Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 32 kişinin hayatını kaybettiği patlamada gözden kaçan detaylar hiç gündeme getirilmedi. Siyasiler seçim endekslisi açıklamalar yaparken nasıl oldu da bombacı bütün barikatları aşarak 32 kişinin ölümüne 100’ün üzerinde kişinin de yaralanmasına neden oldu. Başbakan dahil eylemcinin IŞİD bağlantısının güçlü olduğuna değinildi. Ancak IŞİD hiçbir şekilde bu olayı üstlenmedi. Bu konu da ne olumlu tepki verdi ne de olumsuz bir şey söylemedi. Olayın istihbarat zafiyeti olduğu tartışmaları yaşandı.Şanlıurfa’da son bir yılda 5 bombalı olay oldu. Biri Ceylanpınar’da diğeri Şanlıurfa Mardin Yolu Karşıyaka Sırrın Mahallesi arasında bir başkası Viranşehir’de ötekisi Suruç’ta. Suruç’ta bir değil 3 defa. İlkinde patlatıldı polisler yaralandı. İkincisinde yakalandı. Üçüncüsünde ise 32 can gitti. Şanlıurfa’ya  ne oldu da bu kadar bomba sızdı? Barış ve huzur kenti Şanlıurfa her seferinde uçurumun kenarından döndü. Ancak Suruç’taki 32 kişinin öldüğü patlama Ceylanpınar’da 2 polisin şehit edilmesi neyin göstergesi? SURUÇ’A SGDF’LİLERİ GETİREN 9 OTOBÜSTEN BİRİNDE ARAMA YAPILMAMIŞ Türkiye’nin değişik vilayetlerinden 9 otobüs SGBF Şanlıurfa Suruç’a geliyor. Patlamada yaralanan Eskişehir Üniversitesinden 3’üncü sınıf öğrencisi Çankırılı SGDF’li iddiasına göre Suruç’a gelen 9 Otobüsten 8’i arandı. Ancak bir otobüs aranmadı. İstanbul’dan gelen 3 otobüsten biri olan o otobüsün aranmaması gençler arasında sohbet konusu espri konusu bile olmuş. Eskişehir Üniversitesinden 3’üncü sınıf öğrencisi Çankırılı SGDF’li ”Hatta o otobüsün aranmaması yoldaşlar arasında da konuşuldu. Aranmayan otobüste gelen yoldaşlardan bir kültür merkezi bahçesinde otururken bize ‘Yoldaşlar biliyor musunuz polisler bizim otobüsü aramadı’ dedi. Hatta biz gülüştük şakalaştık bunun üzerine. Patlamadan sonra görüştüğüm arkadaşlar canlı bomba eylemcisinin aranmayan o otobüsten biri olduğunu teyit ettik ”ifadelerini kullandı. PATLAMADAN ÖNCE BİR SES GELDİ HERKES ORAYA BAKTIĞI SIRADA ASIL PATLAMA OLDU Eskişehir Üniversitesinden 3’üncü sınıf öğrencisi Çankırılı SGDF’li bir başka iddiası da Suruç Amara Kültür Merkezi İçinde basın açıklaması sırasında patlayan bombadan önce de bir fünye patlar gibi ses duyduklarını o an herkes o sese baktığı sırada asıl bombanın patlatıldığını aktardı. Haber sitelerine düşen o görüntüler incelendiğinde de o sesin çok bariz duyulabileceğini anlatan Eskişehir Üniversitesinden 3’üncü sınıf öğrencisi Çankırılı SGDF’li “Ben ön taraftaydım. Önce Tık diye bir şey duyduk. Sanki fünye gibi. Belki de pimini çekmesinden gelen bir sesti. Her kes o sese dönmesiyle patlama bir anda oldu. Şimdi elim kolum her tarafım yara içinde. Babam olayı duyar duymaz Çankırı’dan geldi. Mehmet Akif İnan Eğitim Araştırma Hastanesinde kafamın yüzümün her tarafı sarıldı. Yanıklar var. Kollarımda da öyle. Anlamadık gitti. Nasıl oldu. Hiç aklımız almadı bu olayı” dedi. BOMBAYI PATLATAN IŞİD’Çİ Mİ DHKP-C’Lİ Mİ? Eylemin çok profesyonel olması ve hiçbir istihbarat birimine takılmaması eylemcinin IŞİD’ci olma ihtimalini zayıflatıyor. Ancak başbakan dahil hemen her siyasetçi bombacının IŞİD bağlantısının güçlü olma ihtimali üzerinde durdu ve o yönde açıklamalar yaptı. Fakat eylemin çok profesyonel olmasına rağmen, eylemcinin de bütün istihbarat birimlerini atlatıp korunaklı ve aramaların yapıldığı kültür merkezine kadar girmesi DHKP-C’li olma ihtimalini akla getirmesi gerekirken nedense hiç kimse bunu akla getirmedi. Oysa bu eylem Sabancı suikastçısının eylemine de İstanbul Adliyesi'nde şehit edilen savcı Mehmet Selim Kiraz’ın eylemcisinin bütün istihbarat birimlerini atlatarak hedefine uluşmasına çok benziyor. Tek fark bunun canlı bombacı olması. Benzerliği istihbarat birimlerini çok iyi atlatmış olması ve hedefine yada eylemini amacına ulaştırmış olması. Terör ve istihbarat uzmanları çok iyi bilir ki DHKP-C’yi çökertmek, eylemlerinin önüne geçmek ve önlemini almak çok zordur. Çünkü DHKP-C dinlemelere ve teknik takibe takılmamak için teknolojiden uzak durur. Bilgisayar kullanmaz, cep telefonundan uzak durur. Flaş bellek bile taşımazlar. Elektrikten uzak durduğuna dair terör ve istihbarat uzmanlarının görüş beyan ettikleri de olmuştur. Bu arada  İstanbul'un Sultangazi ilçesinde yer alan Gazi Polis Merkezi'ne İbrahim Çuhadar adlı DHKP-C üyesinin 11 Eylül 2012 tarihinde düzenlediği canlı bomba eylemi sonucunda 1 polis yaşamını yitirdi, 4'ü polis 7 kişi de yaralanmıştı .Öte yandan 6 Ocak 2015 tarihinde İstanbul'da Sultanahmet'teki İstanbul Turizm Şube Müdürlüğü'ne düzenlenen canlı bomba saldırısı sonucunda 1 polis yaşamını yitirdi ve 1 kişi yaralandı. Eylemi DHKP-C üslenmiş ve canlı bombanın Elif Sultan Kalsen olduğunu iddia edilmişti BİR PAZARLIK MI SÖZ KONUSU? DHKP-C’nin dış bağlantıları olduğu her zaman dile getirilmesinden yola çıkarak Suruç eyleminde eylemi yapanın kim olduğu bir tarafa bırakılırsa eylemcinin taşeron olma ihtimali yüksek. Bazı kesimlerin yada yurt dışı, yurt içi bağlantıları olanların bir pazarlık sonucu mu Suruç’taki eylemi gerçekleştirdiğini akıllara getiriyor. Pazarlığı Suruç patlamasıyla başlatıp Ceylanpınar, Adıyaman, Diyarbakır ve Kilis sınırında bir astsubayın şehit edilmesine kadar götürdükleri yönünde vatandaşların düşünmesi dikkat çekiyor. Vatandaşlar çarşı pazarda “Bu işin içinde bir pazarlık var. Bütün bunlar bunun için yapılıyor” şeklinde konuşuyor