Kayseri'de bir kolejde düzenlenen söyleşiye katılan Aziz Yıldırım'ı okul bahçesinde öğretmenler ve öğrenciler Fenerbahçe Marşı'yla karşıladı. Öğrencileri selamladıktan sonra okulun konferans salonundaki söyleşiye geçen Yıldırım, burada öğrencilerden gelen soruları cevapladı. Alex de Souza'nın Ekim 2012'de takımdan gönderilme sebebinin ne olduğu sorusu üzerine Yıldırım, Brezilyalı futbolcunun Fenerbahçe'de yaşadığı sürece ilişkin açıklamalarda bulundu. Alex'in Türkiye'ye geldiği ilk seneler iyi performans sergilediğini ama daha sonra sorunlar yaşadığını ifade eden Yıldırım, "Türkiye Alex'i tanımazken ben, Mahmut Uslu Bey, yönetimdeki diğer arkadaşlar Alex'in menajeriyle konuşarak o zaman Nobre'yi aldık, onu alırken Alex'in pazarlığını da yaptık. Eşi doğum yapacağı için 6 ay sonra getirdik ama menajeriyle ocak ayında anlaştık. Bazı insanlar yazılar yazdılar, 'Alex Türkiye'ye gelmez, insanları kandırıyorsunuz' diye. Sonra Alex Türkiye'ye geldi. İlk başta gayet faydalıydı. Belli bir noktadan sonra sıkıntılar yaşandı. Daha sonra sizin büyükleriniz tarafından statta yuhalandı. 50 bin taraftar, sizin gibi Fenerbahçe taraftarı tarafından yuhalandı. Bir tek Aziz Yıldırım ayağa kalktı ve alkışladı." şeklinde konuştu. Bu olayların ardından sezon sonunda sözleşmesi biten Alex'in Almanya'nın Herta Berlin takımına transfer olmak isteğini kendilerine illettiğini anlatan Yıldırım, şöyle devam etti: "Mahmut Uslu, Ali Yıldırım, Murat Özaydınlı onunla ve menajeriyle devamlı görüşmeler yaparak Herta Berlin'in vereceği ücretten daha fazlasını vererek kulüpte kalmasını sağladılar. Daha sonra Aykut Kocaman teknik direktör oldu ve bizim başımıza 3 Temmuz olayı geldi. Biz yokken aralarında sürtüşmeler oldu. Aykut hoca kendi sistemine uymadığı için bazen oynatmadı, bazen oynattı. Biz Metris'ten geldikten sonra bu soğukluğu gördük. Bir gün Kasımpaşa ile deplasmanda oynarken Alex ilk 11'de oynadığı halde iyi oynamadı diye hoca tarafında dışarı çıkartıldı. O da hocaya tavır koydu. Teknik direktör Aykut Kocaman da bize Alex'le çalışamayacağını ifade etti. Bunun üzerine Alex ertesi gün kulübe geldi, konuştuk. Ben 'Ne istiyorsun' diye sorduğumda 'Ben memleketime gitmek istiyorum' dedi. Biz de alacaklarını ödedik ve memleketine gönderdik. Biri teknik direktör bizim sorumlumuz, diğeri kulübe hizmet eden bir sporcu. Seçim hakkı kullanılırken kendimize yakın olan, kulübü temsil edeni koruma adına gerekli olan tedbirleri alırsınız. Bizde öyle yaptık. Aykut hocayı tuttuk, Alex'i gönderdik. Alex'i göndermeseydik antrenmana da alınmayacaktı, Dereağzı Tesisleri'nde antrenman yapacaktı, her gün problemler yaşanacaktı. Medyaya yanlış bilgiler verilecekti, Fenerbahçe Kulübünde büyük bir kaos olacaktı." Alex gittikten sonra Fenerbahçe'nin UEFA'da son 4'e kaldığını anımsatan Başkan Yıldırım, "Bizde kaide, genel düşüncemiz daima kulübe yardım eden ve kulübün yanında olan insanları korumaktır. Alex'i bu kadar büyütmeyin, eğer o kadar büyük olsaydı şu ana kadar bir takım çalıştırırdı, bir yere sportif direktör olurdu. Bu kulüpten Canlar, Lefterler, Cihatlar şarkılarını söylediğimiz insanlar gelip geçmiştir. Biz de gelip geçiciyiz ama bundan sonra da iyi oyuncular transfer etme mecburiyetimiz var. Onu da yapacağız." ifadelerini kullandı. - "Takviye şart" "Sezon sonunda Fenerbahçe'nin dördüncü yıldızı takamaması durumunda takımın ve teknik direktörün değişeceğine dair haberler var, bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?" sorusuna Yıldırım, "Önümüzde biliyorsunuz 2 ay sonra Fenerbahçe başkanlık seçimi var. Bu seçimden sonra başkan olacak kişi buna karar verecektir. Şahsımla ilgili soruyorsan bu soruyu, benim böyle bir düşüncem yok. Yalnız takviye yapmak şart. Biz de takviye yapacağız." karşılığını verdi. - "Yerli oyuncunun az olmasından dolayı yabancı oyuncuya ihtiyaç duyuyoruz" Başkan Yıldırım, "Genç Türk oyuncuların takımlarda şans bulabilmeleri için yabancı oyuncu sayısında sınırlamaya gidilmeli mi?" sorusu üzerine de Türk sporunun yeniden yapılanması gerektiğini belirtti. Amatör liglere önem verilmesi gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti: "Bütün belediye takımlarının, Adaletspor, İSKİ Spor, bunun gibi ismi olan devlet kurumlarına bağlı bütün takımların ligden çekilmesi lazım. Yalnız gençlik spor ve sportif AŞ olarak kurulan kulüplerin kalması lazım. Bölgesel ligler, amatör liglerin önem verilerek buraların ayağa kaldırılması lazım. Ondan sonra yabancı oyuncu sayısının azaltılması gerekiyorsa onu yapmak lazım. Şu anda bizde yerli oyuncunun az olmasından dolayı yabancı oyuncuya ihtiyaç duyuyoruz. Her sene ancak bir takım şampiyon olabiliyor. Hepimiz şampiyon olacağız diye tutturmazsak, alttan gençleri yetiştirmeye başlarsak, bunu da Türkiye çapına yayarsak o zaman gelecekte bizim Türk gençleri daha çok yer alırlar. Bu sistemle bunun hiçbir zaman olamayacağını buradan söylemek isterim."