Çek Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Jan Bartosek ve beraberindeki heyet, AB Uyum Komisyonu'nu ve Milli Savunma Komisyonu'nu ziyaret etti. 

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hükümete verdikleri destek nedeniyle Çek Cumhuriyeti heyetine teşekkür eden Gülpınar, darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'nün, sadece Türkiye için değil, faaliyet yürüttüğü tüm ülkeler için bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. 

Çek Cumhuriyeti'ndeki FETÖ yapılanmasıyla ilgili gerekli tedbirlerin alınacağını ümit ettiklerini dile getiren Gülpınar, Türkiye'nin bugüne kadar Çek Cumhuriyeti'yle çok yakın ilişkiler yürüttüğünü söyledi. 

Komisyon olarak vize serbestisi konusunda yoğun mesai harcadıklarını anlatan Gülpınar, darbe girişiminin ardından ise AB ile 15 Temmuz'u ve akabinde gelişen olayları birinci gündem maddesi haline getirdiklerini ifade etti. 

Vize serbestisi konusuna da değinen Gülpınar, "Yani şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Şu anda bir anket çalışması yapılsa her halde 'AB bize vize vermedi' diye üzülen vatandaş sayısı yüzde 1'i bile bulmaz. Ama çıksaydı biz sevinecektik. En azından halkı AB'ye daha fazla ısındırma görevimizi çok daha rahat bir şekilde yapabilecektik komisyon olarak." değerlendirmesinde bulundu. 

Fasılların açılması konusunda ise AB tarafında uzun yıllardır anlamsız blokajların yapıldığını belirten Gülpınar, "23. ve 24. fasıllar açılmış olsaydı Türkiye ve AB ilişkileri açısından farklı bir durum olurdu." ifadesini kullandı. 

Kıbrıs müzakerelerinde yakın zamanda adadaki iki toplumun da arzu ettiği bir çözümün olacağını söyleyen Gülpınar, Kıbrıs sorununun çözülmesiyle beraber en azından blokajların kalkacağını dile getirerek, "Çünkü AB, biliyoruz ki sadece bir Kıbrıs'ın ağzına bakacak bir topluluk değil." diye konuştu. 

AB ile Türkiye arasında terörün tanımı konusunda bir uzlaşı sağlanamadığının altını çizen Gülpınar, Türkiye'nin, AB'nin bu konudaki endişesini anladığını ancak AB'nin de Türkiye'nin endişelerini anlaması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadele ettiğini anlatan Gülpınar, AB'nin bu hassas süreçte Türkiye'ye biraz daha fazla destek olmasını arzu ettiklerini söyledi. 

Çek Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Bartosek ise özellikle darbe girişimi sonrasındaki gelişmeleri ve Türkiye'yi çok büyük derecede etkileyen göçmen krizini yakından takip ettiklerini belirtti. 

Ülkesinin göçmen krizi konusunda duyarlı davrandığını ve bunun çözümüne destek olmaya çalıştığını aktaran Bartosek, bunun dışında Çek Cumhuriyeti'nin ayrıca bir destekte bulunmak istediğini de kaydetti. 

AB İşleri Komitesi Başkanı Vaclav Hampl ise Türkiye'de idam cezasının tekrar gündeme gelmesinden endişe duyduklarını dile getirdi. 

Bunun üzerine açıklamada bulunan Gülpınar, idam konusunun Türkiye kamuoyunda tartışıldığını ifade ederek, "Böyle bir konu ciddi bir boyutta gündeme geldiğinde zaten müzakereleri yapılır. Ama şu anda henüz bir hazırlık aşaması dahi yok. Sadece kamuoyu üzerinden, basın üzerinden tartışılan konular üzerinden yürütülüyor bu mesele. Onun için olmamış bir konu üzerinden bu konuyu çok da fazla uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum." dedi. 

