Suriye'de milyonlarca sivili yerinden ve yurdundan eden eli kanlı Beşşar Esed rejimi, iç savaşın devam ettiği süreçte yarın 3. kez parlamento seçimlerine giderken, muhalifler ise tüm halkın katılmadığı bu seçimi meşru görmüyor. Esed rejimi, Suriye'de Mart 2011'den bu yana süren iç savaşta, milyonlarca Suriyelinin ülkeyi terk ettiği ve yurt içinde yerinden edildiği bir ortamda, yarın 3. kez parlamento seçimlerine gidiyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle daha önce ertelenen milletvekili seçimlerine, rejimin göçe zorladığı ve yerinden ettirdiği Suriye halkının yarısından fazlası katılamayacak. 2011 öncesi ülke nüfusu 22-23 milyon civarındayken Birleşmiş Milletlerin (BM) verilerine göre, iç savaşta 6,7 milyon Suriyeli ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bu süreçte, 7-8 milyon kişi de yerinden edildi. Ülke topraklarının yaklaşık yüzde 61'ine hakim olan Esed rejimi, seçimleri, kontrolündeki bölgelerin yanı sıra terör örgütü YPG/PKK işgalindeki Haseke ilinde bazı noktalarda düzenleyecek. Askeri muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde ise seçimler yapılmayacak. Sözde farklı kesimlere mensup 250 üyeden oluşan Suriye parlamentosunda, her dönem rejime yakınlığıyla bilinen çok sayıda iş insanı, aşiret lideri ve sözde bağımsızlar yer alıyor. Rejim medyasındaki haberlere göre, seçimlere 1658 milletvekili adayı katılacak. Muhalefet, seçimleri meşru görmüyor Parlamentoyu "savaş meclisi" olarak niteleyen Suriye muhalefeti ise rejimin sadece kendine yakın olan kişilerin adaylığına onay vererek göstermelik seçimler yaptığını düşünüyor. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Nasır el-Hariri, yarın yapılacak seçimleri AA muhabirine değerlendirdi. Hariri, gerçekleşecek seçimlerin "meşru" olmayan bir rejim tarafından icra edildiğini ve geçerliliğinin bulunmadığını dile getirdi. Seçimleri kabul etmediklerini vurgulayan Hariri, "Seçimler, tüm halkın katıldığı, şeffaf bir şekilde icra edilen, sivil toplum kuruluşları ve özgür basının katıldığı, halkın gözetimi altında gerçekleştirilir. Ordunun ve güvenlik güçlerinin müdahalesinden korkunun olmaması gerekir." dedi. Hariri, Esed rejiminin iç savaşın başlangıcından bu yana halkına karşı savaştığına işaret ederken, "Rejim, siyasi ve ahlaki meşruiyetini Suriyelilerin kanını döktüğü ilk anda kaybetti." ifadesini kullandı. Bağımsız seçim kurulu ve bağımsız bir gözetim bulunmadan seçimlerin meşruiyetinin olmayacağını vurgulayan Hariri, Suriye halkının yarısından fazlasının yerinden edildiği için oy kullanamayacağını ve halkın iradesinin sandığa yansımayacağını kaydetti. Hariri, "Seçimlerde adaylığını koyan bazı kişiler, uluslararası yaptırım listelerinde yer almaktadır. Söz konusu kişiler, Suriye halkına karşı suçlara karışmıştır." dedi. "Seçimler göstermelik" Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Abdurrahman Mustafa da seçimlerin yapılmasına tepki gösterdi. Esed rejiminin düzenlediği seçimlere "tiyatro" benzetmesi yapan Mustafa, "Esed rejimi, göstermelik seçimleri düzenleyerek siyasi süreçten kaçmaya çalışıyor. Tutukluları, evsizleri, yerinden edilmişleri veya ülkeyi terk edenlerin hiçbirini umursamıyor. Suriye halkının akan kanı umrunda olmadan iktidarda kalmaya çalışıyor." diye konuştu. Mustafa, rejimin yüz binlerce Suriyeliyi öldürerek meşruiyetini kaybettiğini vurgulayarak, "Suriye halkı, yeni bir anayasayla özgür, şeffaf ve adil bir seçimden yana." değerlendirmesinde bulundu. Esed rejimi, daha önce 2012 ve 2016'da benzer seçimlere gitmişti.