Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanAnkara Ticaret Odası tarafından ATO Congresium'da düzenlenen "Ankara'nın En'leri Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada, dört yıllık bir aranın ardından ödül töreninde tekrar birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. 

ATO'nun Ankaralılara, Ankaralı iş adamlarına, esnaflara hizmet veren bir kuruluş olarak çalışmalarını kararlı bir şekilde sürdürdüğünü dile getiren Erdoğan, oda yönetiminin milletini seven tüm kesimleri bir araya getiren çoğulcu yapısıyla ortaya koyduğu gayretleri, elde ettiği neticeleri yakından ve takdirle takip ettiğini söyledi. Erdoğan, "Ankara'nın sadece bürokrasinin değil aynı zamanda üretimin, girişimin, ihracatın, istihdamın ve verginin de iddialı şehri olduğunu ortaya koyan sizlere şükranlarımı sunuyorum." ifadesini kullandı. 

"Böyle bir devletin güçlü bir ordu kurabilmesi ise hiç mümkün değil"

Güçlü ekonominin güçlü devlet olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ekonomisi güçlü olmayan bir devletin altyapı yatırımları da diğer hizmetleri de milleti memnun edecek düzeyde olamaz. Böyle bir devletin güçlü bir ordu kurabilmesi ise hiç mümkün değildir. Peki ekonomi nasıl güçlü olacak? Bunda elbette devletin izlediği politikaların rolu çok büyüktür. Siyaset her alanda olduğu gibi ekonomi konusunda da çok belirleyici ama ekonomi asıl gücünü milletten alır. Milletin çalışkanlığı, üretimi, gayretiyle ortaya çıkardığı katma değerin bir bölümü devletin hazinesine gider. Bu gelirle de devlet temel görevlerini yerine getirir."

"Pek çok kıta, sömürgeci devletlerin pençesinde soyulup soğana çevrilmiştir"

Geçmişten bugüne devletlerin farklı gelir kaynakları olduğuna dikkati çeken Erdoğan, kimi ülkelerin petrol ve doğal gaz gibi yer altı zenginlikleriyle kimilerinin de başka imkanlarıyla ekonomisini güçlendirdiğini vurguladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Günümüzde farklı biçimlerle, farklı şekillerle de bu tür süreçler işliyor olsa da eskiden en vahşi haliyle yürütülen sömürgecilik de önemli bir zenginlik kaynağıdır. Amerika'dan Afrika'ya, Avustralya'dan Asya'ya kadar pek çok kıta, sömürgeci devletlerin pençesinde soyulup soğana çevrilmiştir. Sadece yer altı veya yer üstü zenginlikleriyle değil aynı zamanda insan kaynaklarıyla da sömürülen ve daha acısı katledilen bu kıtaların asli sahipleri hala toparlanabilmiş değildir." değerlendirmesinde bulundu.

"Bölmek isteyenlere fırsat vermeyin"

Ankara'nın tarihte olduğu gibi bugün de bu kültürün en önemli merkezi olmayı sürdürmek zorunda olduğunu ifade eden Erdoğan, buradan taviz verilemeyeceğinin altını çizdi. 

ATO'nun yönetiminde işte bu ışığı ve kararlılığı gördüğünü vurgulayan Erdoğan, "Onun için de Ticaret Odamızın birliğini, beraberliğini, dayanışmasını çok önemsiyorum. Sizi bölmek, parçalamak isteyenler olabilir. Bunlara sakın ha fırsat vermeyin. Çünkü buralar artık bir FETÖ darbesi daha asla yememeli." dedi.

Erdoğan, geçen 15 yılın Allah'ın lütfü ve ihsanı sayesinde, milletle el ele vererek Türkiye'yi her alanda baştan sona yatırımlarla, hizmetlerle donattıkları bir dönemin olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Maalesef yakın geçmişimizi çok çabuk unutuyoruz. Bugün 'döviz üç kuruş yükseldi, akaryakıt iki kuruş arttı, enflasyon yarım puan fazla çıktı' diye karalar bağlayanlar, ancak 15-20 yıl öncesinin Türkiye'sini bilmeyenler olabilir. Ülkemiz ekonomisinin bir gecede yerle yeksan olduğu, dövizin öyle 3-5 kuruş değil, 5-10 kat artığı günlerden biz buralara geldik. Şimdi konuşuyorlar, 'kur şöyle arttı, kur böyle baskı yaptı, kur bilmem nereden gidiyor, nereye geliyor...' Bütün bunları konuşuyorsunuz da bir doların 7 bin 500 liralara çıktığı günleri niye konuşmuyorsunuz? Buralardan işi nerelere çektik, geldik. Şu anda biz güçlüyüz."

"En başta Türkiye yer alıyor"

Geçen 15 yılda Türkiye'nin nereden nereye geldiğini hatırlatmak istediğini dile getiren Erdoğan, "Çünkü hafıza-i beşer nisyan ile maluldür." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin 2003-2016 arasında ortalama yüzde 5,7 büyüdüğünü hatırlatan Erdoğan, bu büyüme oranıyla Çin ve Hindistan gibi ölçeği çok farklı birkaç ekonomi dışında, gelişmekte olan ülkeler arasında en başta Türkiye'nin yer aldığını dile getirdi. 

