Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Ahmet Yesevi Mahallesinde kiraladıkları eve yerleşen aile, bombardımandan, uyuduğu beşiğinde uyanmadığı için sağ kurtulan bebekleri Abdullah'a sarılarak, kaybettikleri 2 yaşındaki kızlarının acısını dindirmeye çalışıyor.
Deyrizor'daki köylerinde 5 ay önce gerçekleşen hava bombardımanında birçok yakınını kaybeden, babasıyla iki ağabeyi ağır yaralanan bir yaşındaki Abdullah bebek, enkazdan yara almadan çıktı
- Olay sırasında uyuduğu beşiğin altının kırılmasına rağmen uyanmayan küçük Abdullah, şimdi Türkiye'de yürüyemeyen babası, annesi ve yaralı ağabeyleriyle yaşama tutunmaya çalışıyor
- Baba Seleme:
- "Küçük oğlum Abdullah beşikte uyuyordu. Beşiğin altı bile kırıldı ama onun burnu bile kanamadı çok şükür. Rabbim çok büyük. Hala o an gözlerimin önünden gitmiyor"
Suriye'nin Deyrizor kentinde 5 ay önce gerçekleşen hava bombardımanı sırasında, enkaz haline dönen evlerinde 2 yaşındaki ablası ve birçok yakınını kaybeden, babasıyla iki ağabeyi ağır yaralanan 1 yaşındaki Abdullah bebek, uyuduğu beşiği sayesinde enkazdan burnu bile kanamadan çıktı.
Yaklaşık 5 ay önce Um Adan köyündeki hava bombardımanında Seleme ailesi, ölen kızları ve yakınlarını enkazda bırakmak zorunda kalıp Türkiye'ye sığındı.
Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Ahmet Yesevi Mahallesinde kiraladıkları eve yerleşen aile, bombardımandan, uyuduğu beşiğinde uyanmadığı için sağ kurtulan bebekleri Abdullah'a sarılarak, kaybettikleri 2 yaşındaki kızlarının acısını dindirmeye çalışıyor.
Bombardıman sırasında bacağına saplanan şarapnel parçaları yüzündün yürüyemez hale gelen 33 yaşındaki baba Muhammed Aziz Seleme, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük acılar yaşadıkları savaşta bombardıman nedeniyle 5 ay önce evlerinin enkaza döndüğünü söyledi.
Oğlu Abdullah'ın mucize eseri o enkazdan kurtulduğunu belirten Aziz Seleme, yaşadıkları acıyı şu sözlerle anlattı:
"Bölgede o dönemde sürekli uçaklar bomba yağdırıyordu ve binlerce insan ölüyordu. Cuma günü evde annem, kardeşlerim ve ailemle oturuyorduk. Namaza hazırlandığım sırada uçaklar köyümüzü bombaladı. Evimiz yerle bir oldu. Annem, kardeşlerim paramparça oldu. 2 yaşındaki kızımın vücudu ikiye bölündü. Bunların hepsini gözlerimle gördüm. Ben iki bacağımdan yaralandım, oğullarım Rabi ve Bedih ağır yaralandı. Sadece eşim ile küçük oğlum kurtuldu. 1 yaşındaki Abdullah beşikte uyuyordu. Beşiğin altı bile kırıldı ama onun burnu bile kanamadı çok şükür. Yattığı beşik bile kırılmışken, o uykudan uyanmadı bile. Rabbim çok büyük. Hala o an gözlerimin önünden gitmiyor."
- "Sağ çıkmamız bile mucizeydi"
Olayın ardından eşinin kendisini ve çocuklarını enkazdan çıkardığını, çevredekilerin yardımıyla hastaneye götürüldüklerini belirten Seleme, "Tabi oradaki imkanlar kısıtlı. Çok kez operasyon geçirdim, hala bacağımda şarapnel parçaları var, yürüyemiyorum. Oğullarım da aynı şekilde ameliyat oldular. İç organları hasar gördü halen bu şekildeler. Bedih başından yaralandı, beyninde şarapnel parçaları var. Her şeye rağmen şükrediyoruz, Allah verdi ve o aldı. O gün adeta bomba yağdırdılar köyümüze. 28 kişi öldü çok sayıda kişi de yaralandı. Türkiye'ye gelebildiğimiz için durumumuz daha iyi, aslında oradan sağ çıkmamız bile mucizeydi. Allah'a şükürler olsun şimdi daha iyi durumdayız." diye konuştu.
Bir süre Suriye'de tedavi edildikten sonra Türkiye'ye sevklerinin yapıldığını, Kilis'te oğulları ve kendisinin farklı ameliyatlar geçirdiklerini kaydeden acılı baba, tedavilerinin ardından Şanlıurfa'ya geldiklerini söyledi.
Doktorların ameliyat ve fizik tedaviyle yeniden yürüyebileceğini söylediğini aktaran Seleme, bu halde olduğu için çalışamadığını dile getirdi. Seleme, "Burada kirada kalıyoruz. kirayı nasıl denkleştireceğimizi düşünüyoruz. Tüm yük eşimin omuzlarında. Hayırseverlerin yardımını bekliyoruz. Tedavi olmak istiyorum. Eğer iyileşirsem ailemi kimseye muhtaç etmem. Şu an maddi olarak kötü durumdayız." dedi.
- "Oğlum beşik sayesinde hayatta kaldı"
Hamile olan anne Emine Seleme (28) de bombardımanda kaybettiği, kızını unutamadığını söyledi.
Kızının acısını bile yaşayamadığını ifade eden Seleme, eşini ve çocuklarını hastaneye yetiştirebilmek için kızını cesedini enkazda bırakmak zorunda kaldığını gözyaşlarıyla anlattı.
Acısını oğlu Abdullah'a sarılarak gidermeye çalışan acılı anne, "Oğlum beşik sayesinde hayatta kaldı. Olay sırasında uykusundan uyanmadı bile. Uyanıp hareket etseydi belki ölürdü. Şimdi o beşik yok ama buradan bulduğumuz eski bir beşikte onu uyutuyoruz. Yaşadıklarımı düşününce aklımı kaybedecek gibi oluyorum. O günden sonra düzgün uyuduğum olmadı. Sürekli kızımın ikiye bölünmüş cesedi geliyor gözlerimin önüne. Ne yaptığımı bilmiyorum. Tüm acılara rağmen çocuklarım için ayakta kalmaya çalışıyorum. Bize bunu yaşatanlardan elbette hesap soracağız." diye konuştu.
