Arama Kurtarma Ekip Amiri Mehmet Ali Urluk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmir'de depremin olduğunu duyar duymaz hazırlıklarını yaparak 9 kişilik ekibiyle  Diyarbakır üzerinden hava yoluyla afet bölgesine hareket ettiklerini söyledi.

Mansuroğlu Mahallesi'nde yıkılan Doğanlar Apartmanı'nda görev aldıklarını belirten Urluk, deprem bölgesinde 6 gün çalışmalara katıldıklarını ifade etti.

Resim

Bütün arama kurtarma ekiplerinin büyük özveriyle çalıştığını, depremden 65 saat sonra enkaz altındaki 3 yaşındaki Elif Perinçek'e ulaştıklarını anlatan Urluk, şöyle devam etti:

"Elif'i bulduğumuzda, arkadaşımız kontrol ettiğinde 'yaşamıyor' deyince çok üzüldük. Sonra arkadaşımız Elif'in yüzüne dokununca yaşadığını anladık. Dünyalar bizim oldu. Bizler bir an bile umudumuzu yetirmedik. Bizim için enkaz altındaki herkes canlıdır. Bizler o şekilde çalışıyoruz. Elif'in babası bütün gece bizimleydi. Bir an olsun oradan ayrılmadı, bizlere Elif'in oyuncaklarını gösteriyordu."

Resim

Enkazın altından 15 kişiyi kurtardıklarını anlatan Urluk, "Bizler kurtardığımız canlar için sevinçli, kaybettiklerimiz için de çok üzüntülüyüz. İzmir'de unutamadığımız bir olay da emekli bir öğretmen Türkan Bartuklu ve eşi Kamil Bey... Onları maalesef kurtaramadık. Çiftin kızları yanımıza gelip bize 'Ne olur anne ve babamı kurtarın onlardan başka kimsem yok diyordu' bu bizi gerçekten çok etkiledi. Bizler geldik fakat hala yüreğimiz İzmir'de. İnşallah bir daha böyle üzüntüleri millet olarak yaşamayız." diye konuştu.

Daha önce Van, Bingöl ve Elazığ depremlerinde görev aldıklarını anlatan Urluk, "Tecrübeli bir ekibiz. 20 yıldır arama kurtarma yapıyoruz. Çok yorucu bir iş yapıyorsunuz fakat enkaz altından bir canlı çıkardığınızda her şeyi unutuyorsunuz." ifadelerini kullandı.

- "Enkaz altındakileri çıkardığımızda çocuklarımız aklımıza geliyor"

Arama kurtarma teknisyeni Bakır Göktaş da AFAD bünyesinde 20 yıldır görev yaptığını, Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki arama kurtarma çalışmalarında görev yaptığını söyledi.

Resim

Enkaz altından hayatını kaybeden kişileri de çıkardıklarını dile getiren Göktaş, "Bizleri en çok mutlu eden olay, Elif'in kurtarılmasıydı. Elif bebek kurtarılırken bizler de orada görevliydik. 'Yaşamıyor' denilince çok üzüldüm, benim de çocuklarım var onlar aklıma geldi. Fakat 'yaşıyor' çığlığını duyunca içimizde sanki bir bomba patladı. İçimiz öyle bir rahatladı ki anlatamayız. Enkazın altındakilerini çıkardığımızda çocuklarımız aklımıza geliyor." dedi. 

- "Bir can kurtardığımızda dünyalar bizim oluyor"

Teknisyen İbrahim Güçkıran ise arama kurtarma yaparken empati kurduklarını, enkaz altındakileri yakınlarıymış gibi düşündüklerini dile getirdi.

Güçkıran, "Enkaz altında bir can kurtardığımız da dünyalar bizim oluyor, hayatını kaybedenleri görünce de çok üzülüyoruz." ifadesini kullandı.

Resim