Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) "İstatistiklerle Aile 2018" bülteni yayımlandı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, Türkiye'de 2014 yılında 3,6 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğü azalma eğilimi gösterdi. Bu açıdan bakıldığında geçen yıl ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,4 kişi oldu.

İllere göre incelendiğinde, 2018'de ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il 6,4 kişi ile Şırnak olarak kayıtlara geçti. Şırnak'ı 5,6 kişi ile Şanlıurfa, 5,5 kişi ile Hakkari ve Batman izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,7 kişi ile Çanakkale, Eskişehir ve Balıkesir olarak sıralandı. Bu illeri, 2,8 kişi ile Tunceli, Burdur, Edirne, Giresun ve Kırklareli takip etti.

Türkiye'de tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 67,4 iken 2018'de yüzde 65,3'e geriledi. Tek kişilik hanehalklarının oranı ise 2018 yılında yüzde 16,1'e ulaştı. Bu oran, 2014'te yüzde 13,9 düzeyindeydi.

En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş ailelerden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 16,7 iken 2018 yılında yüzde 15,8 olarak gerçekleşti. Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının oranı ise yüzde 2,8'e yükseldi. Bu oran 2014'te yüzde 2,1 idi. Çekirdek aile, yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan aileler olarak tanımlanıyor.

En yüksek tek kişilik hanehalkı oranı Tunceli'de

Geçen yıl, tek kişilik hanehalkı oranının en yüksek olduğu il yüzde 25,6 ile Tunceli oldu. Bu ili yüzde 25,5 ile Gümüşhane, yüzde 24,5 ile Giresun izledi. Tek kişilik hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 9 ile Diyarbakır olarak kayıtlara geçti. Diyarbakır'ı yüzde 9,3 ile Van, yüzde 9,4 ile Batman takip etti.

Aynı dönemde tek çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranı en yüksek il yüzde 72,2 ile Osmaniye olurken, diğer yüksek oranlı iller ise yüzde 72 ile Kayseri, yüzde 71,1 ile Adıyaman olarak sıralandı.

Tek çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il yüzde 54,5 ile Tunceli olarak belirlendi. Bunu yüzde 54,8 ile Gümüşhane, yüzde 54,9 ile Artvin izledi.

Hanehalklarının yüzde 8,9'u tek ebeveyn ve çocuklu

Türkiye'de 2018 yılında toplam hanehalklarının yüzde 8,9'unu tek ebeveyn ve çocuklu hanehalkları oluşturdu. Toplam hanehalklarının yüzde 1,9'unun baba ve çocuklardan, yüzde 7'sinin ise anne ve çocuklardan oluştuğu görüldü.

Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2018 yılında, yüzde 10,8 ile Bingöl olarak kayıtlara geçti. Bu ili, yüzde 10,7 ile İzmir, 10,6 ile Malatya izledi. Bu oranın en düşük olduğu iller ise yüzde 6,6 ile Bayburt, Yozgat ve Tokat oldu.

Anne ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller yüzde 8,5 ile Bingöl, yüzde 8,4 ile İzmir ve yüzde 8,3 ile Adana ve Ankara, en düşük olduğu iller ise yüzde 4,6 ile Ardahan, yüzde 4,9 ile Bayburt ve yüzde 5 ile Burdur ve Yozgat olarak belirlendi.

Baba ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller yüzde 3,1 ile Kilis, yüzde 2,8 ile Malatya ve yüzde 2,7 ile Gümüşhane ve Trabzon, en düşük olduğu iller ise yüzde 1,3 ile Nevşehir, yüzde 1,4 ile Adıyaman ve yüzde 1,5 ile Kayseri, Uşak, Bitlis, Tokat, Konya, Niğde ve Sivas oldu.

Geniş aileler en çok Şırnak'ta

Öte yandan en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il 2018'de yüzde 29,8 ile Şırnak oldu. Şırnak'ı yüzde 26,6 ile Hakkari ve yüzde 25,2 ile Batman takip etti.

Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 9,8 ile Eskişehir olarak belirlendi. Bu ili, yüzde 10,3 ile Çanakkale, yüzde 11,1 ile Balıkesir izledi.

En fazla aile mutlu ediyor

Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, 18 yaş ve üstündeki bireyler arasında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı geçen yıl yüzde 74,2 oldu. Erkeklerin yüzde 78,7'si, kadınların yüzde 69,7'si kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini bildirdi.

Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre, hanelerde masaüstü bilgisayar bulunma oranı 2004 yılında yüzde 10 iken 2011 yılında yüzde 34,3'e yükseldi. Sonraki yıllarda ise bu oran gerileyerek geçen yıl itibarıyla yüzde 19,2 olarak kaydedildi. 

Hanelerde taşınabilir bilgisayar (dizüstü, tablet, netbook gibi) bulunma oranı, 2004 yılında yüzde 0,9 iken sonraki yıllarda sürekli artarak geçen yıl yüzde 50,1'e ulaştı. 2004 yılında yüzde 53,7 olan cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranı geçen yıl yüzde 98,7'ye yükseldi. İnternete bağlanabilen televizyon bulunma oranı 2013 yılında yüzde 7,3 iken 2018'de yüzde 32,1'e çıktı. Hanelerde internet erişimi oranı da 2004'te yüzde 7 iken geçen yıl yüzde 83,8'ye ulaştı. 

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre de eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırı incelendiğinde, bu sınırın altında yaşayan bireylerin oranının 2017 yılında yüzde 20,1 olduğu kayıtlara geçti. Hane halkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek ebeveynli ve en az bir çocuğu olan hane halklarının yüzde 26,3'ünün hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadığı belirlendi. 

18 yaşından küçük veya 18-24 yaşında olan, ekonomik açıdan pasif ve ebeveynlerinden en az biriyle yaşayan kişiler olarak tanımlanan bağımlı çocuklu hane halklarının yoksulluk oranı yüzde 25,1 iken bağımlı çocuğu olmayan hane halklarının yoksulluk oranı yüzde 6,7 olarak hesaplandı. 

En fazla koruyucu aile İstanbul'da

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre, geçen yıl Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 5 bin 289 oldu. En fazla koruyucu ailenin 486 ile İstanbul'da olduğu belirlendi. İstanbul'u 360 aileyle İzmir, 312 aileyle Ankara, 201 aileyle Kayseri ve 187 aileyle Kocaeli takip etti.

Hane Halkı Bütçe Araştırması 2017 yılı sonuçlarına göre, Türkiye genelinde hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,7 ile konut ve kira alırken, ikinci sırayı yüzde 19,7 ile gıda ve alkolsüz içecek, üçüncü sırayı yüzde 18,7 ile ulaştırma harcamaları aldı. Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan gruplar ise yüzde 2,2 ile sağlık, yüzde 2,3 ile eğitim, yüzde 2,7 ile eğlence ve kültür harcamaları oldu.

Bireylerin yüzde 59'u ev sahibi

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, 2017 yılında konutun mülkiyet durumları incelendiğinde, bireylerin yüzde 59,1'inin oturduğu konutta ev sahibi, yüzde 24,7'sinin ise kiracı olduğu görüldü.

Bireylerin yüzde 40,8'inin 2017 yılında konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığı, yüzde 36,6'sının sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve benzeri nedenlerle sorunla karşılaştığı ve yüzde 22,9'unun trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı belirlendi.