Osmanlı İmparatorluğu döneminde hanedanın kıyafetlerini diken ve Gümrükhan da terzilik yapan Sezai Karakapıcı hakkın rahmetine kavuştu.

Merhum Hacı İsmail Karakpıcı’nın oğlu, merhum Murat Karakapıcı’nın babası, Osman ve merhum Ömer Karakapıcı’nın abisi, Haluk İnci ve Mahmut Kutluay’ın kayınpederi, Hakkı İnci ve Ahmet Karakapıcı’nın dedesi Sezai Karakapıcı’nın cenaze namazı (Yarın) ikindi namazında Yusuf Paşa camisinde kılınacak. Merhum Bediüzzaman aile mezarlığında toprağa verilecek.

Şanlıurfa´da 'Son Osmanlı' terzisi | Korkusuz Gazetesi

‘Benden sonra Osmanlı terzisi kalmayacak’ demişti.

Merhum Sezai Karakapıcı, bir süre önce gazetecilere verdiği röpörtajda 6 kuşaktır terzilik yaptığını ve kendisinden sonra Osmanlı terzisinin kalmayacağını söylemişti. 
Osmanlı sarayının güvenini kazanan aile.

Karakapıcı, Şanlıurfa’nın tarihi Gümrükhanında asırlık malzemeleri ile terzilik mesleğini sürdürüyordu. Karakapıcı’nın ailesi terzilik alanında Osmanlı sarayının güvenini kazanan bir aileydi. 

Şanlıurfa'da 'Son Osmanlı' terzisi - Son Dakika Haberler

400 yıl önce Urfa’ya yerleştiler.

400 yıl önce vergi toplamak için İstanbul’dan Şanlıurfa’ya taşınan aile, kentte topladıkları vergiyi saraya gönderiyordu. Karakapıcı, ilerleyen yaşına rağmen teknolojiye yenik düşen terzilik mesleğini eski yöntemlerle devam ettiriyordu. 

Urfalı Karakapıcı 1700 Yıllara Dayanan Terzilik Mesleğini Sürdürüyor -  Şanlıurfa Haberleri, Güncel Haber sitesi, Urfadasın

HABER: NEDİM ATİLLA

İşte merhum Karakapıcı’nın dilinden hayat hikayesi…

“Karakapıcı ailesi olarak atalarımız Osmanlı hanedanlığına hizmet ediyordu. Sarayın en güvenilir ailelerindendik. Osmanlı İmparatorluğunun bütün izlerini hem taşıyor hem benimsiyorum. Halen nereli olduğumu soranlara gururlanarak 'Osmanlıyım' diyorum. Çünkü ben Osmanlı kültürü ile yaşayan ve o kültürle ölmek isteyen bir aileye mensubum. Torunlarım ve çocuklarıma sarayları, türbeleri ve camileri gezdirip, Osmanlı kültürünü anlatmaya çalışıyorum. Dedelerimiz şanlı atalarımıza hizmet etme şerefinde bulunmuşlardır. Ben dikim olarak Osmanlı'nın giyim tarzını benimsemiş bir terziyim. 1948 yılında babamın yanında çırak olarak bu mesleğe başladım. Bizim ailenin İstanbul’dan Şanlıurfa’ya gelişi 1700'lü yıllara dayanıyor. O dönem Karakapıcı ailesi olarak padişahın huzuruna çıkan, kapıcı ağası olarak bilinen görevdeydiler. Osmanlı döneminde Karakapıcı ailesi güvenilir aile olduğundan padişah bizim aileye itibar ediyordu. O dönem kapıcı ağasının malı mülkü yoktu, sadece ok ve mızrakları vardı. Her şeyi padişahın emriyle yapıyorlardı. Padişah vergi toplamak için İstanbul'dan Karakapıcı ailesinin bir kısmını Şanlıurfa’ya bir kısmını ise Üsküp’e gönderiyor. Ben 60 yıldır terzilik mesleğini yapıyorum. Babam da bu mesleği yapıyordu. O da rahmetli sinema oyuncusu Hüseyin Peyda’nın kardeşi Müslüm Örmen’den öğrenmişti. Bir oğlum öldü, şimdi 2 kızım 9 torunum var. Bu işyerinde daha önceden 15 kişi çalışırdı. Burası terzilik mesleğinin yapıldığı bir okul gibiydi. Artık çırak ve kalfa yetişmiyor. Burada bir çok ünlüye takım elbise diktik. Son Osmanlı terzisi olarak ben çalışıyorum. Benden sonra Osmanlı terzisi kalmayacak."