Çek Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Pavel Kafka da Çek Cumhuriyeti'nin AB dahilinde yaptığı diğer bağışlar ve yardımlar dışında, sığınmacılarla ilgili 2 milyon doları bulan yardımda bulunduğunu aktardı. 

Çek Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Jan Bartosek ve beraberindeki heyet, daha sonra Milli Savunma Komisyonunu ziyaret etti. 

Heyete Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbe girişimi hakkında bilgi veren Beyazıt, Türkiye'nin uluslararası terörle mücadele kararlılığını sürdürdüğünü anlattı. 

Türkiye için DEAŞ'ın, PKK'nın, YPG'nin, YDY'nin, FETÖ'nün birer terör örgütü olduğunu vurgulayan Beyazıt, "Avrupalı dostlardan beklediğimiz terörle mücadele konusunda kararlı ve samimi olmalarıdır. Terörün ve teröristin iyisi veya kötüsü olmaz. Terör bir insanlık suçudur." diye konuştu. 

Beyazıt, Türkiye'nin Suriye ve Irak sınırında terörle etkin bir mücadele yürüttüğünü bildirdi. Türkiye'ye yönelik her türlü tehdide karşı mücadelenin kararlılıkla devam edeceğine değinen Beyazıt, "Hiçbir ülkenin bir karış toprağında gözümüz yok ama ülkemize yönelik her türlü tehlikeye karşı da kendimizi savunmak durumundayız. Şu anda terörizm, ülkenin değişik yerlerinde katliamlar yapıyor. Bunları kınamayan, lanetlemeyen Avrupalı dostlarımızın ikili tutumlarından rahatsız olduğumuzu belirtmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu. 

Komisyon Başkanı Beyazıt, ifade vermeye gitmeyen HDP'lilere yönelik operasyon hakkında da heyeti bilgilendirdi. Hukuku, insan haklarını, demokrasiyi korumak adına Türkiye'de yoğun çalışmalar yapıldığına işaret eden Beyazıt, "Terör nedeniyle çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda insanın canı yandı. Kusura bakmayın, terörle suçlanan bir insanın, 'Ben ifade vermem' diye mahkemeleri, hukuku takmama hakkı yoktur. Bu konuda sizin de hassasiyetlerinizi talep ediyoruz." ifadesini kullandı. 

Komisyon üyesi ve CHP Hatay Milletvekili Birol Ertem de HDP'li milletvekillerinin, kendi halklarının sorunlarını Meclise taşımak yerine PKK'nın yanında bir tavır sergilediğini belirtti. Erdem, heyete, "Eli kanlı PKK'yı destekleyen, terör örgütü olmadığını söyleyen bazı Avrupa ülkelerinin tutumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz ve Türkiye'de insanları katleden PKK örgütünü destekleyen HDP'li milletvekillerine benzer milletvekilleri Çek Cumhuriyeti Parlamentosunda olsaydı ne yapardınız?" sorularını yöneltti. 

Çek Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Bartosek, Türkiye'nin darbe girişiminde şehit olan ve yaralanan vatandaşlarının acısını paylaştıklarını bildirdi. Türkiye'nin terör örgütlerine yönelik mücadelesini desteklediklerini vurgulayan Bartosek, "Herhangi bir terör eylemini hiçbir şekilde kabullenmiyoruz. Çek Cumhuriyeti PKK'yı terör örgütü olarak tanıyan ülkelerden biridir. İstikrarlı bir Türkiye bizim geleceğimiz için de önemlidir." diye konuştu. 

Bartosek, Çek Cumhuriyeti Parlamentosunda milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin bir komisyonun oluşturulduğunu ve bu komisyonun da siyasi bir uzantısı olmadan incelemesini detaylı bir şekilde gerçekleştirdiğini kaydetti. 

Ziyarette, Çek Cumhuriyeti AB İşleri Komitesi Başkanı Vaclav Hampl, Savunma Komitesi Başkan Yardımcıları Ivan Gabal, Bohuslav Chaupa, Çek Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Pavel Kafka da yer aldı.