Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Nuh Berekatoğlu ve Mardin Kızıltepe Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Mehmet Kalkan, tedavi sürecinde yaşadıklarını ve verilen zorlu mücadeleyi anlattı.

Görevi gereği Kovid-19 yoğun bakım dahil birçok servisi gezen Berekatoğlu, AA muhabirine, mart ayından bu yana yoğun bir süreç yaşadıklarını belirterek, görevini sürdürürken Kovid-19'a yakalandığını söyledi.

Evli ve iki çocuk babası Berekatoğlu, yaklaşık iki ay önce Kovid-19 belirtilerinin kendisinde de başlaması üzerine hastanede test yaptırdığını belirtti.

Testin pozitif çıkması üzerine zamanla tat ve koku duyularının azaldığını anlatan Berekatoğlu, şunları konuştu:

"Ardından çok şiddetli baş ağrısı, iştahsızlık başladı. Tedavimi aksatmadan düzenli bir şekilde almaya başladım. Eşim de Kovid oldu, 2 çocuğumda da yüksek ateş semptomları gelişti. Çocuklarımızla biraz daha izole bir şekilde yaşamak zorunda kaldık. Bizim için biraz acı oldu çünkü yaşları küçüktü. Hem anneye hem babaya sarılma, konuşma ihtiyaçları oluyordu. Onları engellemek yorucu oldu."

"Beyin kanaması geçirdiğimi sandım"

Berekatoğlu, nefes darlığı yaşamaları üzerine eşiyle hastaneye başvurduklarını dile getirerek, "Hastanede tomografimiz çekildi. Akciğerlerimizde de tutulma vardı. Bana hastaneye yatış önerildi. Durumum daha iyi olduğu için evde bu süreci geçirmek istedim. Peyderpey çok şiddetli baş ağrılarım oluştu." dedi.

Semptomların ağır olması nedeniyle ölüm korkusu yaşadığını aktaran Berekatoğlu, "O süreçte hatta vasiyetimi yazmayı düşündüm çünkü günü gününe tutmayan bir hastalık. İki saat iyisin ardından ölecek gibi oluyorsun. O kadar şiddetli baş ağrım vardı ki beyin kanaması geçirip ölüyorum sandım. İnsan sağlıklı düşünmeyi de yitiriyor." şeklinde konuştu.

Yoğun bakımda durumu çok ciddi olan hastaları takip ettiklerine işaret eden Berekatoğlu, hastalığı yaşadıktan sonra o çaresizliğin ne kadar zor olduğunu anladığını vurguladı.

Gençler de ölüyor

Hastaların yanı sıra bir doktor arkadaşının da Kovid-19 nedeniyle yoğun bakıma yatırıldığını anlatan Berekatoğlu, şunları kaydetti:

"Onların yanına gittiğimizde o çaresiz bakışını gördük. Sevdiğim doktor arkadaşımızın o halini görünce çok üzüldük. İnsanlar dışarıda hiçbir şey olmamış gibi davranıyor ama kameranın arka tarafında ayrı dramlar var. İnsanlar yoğun bakımdaki hastaların halini görse maskesiz dolaşmaz. İnsanlar negatif şeyler yaşıyor. Ölüm haberini alıyorlar. "

"Amca 'nasılsın' diyorum, 'bir gıdım nefes' yanıtını veriyordu"

Kızıltepe Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Mehmet Kalkan, 12 yıllık hekimliğinin 4 senesini bu hastanede sürdürdüğünü, mart ayından bu yana Kovid-19 servisinde görev yaptığını söyledi.

Yoğun bir süreç yaşadıkları dönemde görevini sürdürürken eşiyle Kovid-19'a yakalandığını belirten Kalkan, sıkıntılı bir sürecin ardından hastalığı atlatıp tekrar görevinin başına döndüğünü aktardı.

Hastanede tedavi olanlarla unutulmayacak diyaloglar yaşadıkları ifade eden Kalkan, şöyle konuştu:

"67 yaşında erkek KOAH ve diyabet hastası Kovid-19 dolayısıyla hastaneye yattı. Mardinli olduğum için hastayı da tanıyorum. Amca 'nasılsın' diyorum, 'bir gıdım nefes.' yanıtını veriyor. O anda amcaya bir nefes verebiliyorsak bizi çok mutlu ediyor."

Kalkan, sağlık çalışanları olarak en büyük moral ve motivasyonlarının hasta ve hasta yakınlarından geldiğini, iyileşen hastaların hayır dualarının kendilerini mutlu ettiğini vurguladı.

Kalkan, "Sağlık çalışanların en büyük motivasyonu, hastasının iyileştiğini görmesi. En büyük sevincimiz bu." dedi.

Kovid-19 riskine karşı herkesi tedbirli olmaya davet eden Kalkan, "Bu süreçte 7-24 çalışıyoruz. Öncelikli olarak Cumhurbaşkanımızın, ardından en az bizler kadar yorulan Sağlık Bakanımız ve Valimizin desteğini arkamızda hissediyoruz. Bu süreçte desteklerini esirgemedikleri için teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.