Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında şehit olan Yeni Şafak gazetesi foto muhabiri Mustafa Cambaz, memleketi Batı Trakya'daki Menetler köyünde anıldı. Gümülcine seçilmiş müftülüğünün desteğiyle, şehit gazeteci Mustafa Cambaz'ın doğduğu yer olan Gümülcine'ye bağlı Menetler köyünde yaşayan ailesi tarafından okutulan mevlide Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) Başkanı ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Kozlukepir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet ve azınlık kurumlarının temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. BTTADK Başkanı Şerif, mevlidin ardından yaptığı konuşmada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün ve 15 Temmuz darbe girişiminin, İslam alemini bölerek Müslümanları dünya üzerinde ikinci sınıf insan konumuna getirme çabalarının bir parçası olduğunu belirterek, “Ancak, 15 Temmuz’da Türk halkı büyük bir cesaret, özveri ve kararlılıkla karşı çıkarak bu menfur planların gerçekleşmesine izin vermedi.” dedi. Darbe girişimi sırasında 251 vatandaşın şehit olduğunu, binlercesinin de yaralandığını anlatan Şerif, “Bunlar arasında bir de Batı Trakyalı var, Mustafa Cambaz. Mustafa Cambaz bundan sonra Batı Trakya’da doğup büyüyen insanların gururu olacak. Mustafa Cambaz’ın şehit olmasına belki akrabaları üzülür ama ben bundan şeref duyuyorum, gurur duyuyorum. Bundan sonra gelecek olan insanlar birlerce yıl bu olayı konuşacak ve yazacak. Peygamberimizin 1500 sene önce yaptığı Hendek Savaşı bugün nasıl konuşuluyorsa, Türk milletinin ve İslam aleminin düşünülmesi, hayal edilmesi mümkün olmayan bu işgal girişimine karşı verdiği kahramanca mücadele de binlerce yıl konuşulacak ve kitaplarda okunacak. Ve orada Mustafa Cambaz’ın ismi de geçecek.” diye konuştu. Şehit Mustafa Cambaz'ın kardeşi Ali Cambaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aradan iki yıl geçmesine rağmen kardeşi Mustafa’nın yokluğunun acısının hala dinmediğini belirterek, “Herkes ölmedi diyor, ancak onlar öldü. Gelin, ölüp ölmediklerini bir de anne ve babalarına sorun. Onlar artık sadece anılarımızda yaşıyor.” dedi. Annesi Ayşe Cambaz'ın, televizyonlarda oğlunun adını her duyduğunda gözyaşlarına boğulduğunu, daha önce esprili olan babası Ahmet Cambaz’ın ise oğlu Mustafa’nın şehadetinden sonra içine kapandığını anlatan Cambaz, “Annem, bugün televizyonda 15 Temmuz haberlerini izlerken fenalaştı. Doktor getirmek zorunda kaldık. Babam ise içine kapandı, kimseyle konuşmak istemiyor. Bu acı, bu yokluk bir gün değil, iki gün değil, onu unutamıyoruz.” ifadelerini kullandı. Cambaz, kardeşi Mustafa’nın, haksızlığa tahammül etmeyen, atak, cesur ve biraz da pervasız biri olduğunu belirterek, darbe gecesi olayı duyar duymaz sokağa çıkarak darbecilere karşı yer aldığını söyledi. Cambaz, “Öyle tahmin ediyorum, hani, tekrar dirilse ve yine böyle bir olay yaşansa bu defa hiç düşünmeden daha önce giderdi. O, çocukluk yıllarından itibaren hep böyle bir kişiydi. O, benim ve tüm ailemizin kahramanı. Biz onu ve tüm şehitlerimizi artık anılarımızda yaşatıyoruz. Onlar unutulmamalı. Mustafa’nın her yıl mutlaka bu şekilde ve özellikle doğup büyüdüğü köyünde anılması bizim için çok önemli.” diye konuştu. Aslen Batı Trakyalı olan Mustafa Cambaz, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Çengelköy'de darbeci askerler tarafından göğsünden vurularak şehit edildi. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu ve Halkla İlişkiler Bölümü mezunu olan Cambaz, Yeni Şafak gazetesinde foto muhabiri olarak görev yapıyordu. 53 yaşında şehit olan Mustafa Cambaz, Selçuklu ve Osmanlı mimarisi üzerine fotoğraf belgeleme çalışmaları yaptı. Cambaz'ın, "Türkiye Ulu Camileri' adlı bir de kitabı bulunuyor.