Sayın Valimiz Abdullah Erin;

Öncelikle, Peygamberler, Edipler, Şairler, kendini ve haddini bilen cefakâr, vefakâr, cömert, kadirşinas, gariban insanların yaşadığı şehir olan Şanlıurfa’mıza hoş geldiniz. Yeni görevinizin Siz, sevdikleriniz, Şanlıurfa’mız ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bölgemizin insanı, Tecrübeli, hoş görülü, birikimi olan, meselelere çözüm odaklı bakan iyi yetişmiş bir Devlet Adamı olduğunuzu biliyoruz. Kişiliğiniz ve görev anlayışınızın olumlu yansımalarını kısa sürede Şanlıurfa’daki herkesin bilmesini, hissetmesini ve yaşamasını da temenni ediyoruz. Memleketimiz Valiler bakımından her zaman şanslı olmuş ve Şanlıurfa’ya gelen birçok vali buradan giderken aklımızda ve yüreğimizde unutulmaz izler bırakarak gitmişlerdir.

Sayın Valim,

Bu memleket kendisine hizmet edeni bağrına basan, teşekkür etmesini bilen ve taş üstüne taş koyanı asla unutmayan konumu, sosyal yapısı, coğrafyası, zenginlikleri ve sahip olduğu özel imkân ve fırsatları ile çok özel bir şehirdir. Burada efsane olmak bu bakımdan oldukça önemlidir. Geçmiş yıllarda Şanlıurfa’ya hizmet etmiş valilerimizden birine hemşerilerimiz “BABO” ismini vererek hakkını teslim etmiştir. Şanlıurfalı sevdiği ve takdir ettiği birinin hakkını verirken ona “BABOSAN” deyip adeta babası gibi görür ve öyle sever. Erdoğan Cebeci, Alparslan Karacan, Ziyaeddin Akbulut, Şemsettin Uzun, Şükrü Kocatepe, İzzettin Küçük isimlerini Şanlıurfalıların asla unutmayacakları, bu şehre önemli hizmetler yapmış kişiler olarak tarihimize altın harflerle yazılmışlardır.

Sayın Valim,

Bütün bu iyilik ve güzelliklerinin yanı sıra Şanlıurfa oldukça zor bir kenttir. Nüfusu, etnik yapısı, sosyal gerçeklikleri, özellikle eğitim ve sağlık alanlarındaki eksikleri, göçle gelen dalganın en çok Şanlıurfa’yı etkilemiş ve sosyal dokusuna zarar verir hale gelmiş olması, işsizlik ve yoksulluk durumu, asayiş sıkıntıları, uyuşturucu ve madde bağımlılığının yaygın oluşu ve hemen bir çırpıda sayabileceğimiz oldukça önemli sorunlardır. Bunun üstüne bir de insanımızın alınganlığını koyduğunuzda Sizi bekleyen önemli işler olduğunu zaten siz kısa sürede anlamışsınızdır. Bütün bunlara rağmen, yaşanan her türlü olumsuzluğa, göçle gelen ve bu şehre yerleşen yüzbinlerce insana rağmen, her türlü sıkıntı ve soruna rağmen Şanlıurfa hala bir HUZUR ŞEHRİ olarak kalabiliyorsa bunu çok iyi irdelemek ve değerlendirmek gerekir. Ayrıca bu şehrin çok önemli bir BAKANI vardır. Sayın Faruk ÇELİK memleketimizin her sorunu ile yakından ilgilenmekte, sorunların çözümü hususundaki hassasiyeti ile bilinmektedir.

Biz şuna inananlardanız; Şanlıurfa’nın hiçbir sorunu çözümsüz değildir. Yeter ki samimi olarak ele alınsın, objektif olunsun ve sorunlara çözüm odaklı yaklaşılsın. Gayret gösterilsin, çaba sarf edilsin. Doğru bilgilenmek, doğru insanlarla istişare etmek, Şanlıurfa medyasının iyi niyet ve tecrübesinden istifade etmek, bu şehrin eşrafından, kanaat önderlerinden, kendini bu kente adamışlarından yeteri kadar yararlanmak işinizi kolaylaştıracaktır. Bir de “KAHKECİ” takımından uzak durmak! Bu deyimin genel ve özel anlamlarını yakınınızdaki Şanlıurfalılar size arz edebilir.

Saygıdeğer Valim,

Size nasihat etmek benim haddim değil. Sizi Şanlıurfa’ya Vali olarak atayan irade elbette Sizi de, Şanlıurfa’yı da iyi bilir. Eksiklerini de, sorunlarını da; Sizin kişisel özelliklerinizi ve birikiminizi de değerlendirerek böyle bir atama yapmış olduklarına inanıyorum. Neyi nasıl yapmanız gerektiğini elbette Siz çok iyi biliyorsunuz ve eminim yapacaksınız da. Görevi yeni başlamışken böyle bir hitap ve mektupla Size sesleniyor olmamı lütfen işgüzarlık olarak görmeyin. Benimkisi çok samimi bir mektup yazmak sadece. Umarım siz de böyle anlar, değerlendirir ve sürç-i lisan etmişsek kusurumuza bakmazsınız. Siz güzel icraatlar, hizmetler yaparak şehrimize hizmet ettiğiniz sürece bunu takdir eder, duyurur ve alkışlarız. Eksiklik ve yanlışlık görürsek de bu memleketi seven insanlar olarak adabıyla eleştirir ve doğruları çekinmeden söyleriz.

Allah yolunuzu ve bahtınızı açık etsin. Selam ve muhabbetlerimle...