Şanlıurfa'daki kamplarda misafir edilen Suriyeliler, bir bayramı daha vatanlarından ve sevdiklerinden uzakta geçirecek olmanın hüznünü yaşıyor. Suriye'de yaklaşık 8 yıldır yaşanan iç savaşta binlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca insan da başta Türkiye olmak üzere yakın ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Türkiye'de gösterilen misafirperverlikten duydukları memnuniyeti sık sık dile getiren Suriyeliler, özellikle dini bayramlarda yakınlarından ve vatanlarından uzakta olmanın burukluğunu yaşıyor. Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesindeki yaklaşık 23 bin kişinin yaşadığı Geçici Barıma Merkezi'nde kalan Suriyeliler de Kurban Bayramı'nı vatanlarından uzakta kutlayacak olmanın üzüntüsünü duyuyor. Suriyeli 95 yaşındaki Muhammed Abit, AA muhabirine yaptığı açılamada, kendilerini evlerine kabul eden Türk halkına teşekkür etti. Ömrünün 88 yılını doğup büyüdüğü Suriye'de geçirdiğini ancak çıkan iç savaş nedeniyle evinden uzakta kaldığını anlatan Abit, şöyle konuştu: "Biz çok büyük bir aileyiz. Suriye'de günler öncesinden bayram hazırlığımızı yapardık. Bayramda akrabalarımız ve dostlarımız evimize gelerek bayramımızı tebrik ederlerdi. Şimdi her birimiz bir yerdeyiz, bu bizim için zor bir durum. Türkiye'de çok mutluyuz, çok iyi ağırlanıyoruz ama yine de gönlümüz bayramı kendi ülkemizde kutlamaktan yana. Çok yaşlandım ve fırsat olursa ömrümün son dönemini kendi vatanımda sevdiklerimle beraber geçirmek istiyorum." - "Allah'tan isteğim vatanımızda güzel bayramlar yaşamak" Suriyeli 68 yaşındaki Habse Abit ise ülkesindeki bayramları özlediğini ancak yine de Türk insanının gösterdiği yakınlığın bu özlemlerini bir nebze de olsa unutturduğunu söyledi. Suriye'de bayramlarda ülke içi ve dışındaki tüm yakınlarının evlerine geldiğini ve bir arada mutlu olduklarını anlatan Abit, "Türkiye'de mutluyuz ama eski bayramlardaki gibi tüm sevdiklerimizle bir araya gelemiyoruz. Şimdi çocuklarımın hepsi ayrı ülkelerde veya farklı şehirlerde yaşıyor. Allah'tan isteğim yine eskiden olduğu gibi vatanımızda güzel bayramlar yaşamaktır." diye konuştu. Yunus el Yunus da yaklaşık 7 yıl önce 60 kişilik ailesi ve akrabalarıyla Türkiye'ye sığındıklarını dile getirdi. Ailesiyle çadır kente yerleştiğini ve tüm ihtiyaçlarının karşılandığını ifade eden Yunus, duygularını şu sözlerle aktardı: "Bir süre ailemle çadır kentte kaldıktan sonra, çalışmak ve eğitim almak için 4 yıl önce Almanya'ya gittim. Çünkü Suriye'de tıp fakültesinin 4. sınıfındayken savaş nedeniyle bırakmak zorunda kalmıştım. Tıp öğrencisi olduğumu gösteren bir belge olmadığı için de tarım ile ilgili bir fakülteye kaydımı yaptırdım. Yaklaşık 4 yıl sonra babamın ve annemin rahatsızlığını öne sürerek Türkiye'ye gelebildim. Bu savaş bizi tüm sevdiklerimizden ayırdı. Bayramlarda bile bir araya gelemiyoruz. 4 yıldır Almanya'da sıradan bayramlar geçirdim. Türkiye de bizim vatanımız gibi, Rabbim Türkiye ve Türk insanını her türlü tehlikeden korusun."