İnsan, doğası gereği doğduğu andan itibaren yaşlanmaya başlıyor. Sürekli çalışan ve vücudun olmazsa olmaz tek organı olan kalp ile kalbin lojistik ortağı olan damarlar bu yıpranmadan en çok payını alanlar. Kalp ve damar hastalıkları açısından en önemli risk faktörlerinin başında gelen genetik altyapı ve ailesel faktörler, yaşlanma süreciyle birleşince hastalıkların ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor. Genetik alt yapı ile ailesel faktörler değiştirilemese de sonradan gelişebilecek risklerden uzak durarak kalp-damar sistemi hastalıklarından ve diğer sağlık sorunlarından korunmak mümkün.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk: “Dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan ve Türkiye’de yaklaşık olarak 4-5 milyon erişkini etkileyen “damar sertliği” (ateroskleroz) en önemli ve ölümcül kalp ve damar sistemi hastalığıdır. Endüstrileşmiş ülkelerde daha sıklıkla görülen kalp ve damar hastalıkları ile Finlandiya gibi Kuzey Avrupa ülkelerinde ve Japonya gibi Uzakdoğu ülkelerinde daha seyrek karşılaşılmaktadır. Eskiden aterosklerotik kalp ve damar hastalıkları, yaşlı insanların sorunu olarak bilinmekteydi. Ancak günümüzde; değişen yaşam koşulları, artan ve daha genç yaşta karşı karşıya kalınan risk faktörleri sebebi ile gençler de en az yaşlılar kadar kalp ve damar hastalıkları açısından tehlike altında.

Beslenme, egzersiz, stres gibi önemli risk faktörleri olan günlük hayat dinamiklerinin kalp ve damar hastalıklarının gelişiminde rolü büyüktür. Günümüzde özellikle genç yaş popülasyonun hedef olduğu düzensiz beslenme en önemli sorunlardan birisi. Doğallığını yitirmiş, dengesiz içerikli, fast food tarzı kötü beslenme hem direkt kalp ve damar sistemini yıpratmakta hem de obezite ve şeker hastalığı gibi sorunlara yol açabilmektedir. Günlük iş hayatının hareketsiz ve durağan hali, gençleri etkileyen başka bir neden. Genç yaşlardan itibaren hareketsiz ve spordan uzak yaşam tarzı kalp-damar hastalıklarının artık daha erken görülmesinin bir başka sebebi. Hem eğitim hayatı hem de iş hayatı sırasında çeşitli nedenlerle karşımıza çıkan stres de kalp ve damar sisteminde erken yıpranmaya neden olmakta. Sigara tiryakiliği ile aşırı alkol tüketimi ve bu alışkanlıkların yaşının düşmesi ise kalp ve damar hastalıklarının erken ortaya çıkmasının bir başka nedeni.

Tüm bu risk faktörleri göz önünde bulundurularak yapılacak hayat tarzı ve günlük alışkanlık değişiklikleri, kalp ve damar hastalıklarından korunmada en önemli basamak. Düzenli beslenme, hareketli yaşam, düzenli spor, sigara ve alkol kullanmama gençlerin damar sertliği ile mümkün olduğunca geç karşılaşmaları için alınabilecek temel önlemler. Bununla birlikte ailesinde kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalığı, obezite, yüksek tansiyon problemi olanların daha da dikkatli olmaları gerekiyor” dedi.