<strong>5 yıldır Şanlıurfa sınırında devam eden Suriye’deki iç savaştan kaçan 700 bin kişi Şanlıurfa’ya sığındı. Türkiye'nin değişik kentlerinde toplam 2 milyondan fazla Suriyeli farklı imkanlarla barınıyor.</strong> Savaşın ilk günlerinde “Kısa zamanda geri dönecekler.” diyerek kayıt altına alınmayan Suriyeliler savaşın uzayacağı fark edilince 4 yıl önce AFAD tarafından kayıt altına alınmaya başlandı. Sınırdan Güvenlik güçlerince manuel olarak kaydedilen Suriyeliler, ardından bir randevu sistemi ile Şanlıurfa’da bulunan Göç İdaresi Bürosunda parmak izi ve adres kaydı yapılıyor. Pasaport, Suriye kimliği bulunanlar bu sistemle kayıt edilirken, parmak izi ve muhtardan alınan ikamet belgesi ile geçici oturum kimliği veriliyor. Bu kimlik ile hastane ve diğer Kamu kurumlarından hizmet alabilen Şanlıurfa’da ki Suriyelilerin büyük bölümü ise kayıtsız. Bazılarında kimlik veya pasaport bulunmadığından sözlü beyanı ile kayıt yapılıyor. Göç İdaresi sadece Polisiye olaylarda suçlunun bulunmasına yönelik kayıtları aldığı öğrenildi. <strong>URFA’DA 350 BİN KAYITLI SURİYELİ VAR</strong> Yaklaşık 2 yıldır Şanlıurfa’da kurulan Göç İdaresi bürosu bugüne kadar 350 bin Suriyeliyi kayıt altına aldı. Daha önce AFAD tarafından kayıt altına alınan Suriyelilerin veri tabanı Göç İdaresi sistemine aktarılırken on binlerce verinin silindiği tespit edildi. Daha önce kayıt olan Suriyelerin bir bölümü yeniden kayıt olabilmek için Göç İdaresi Ofisine başvurarak aynı işlemleri yeniden yapmak zorunda kalıyor. Suriyeliler ise Şanlıurfa’da yaklaşık 700 bin civarında Suriyelinin bulunduğunu dile getiriyor. Başta Rakka, Şam, İdlip, Halep, Haseki, Deyrüzzor ve diğer kentlerden gelen hiç kayıt yapma ihtiyacı duymayan yüzbinlerce Suriyeli olduğunu dile getiren Suriyeliler “Suriye’de ki kentlerin büyük bölümü Şanlıurfa’da yaşıyor. Suriye daha sakin bir şehir. Daha ucuz.” diye konuştular. <strong>SİMSARLAR VAR</strong> Göç İdaresi Şanlıurfa ofisinin çevresinde Türkçe ve Arapça bilen simsarların olduğunu aktaran Suriyeliler “Göç İdaresi Ofisindeki görevliler hem Türkçe hem Arapça hem de Kürtçe biliyor. Bazıları tercümanlık yapmak için gelen simsarların tuzağına düşüyor. Evraklarını hazırlamak için para kopartıyor. İstismar ediliyor.” dedi.