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Herkesin adeta 'öldük, bittik, tükendik' havasıyla baktığı 2016 yılında dahi yüzde 3,2 oranında bir büyüme elde ettik. Bu yıl ilk iki çeyrekte yüzde 5,2'yi yakaladık. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte çok daha büyük oranlar bekliyoruz. 2017 büyümesinin yüzde 6'dan fazla, muhtemelen yüzde 7 civarı olması kimseyi şaşırtmayacaktır. Yatırımlarda bu yılın ilk üç çeyreğinde yüzde 20'nin üzerinde bir artış elde ettik. Ve sanıyorum yıl bittiğinde tüm zamanların rekorunu kırmış olacağız."

"1 milyon ilave istihdam hedefliyoruz"

Erdoğan, en çok önem verdikleri alanlardan olan istihdam konusunda, aslında çok ciddi bir başarının yakalandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Mesela 2023 yılına kadar 65 yeni organize sanayi bölgesi kurarak, sadece buralarda 1 milyon ilave istihdam hedefliyoruz. Şu anda sayıları 800'e ulaşmış olan araştırma geliştirme ve tasarım merkezlerinin sayısını önümüzdeki yıl sonuna kadar bin 200'e ulaştırarak, istihdamın niteliğini de yükseltiyoruz. Esnaf ve sanatkarlarımızla ilgili sicil affından ÖTV istisnalarına, prim ve kredi desteklerinden mesleki eğitime kadar her alanda çok önemli düzenlemeleri hayata geçirerek bu alanda da güçlü bir alt yapı oluşturduk. Bu örnekleri olabildiği kadar çoğaltmak mümkündür."

"Dövizlerdeki suni şişkinliğin kısa sürede ortadan kalkacağına inanıyorum"

Merkez Bankası rezervlerinin bir dönem çıktığını, sonra bir dönem gerilediğini ancak şimdi yeniden 117 ile 120 milyar dolar arasında bir yere ulaşıldığını ifade eden Erdoğan, Borsa İstanbul'un da rekor üstüne rekor kırdığını bildirdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Döviz kurlarında son günlerde görülen suni şişkinliğin kısa sürede ortadan kalkacağına inanıyorum. Faizler, benim ekonomide en çok muzdarip olduğum alanı oluşturuyor. Katılmıyorum ben, birilerinin faizdeki anlayışına katılmıyorum. Yok bilmem işte 'Borçlarımız var, ödememiz var, şu var, bu var filan, onun için para bulmamız gerekiyor, kaynaklar vesaire o bakımdan bizim yüksek faizle borçlanmamız lazım.' gibi yaklaşımları doğru bulmuyorum. Zira mevduat hesaplarına girecek olanlar bilesiniz ki faiz yarışı ile de girmeyecektir, onlar da güven esaslı yarışa gireceklerdir. Bizim bir defa bunu yakalamamız lazım. En güvenli olan yerler neresiyse vatandaş gelir parasını oraya yatırır."

"Millet devletine de ekonomisine de sahip çıkmıştır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüldüğü gibi 4-5 yıldır maruz kaldığımız onca saldırıya, ayağımıza takılan onca çelmeye, kurulan onca tuzağa, yapılan onca ihanete rağmen hala dimdik ayakta bir Türkiye ve Türkiye ekonomisi vardır. Milletimiz, şartlar ne olursa olsun, devletine de ekonomisine de sahip çıkmıştır." ifadelerini kullandı.

Milletin, 15 Temmuz'daki gibi, terörle mücadelede olduğu gibi gerektiğinde vücudunu ülkesine siper ettiğine vurgu yapan Erdoğan, şunları söyledi:

"Geçmişte 3-5 milyar dolarlık spekülasyonlarla Türk ekonomisini esir alanlar, şimdi bunların 10 katı 20 katı saldırılarla yine netice elde edemiyorlar. Çünkü artık eski Türkiye yok. Çünkü artık biz, bir olan, iri olan, diri olan, kardeş olan, hep birlikte Türkiye olan bir Türkiye var. Ne terör örgütleriyle dize getiriliriz ne silah gibi kullanılan ekonomik şantajlara boyun eğeriz ne kirli operasyonlara eyvallah ederiz. Tarih boyunca bu millete kefen biçenin sonu hep hüsran olmuştur, şimdi de öyle olacak. Bize dışarıdan saldırmayı göze alamayanların içimizden devşirdikleri hainlerin sonu da hep hüsran olmuştur, hüsran olacaktır. Bu milletin mayası sağlam olduğu gibi ihanet tohumları da bizde kök salamaz. Ne kadar boyansa da ne kadar cilalansa da ne kadar sarılıp sarmalansa da evelallah milletimiz, kimin ne olduğunu bir bakışta anlar."

Muhabir: Enes Kaplan-Mehmet Tosun-Selma Kasap-Duygu Yener