İç savaştan kaçarak bir ay önce Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi'nde bir ev kiralayan Abo (25), eşi, kızı, annesi ve küçük yaştaki iki kardeşiyle hayata tutunmaya çalışıyor. Isınabilmek için iki odalı evin sadece bir odasını kullanan savaş mağduru aile, birçok Suriyeli gibi hikayeleriyle yürekleri burkuyor.

Suriye'de rejim uçaklarından atılan bombalar nedeniyle yaralanarak 3 yıldır yatağa mahkum yaşam süren ve uzun uğraşlar sonunda 20 gün önce Türkiye'ye gelebilen Muhammed Abo, tedavi olup 2,5 yaşındaki kızını kucağına almak istiyor
- Abo: 
- "Babam ve çok sayıda yakınım savaşta öldü, ben ise bu haldeyim. İyi bir tedaviyle iyileşebileceğimi söylediler. Bizi hayata bağlayan kızımı kucağıma alamamak beni kahrediyor"

Suriye'de rejim uçaklarından atılan bombalar nedeniyle yaralanarak 3 yıldır yatağa mahkum yaşam süren Muhammed Abo, tedavi olup kızı Rahaf'ı kucağına alacağı günün hayalini kuruyor.

İç savaştan kaçarak bir ay önce Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi'nde bir ev kiralayan Abo (25), eşi, kızı, annesi ve küçük yaştaki iki kardeşiyle hayata tutunmaya çalışıyor.

Isınabilmek için iki odalı evin sadece bir odasını kullanan savaş mağduru aile, birçok Suriyeli gibi hikayeleriyle yürekleri burkuyor.

Abo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rakka'da arabayla sebze ve meyve satarak geçimlerini sağladıklarını belirtti. 

Rakka'da 3 yıl önce sokakta çalıştığı sırada uçakların bölgeyi bombalaması sonucu yaralandığını anlatan Abo, o günden sonra hayatlarının kabusa döndüğünü, yatağa mahkum kaldığını ve tüm ihtiyaçlarını eşinin karşıladığını aktardı.

Olaydan kısa bir süre sonra dünyaya gelen 2,5 yaşındaki kızı Rahaf'ın kendilerini yeniden hayata bağladığını vurgulayan Muhammed Abo, şunları söyledi:

"Üç yıldır bu haldeyim. Hareket edemiyorum, kalkamıyorum ve oturamıyorum. O günden sonra hayatımız kabusa döndü. Tedavi için Rakka'dan çıkmamıza da izin vermediler. Orada da imkanlar kısıtlıydı, ciddi anlamda tedavi olamadım. Buna rağmen zor koşullarda eşim bana bakmaya çalışıyordu ama kolay değildi. Bu zor zamanımızda bizi ayakta tutansa kızımız oldu. Uzun süre bu şekilde bekledik. Bir süre önce fırsatını bulup kaçak yollarla Halep bölgesine gittik ve 20 gün öncede buraya geldik. Burada da hayırseverler bize el uzattı, bir ev kiraladık."

- "Kızıma babalık yapmak istiyorum"

Kızına babalık yapamadığı için acısının daha da arttığını belirten Abo, evladını kucağına alacağı günlerin hayalini kurduğunu söyleyerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Babam ve çok sayıda yakınım savaşta öldü. Bense bu haldeyim. Artık tedavi olmak istiyorum. İyi bir tedaviyle iyileşebileceğimi söylediler. Ben bu hale düştükten kısa bir süre sonra kızım dünyaya geldi. Bizi hayata bağlayan o ama onu kucağıma alamamak kahrediyor beni. Bu halde olduğum için o da gelmiyor yanıma çünkü dışarı çıkmak istiyor, oynamak istiyor. Sağ olsun eşim ona hem anne hem baba oldu. Bundan sonra çocuğumuz olmayacak. Tek dayanağımız o. Onun için bir an önce tedavi olup kızımı kucağıma almak istiyorum, ona babalık yapmayı istiyorum."

- "Tek gayemiz eşimin tedavi edilmesi"

Abo'nun eşi Naime Salih (24) de 5 yıl önce severek evlendiklerini vurguladı.

Kocasının yaralanmasının ardından zor günler geçirdiklerini aktaran Salih, Türkiye'ye gelebildikleri için mutlu olduğunu ve acılarının bir nebze hafiflediğini dile getirdi. Salih, eşinin burada sağlığına kavuşacağına inandığını bildirdi. 

Türkiye'ye geldikten sonra hayırseverlerin kendilerine yardımcı olduğunu belirten genç kadın, şöyle konuştu:

"Özellikle başlarda çok sıkıntı çektik. Bomba eşimin iç organlara da zarar vermişti. Sürekli doktora gitmek gerekiyordu ama ne doğru dürüst hastane vardı ne de bombardımanlar nedeniyle dışarı çıkabiliyorduk. Dışarı çıktığımızda ise evimiz yüksek olduğundan onu taşımakta zorlanıyorduk. Tedavi olması için önceden de Türkiye'ye gelmek istedik ama izin vermediler. Bir yolunu bulup, para verip Halep'e kaçtık. Yaklaşık bir aydır buradayız. Tek gayemiz eşimin tedavi olması, başka bir beklentimiz yok. Yolda gelirken de çok zorlandım. İnsanlar yardım etmeseydi taşıyamazdık. 3 yıldır çok sıkıntı çektim, hala eşimin her işini ben görmek zorundayım ama şikayet etmiyorum. Aynısını o da benim için yapardı. Dua ediyoruz inşallah Rabbim sıkıntılarımızı giderecektir."