Dinimiz kadına çok değer vermiş

Dinimiz İslam’ın kadına çok değer verdiğini belirten Büyükelçi A.Emin Önen, “İslamiyet’ten önce kadının hiç değeri yoktu. Araplar, kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı. Kâbe etrafında bile kadınlar çıplak dolaşırlardı. Müslümanlık gelince bu kötü âdetler son bulmuştur. İslam dininde kadın sultandır. Bugün de dünyanın birçok yerinde kadınlar horlanmaktadır. Kadınlar, İslam dininin kendilerine verdiği kıymeti, rahatı, huzuru, hürriyeti ve boşanma hakkına malik olduklarını bilmiş olsalar, bütün dünya kadınları, hemen Müslüman olurlardı. Dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok mesuliyet yüklemiştir. İslamiyet’te kadın ev içinde ve dışında çalışmak, para kazanmak zorunda değildir. Evli ise erkeği, evli değilse babası, babası da yoksa en yakın akrabası çalışıp onun her ihtiyacını karşılamaya mecburdur. Kendisine bakacak hiç kimsesi bulunmayan kadına, devletin yardım sandığı bakar. Her kadın, bir erkeğin ya kızıdır, ya kardeşidir yahut hanımı veya annesidir. Kadınlara kötü şeyler reva görülmemeli, onlara layık olduğu değer verilmelidir. Bu vesileyle kadınlarımızın Dünya kadın Hakları Gününü candan kutluyorum” dedi.

Kadınlara seçme ve seçilme hakkı 1934’de verildi

     “Çocuklarımızın vatana, millete hayırlı evlatlar olarak yetişmesinde çok büyük rol oynayan, toplumun yapısını güçlendiren, şekillendiren, aile birliğinin en önemli unsuru ve toplumun temel taşı olan kadınlarımız daima özverinin, sevginin kaynağı olmuştur” diyerek, kadınların toplumsal statüleri ve elde ettiği kazanımlar güçlendikçe, siyasal, toplumsal ve kültürel hayata katılım imkânı arttıkça Türkiye'nin yarınlarının daha da aydınlık olacağını belirten Çin Halk Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, “Kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyan yasanın kabulü Cumhuriyetin en önemli reformlarındandır. Avustralya 1894 senesinde bağımsızlığını ilan ederek ilk kez kadın haklarını tanıyan modern ülke olarak tarihe adını yazdırmıştır. Ardından bu ülkeyi 1 Haziran 1906 senesinde Finlandiya izlemiştir. Bu ülkelerin peşine 1915 yılında Danimarka, 1917 yılında Rusya, 1918 yılında İngiltere, Azerbaycan ve Kanada, 1919 yılında Almanya ile Avusturya, 1920 yılında Amerika ve 1917 - 1926 ve 1934’de Türkiye kadın haklarını kabul eden devletler arasına adlarını yazdırmıştır. Batılı birçok ülkede kadınlar bu hakları İkinci Dünya Savaşı sonrasında elde etmişken, kadınlarımızın 1934 yılında seçme ve seçilme hürriyetine sahip olması, kadınlarımıza verilen değerin en güzel tezahürüdür. Biz, hükümet olarak, kadınlarımızın toplumsal hayatta, iş hayatında, siyasette daha güçlü var olabilmeleri, eğitim fırsatlarından mahrum kalmamaları için çok büyük reformlar gerçekleştirdik” diye konuştu.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.” [İ.Asakir]

“En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır. İçinizde, hanımına en iyi davranan benim.” [Nesai]

“Kadın, zayıf yaratılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin. Evdeki kusurlarını görmemeye çalışın.” [İbni Lal]

“Kadınları, Allahü Teâlâ’nın emaneti olarak aldınız ve onlara yaklaşmanız Allah’ın emri ile helal kılındı. Sizin onların üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Yatağınızı kimseye çiğnetmemeleri ve maruf olan hususlarda size baş kaldırmamaları, onlar üzerindeki haklarınızdandır. Onlar, bu haklarınıza riayet ederlerse, maruf üzere rızıklandırılıp giydirilmeleri onların hakkıdır.” [İbni Cerir]

“Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine, bir köle azat etmiş sevabı yazılır.” [R.Nasıhin]