Türkiye'nin Taşkent Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Türkiye'nin terörle ve terör örgütleriyle mücadele konusundaki kararlılığının tam olduğunu belirtti.​

Büyükelçi Şen, düzenlediği toplantı ile Özbekistan'da faaliyet gösteren yerli ve yabancı basın mensuplarına Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı hakkında bilgi verdi.

PYD/PKK'nın 35 yıldır Türkiye'de yaptığı eylem ve saldırılarla binlerce sivili katlettiğini belirten Şen, "Türkiye milli güvenliğine tehdit oluşturan ve bölge halkını kendi kontrolü altına alıp, onlara eziyet eden ve ezmekte olan bu örgüte karşı Zeytin Dalı Harekatı'nı yürütmektedir." dedi.

Şen, Afrin bölgesinin Suriye'nin kuzeyinde devletin işlemez hale gelmesi dolayısıyla oluşan güç boşluğundan yararlanan PYD/PKK terör örgütü unsurlarının eline geçmesinden sonra Türkiye'ye birçok terör saldırısı yapıldığını, Türkiye'de yapılan başka terör saldırıları için de Afrin bölgesinin bir üs olarak kullanıldığını belirtti.

Şen şöyle konuştu:

"Türkiye'nin terörle, terör örgütleriyle mücadele konusundaki kararlılığı tamdır. Türkiye uluslararası alanda bu çerçevede ortaya konulan çabalara en başından beri tam destek vermektedir. Türkiye'nin, sınırında herhangi bir terör örgütünün mevcudiyetine müsamaha göstermesi söz konusu değildir. Terör örgütlerinin varlığı, Türkiye'nin ulusal ve sınırlarının güvenliğini tehdit etmektedir. Afrin bölgesinde konuşlanan PKK/PYD-YPG terör örgütü unsurlarının gerek dost ve kardeş bölge halkı gerekse sınırlarımıza yakın yaşayan halkımızın can ve mal güvenliğine yönelttiği tehlike son dönemde artan taciz atışları ve saldırılarla çok ileri düzeye varmıştır."

Türkiye'nin Suriye'de barışın ve kalıcı bir siyasi çözümün sağlanması için diplomatik, siyasi ve uluslararası çabalarını sürdürdüğünü kaydeden Şen, Türkiye'nin belirli bölgelerde barışın sağlanması için Astana süreci kapsamında Rusya ve İran ile çalışmalar yaptığını söyledi.

- 2017'den beri 700'e yakın taciz ve saldırı

Şen, geçen seneden beri Afrin'den Türkiye'ye 700'e yakın taciz ve saldırının gerçekleştirildiğini, PYD/PKK terör unsurlarının yanı sıra bölgede bulunan DEAŞ unsurlarının da Türkiye'ye ve diğer ülkelere geçerek terör faaliyetlerinde bulunduğunu, bu harekatın aynı zamanda bölgeyi DEAŞ unsurlarından da temizlemeyi amaçladığını dile getirdi.

Türkiye'nin, bu harekatın başlatılmasından önce ve başladıktan sonra uluslararası toplumu bilgilendirdiğini dile getiren Şen, harekatın planlanmasında ve icrasında TSK tarafından sadece terör unsurları ile onlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçlerinin hedef alındığını, sivil halkın zarar görmemesi için alınan tedbirler kapsamında bugüne kadar harekat sahasında sivil halktan hiçbir kaybın yaşanmadığını belirtti.

Öte yandan PYD/PKK unsurlarının başka tarih ve başka yerlerde çekilmiş fotoğraflarla Türkiye'ye karşı kara propaganda çalışması yürüttüğünü kaydeden Şen, bu unsurların ayrıca sivilleri canlı kalkan olarak kullanmaya çalıştığını ama TSK'nın bu tuzaklara düşmediğini vurguladı.

Şen, Türkiye'de bulunan ve kendi memleketlerine geri dönmek isteyen Afrin kökenli Araplar, Kürtler ve Türkmenlerin de bu harekatın başarı ile tamamlanmasını beklediğini kaydederek, yerel halkın büyük sevgi gösterdiği TSK'nin orada savaşmak için değil, sivil halka barış ve huzur getirmek için bulunduğunu ifade etti.