Uslu, dış mihraklar kaynaklı 2. Darbe gibi söylemlerin, Türkiye’nin ekonomisini zayıflatmaya yönelik hamleler olduğunu belirtti.
22. Dönem İstanbul, 24. Dönem Şanlıurfa Milletvekili, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu, gündemi Gazeteci Nedim Atilla’ya değerlendirdi. Uslu, AK Parti Genel Merkezi’nin Genel Başkanlık katındaki odasında, MEDYAURFA.COM’a açıklamalar da bulundu.
Karahan Uslu, Türkiye’nin son günlerde yine bir takım aba altından sopa göstermelerle karşılaştığını söyledi.
Sebepsiz yere notumuz düşürüldü.
Uslu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’Dünya 5’ten Büyüktür’’ sözünün ardından Moody’s adlı uluslarası kredi derecelendirme kuruluşunun,
Türkiye’nin kredi notunu sebepsiz yere düşürdüğüne dikkat çekti.
Büyüme de sürüyor, istikrar da.
Bu hamlenin amacının Türkiye’deki yatırımcıları kaçırmak, siyasi istikrarsızlık yaratmak olduğuna işaret eden Uslu ‘’Bunlar tesadüf değil. Bu hamlelerinin cevabını Başbakanımız Binali Yıldırım’ın ‘’Türk ekonomisi üç beş değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya çekilecek bir ekonomi değil’’ sözleriyle aldılar. Hamdolsun, yatırım da, istikrar da, büyümede sürüyor. Sürmeye de devam edecek. Öyle 2. Dalga Darbe gelecek korkutma çabalarına da hepten karnımız tok. Dost da bilsin, düşman da bilsin; Bu emperyalist güç mücadelesinden bağımsız Türkiye, onun seçilmiş Cumhurbaşkanı, seçilmiş hükümeti galip çıkacak. 1000 yıldır var olduğumuz Anadolu’da, bu millet nice 1000 yıllar daha var olacak’’ dedi.
Hesapları tutmayacak.
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Uslu, terör örgütü FETÖ’nün Suriye’deki Nusayri iktidarına benzetti. FETÖ’nün on yıllar boyunca sinsi bir şekilde örgütlenerek devlet kadroları üzerinden yönetim biçimini değiştirmek ve yönetime hakim olarak Suriye’deki Nusayri iktidarı gibi küçük bir azınlığın büyük bir millete ve devlete haim olabilmeyi planladığı bir yapılanma olarak gördüklerini ifade eden Uslu ‘’Ama asıl olan bu terör grubunun düğmesini dışarıdan kontrol eden ve ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı ve seçilmiş iktidarını kanla vahşetle yönetimden uzaklaştırarak özü itibariyle bu Türkiye’yi de kapsar bir biçimde Ortadoğu’da haritayı değiştirmek ve bu harita değiştirme projesidir. Milletimiz sadece liderine, cumhurbaşkanına, iktidarına değil vatanının bölünmesine, bu topraklarda bir kez daha bizim sınırlarımızda kapsar bir biçimde haritanın değiştirilmesine yönelik bir duruş sergilemiştir. Bu bizim bu yüzyıldaki beka sınavımızdı ve ülkemizin varlığı söz konusu ise bu millet tarih boyunca müthiş bir güçle nasıl ayağa kalktıysa, bir kez daha ayağa kalkmıştır, mesele budur. Yüzyılın başında Sykes Picot, dediğimiz gizli antlaşmayla bugün Suriye, Irak gibi devletlerin bir çoğu nasıl kağıt üzerinde oluşturulduysa bugünlerde de yeni Sykes Picot hesapları yapılıyor, ama bu hesapları yapanlar bu büyük milleti unutmasınlar, bu millet “bas geri” dediğinde, yedi düvel birleşse o hesaplar tutmaz ve yine tutmadı, tutmayacak. Bu süreçten sadece FETÖ dersini almamıştır, Dünyada her kimler bunları gizli veya açık destekliyorsa, onlarda derslerini almıştır.’’ Dedi.
Şerlerden hayır doğar.
Herkesi ortak inancı olan ‘’Şerlerden hayır doğar’’ ilahi prensibini de hatırlatan Uslu ‘’Türkiye yeni hayırlara yol alacaktır. Çok büyük ve acı bir bedel ödedik. Ama kaybedebileceklerimizi düşündüğümüzde ödediğimiz bedellere bir değil sonsuz defa değmiştir diyoruz. Allah’ın izniyle bu son olacak bu ülke bir daha bu acıları yaşamayacaktır.’’ Dedi.
Memleketimle gurur duyuyorum.
AK Parti 24. Dönem Şanlıurfa Milletvekili Uslu, açıklamasında memleketini de unutmadı. Şanlıurfa’nın 15 Temmuz darbe girişiminde ve sürecinde, Şanlıurfa’nın ülkesini güçlü bir şekilde sahiplendiğini vurguladı. Memleketiyle gurur duyduğunu söyleyen Uslu ‘’Şanlıurfa pek çok demokrasi sınavını, Kurtuluş Savaşı’ndan başlayarak, hakkına, özgürlüğüne, geleceğine, vatanına sahip çıkma adına tüm memleketlerden de kendini farklılaştırarak başarıyla vermiştir. Şanlıurfa daima var kalma ve demokrasi mücadelesinde muzaffer olmuş, değerlerine, geleceğine sahiplenebilmiş bir şehirdir. Bunun son tezahürü de hepimizin parçası olmaktan gurur duyduğumuz 15 Temmuz ve sonrasındaki Demokrasi Nöbetleri’dir ki 81 şehirde bu nöbetlerin gerçekleştiği, yoğun katılımla bütün şehirlerde tutulduğunu elbette hepimiz biliyoruz. Ama bu sürece Urfamız öyle güçlü sahiplendi ki, ulusal yayın organlarının canlı yayınlarının pek çoğunda mutlak surette, her ama her gece Şanlıurfa’nın da bu performansına yer verildi. Urfamız yine kendini tarihte olduğu gibi diğer şehirlerden farklılaştırdı, bütün şehirlerimizdeki yoğun katılımın da üzerine çıkan bir sahipleniş sergiledi ki bende Urfa meydanlardaki konuşmalarım, belli günlerdeki bulunuşlarım esnasında şahitlik ettim, şehrimle, Şanlıurfalı olmakla bir kere daha gurur duydum. Ama elbette isterdik ki bunları hiç yaşamayalım.’’ Dedi.
