TMMOB Şehir Plancıları Odası Temsilcisi Selim Açar tarafından yapılan açıklama da ‘’Şanlıurfa olarak deprem kuşağında olmadığımız, depreme maruz kalmayacağımız anlamına gelmemektedir’’ denildi.

Şanlıurfa’nın teknik olarak afetlere hazırlıklı olması gerektiğini de belirten Açar ‘’ Keza toplanma alanlarının neresi olduğu hakkında halkımız bir bilgiye sahip olmadığı gibi toplanma alanlarının yeterliliği de ayrı bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Deprem toplanma alanlarının büyüklüğü ve erişilebilirliği hesaplanırken nüfus yoğunlukları ve ulaşım bağlantıları göz önüne alınarak halkın kolayca ulaşabildiği bir şekilde yönlendirmelerle kullanımı sağlanmalıdır’’ dedi.

Toplanma alanlarının yakınındaki tesislerin de mahiyetinin önem arz ettiğini belirten Açar ‘’ Akaryakıt tesisleri, elektrik üretim tesisleri, yüksek gerilim hatları, trafolar ve yüksek katlı yapıların toplanma alanlarına yakın olması emniyet açısından riskler taşımaktadır. Bu kapsamda sadece afet ve acil durum yönetimi değil dolaylı olarak oluşabilecek risklerin de yönetim ve planlamasının yapılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu durumun planlaması en basit tanımıyla yapılmak istenilen işlerin ve bu işlerin ne şekilde yapılabileceğinin ortaya koyulmasıdır. Ancak kentin noktasal müdahaleler ile yönlendirildiği ve planlandığı bir zamanda ne risk yönetiminin ne de afet ve acil durum eylem planlarının sağlıklı bir şekilde planlanması beklemek en büyük hata olacaktır. Kentlerimizin her türlü risk karşısında bütüncül olarak planlanması ve doğrudan veya dolaylı olarak zarar görebilecek unsurların ele alınması birinci eylemimiz olmalıdır. Bu vesile ile bu olaydan gerekli derslerin çıkarılmasını umuyor, deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz’’ dedi.