bu yana oynattığı "Karagöz ve Hacivat"ı gelecek nesillere aktarmak için çaba sarf ediyor.

Tuncay Tanboğa ve "Hacivatçı Muhammed" gibi ustalardan eğitim alan Doğan, 35 yıldır gönül verdiği sanatı geleceğe aktarmak istiyor.

Geleneksel Türk Tiyatrosu Orta Oyuncular Karagöz Kukla Tiyatrosunda sanat yönetmeni ve oyuncu olarak görev alan sanatçı, fırsat buldukça tarihi mekanlarda gösteri yapıyor.

Doğan, AA muhabirine, Karagöz ve Hacivat'ın tarihi bir miras olduğunu belirterek, artık bir elin parmakları kadar sanatçı kaldığını söyledi.

Bugün Hacivat-Karagöz oynatıcısının yetişmediğini belirten Doğan, "Bu sanatın sadece kitaplarda kalmasını istemiyoruz. Bir ara Yunanlılar oynattı ve 'bizim' dediler. Kültürümüze sahip çıkmazsak başkaları sahip çıkar. Unutulmaya mahkum olur." dedi.

- "Gaziantep'teki Karagöz Caddesi Türkiye'de tektir"

Karagöz ve Hacivat'ın, Osmanlı zamanından kalma bir kültür olduğunu ve bunu yaşatmak için ayda birkaç kez ücretsiz gösteriler düzenlediğini aktaran Doğan, şunları kaydetti:

"Bundan 100 yıl önce Gaziantep'te hocalarımız oynatırdı. Kale altında yaşayan Hacivatçı Muhammed denilen bir hocamız kahvehanelerde oynatırdı. Gaziantep'teki Karagöz Meydanı adını buradaki oynatıcılardan almıştır. Hatta Karagöz Camisi de vardır. Mezarı Bursa'dadır ama ona rağmen Karagöz'ün adı verilmemiştir. Gaziantep'teki Karagöz Caddesi Türkiye'de tektir. Bu da Gazianteplilerin sanata verdiği desteği gösteriyor. Çoğu insan başka illerden buraya oynatmaya gelirmiş. Karagöz oyununda musiki, mani, tarih vardır. Tuzsuz Deli Bekir, Beberuhi, Arap Bacı, bir sürü karakter var. Toplam 39 ses var ve her karakterin sesi farklıdır. Perde arkasında 10 kişi varmış sanılır ama tek bir kişi seslendirir. Şu an bir elin parmakları kadar sanatçı kaldı, bu sanat unutuluyor."

Sanatı geleceğe aktarmak için desteğe ihtiyaçları olduğunu ifade eden Doğan, ayrıca kukla sanatını yaşatmak için de elinden geleni yaptığını söyledi.

Doğan, her iki alanda da yerel yönetimlerin desteğiyle kurslar açmak istediklerini bildirerek, bu sayede Türk kültürünü daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.