Adana, Adıyaman, Ankara, Balıkesir, Çorum, Düzce, Hatay, Mersin, Ordu, Samsun, Sivas, Şanlıurfa’dan gelen 400’ü aşkın köy ve mahalle muhtarı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın misafiri olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde verilen iftar yemeğinde ağırlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar öncesinde muhtarlara hitaben bir konuşma yaptı

“TERÖRLE MÜCADELEDE VE 15 TEMMUZ'DA VERDİĞİMİZ TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE YÂD EDİYORUM”

Konuşmasının başında, dün Şırnak Şenoba’daki helikopter kazasında, aralarında Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın da bulunduğu şehit olan 13 askere ve ayrıca Lice’deki operasyonda şehit düşen 3 askere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı temennilerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “23. Sınır Tümen Komutanlığı görevini yürüten Tümgeneral Aydın’ı, Kayseri Komando Tugay Komutanı olduğu dönemde gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişimine karşı sergilediği güçlü duruşla da hatırlıyoruz. 15 Temmuz’da da güçlü bir duruşu olmuştu. Kato dağındaki operasyonları yöneten Tümgeneral Aydın, buradaki başarısıyla da, gerçekten çok kıymetli bir komutan olduğunu göstermiştir. Ülkemizin bundan sonra vereceği mücadelelerde de önemli görevler üstlenmesini beklediğimiz bu komutanımızın ve diğer askerlerimizin kaybından dolayı fevkalade müteessirim.”

Bugün ay yıldızlı bayrağın altında özgürce nefes alınıyor, minarelerden 5 vakit ezan okunmaya devam ediyor ve geleceğe güvenle bakılabiliyorsa; bunun şehitler, gaziler ve onların yolundan giden kahramanlar sayesinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın, 1992’de henüz bir üsteğmenken yazdığı, “Hanke’ye Ağıt” isimli şiirini paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir hafta önce Kato Dağı’nda operasyonda iken kendisiyle yaptığı telefon görüşmesinde şehit Aydın’ın, “Sayın Cumhurbaşkanım, bizim bu mücadelemiz, sadece burası için değil. Buralarda zafere ulaştığımızda İstanbul’da Ankara’da ve yurdumuzun dört bir yanında da zafere ulaşacağız” dediğini aktardı ve “Mücadelesiyle milletimizin umutlarımızı yeşerten komutanımızın ruhu şad, mekânı cennet olsun. Bir kez daha, terörle mücadelede ve 15 Temmuz’da verdiğimiz tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum” diye ekledi.

“VATAN TOPRAKLARIMIZA EL UZATMAYA CÜRET EDENE DÜNYAYI DAR EDERİZ”

Vatan topraklarının her bir karışının namusumuz olduğunu ve buna el uzatmaya cüret edene dünyayı dar edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütleri üzerinden ülkemizi bölmeye, milletimizi parçalamaya çalışanlara, hamdolsun bugüne kadar aman vermedik, inşallah bundan sonra da vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu güçlü duruşun bir bedeli olduğuna; şehit ve gazilerin verildiğine işaret etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama emin olun, hiçbir şehidimizin kanını yerde, geride bıraktıklarının ahını havada koymuyoruz. Hiçbir gazimizin yaptığı fedakârlığı karşılıksız bırakmıyoruz. Sadece son 2 yıl içinde, sınırlarımız içinde ve dışında yaptığımız operasyonlarda 10 bin teröristi etkisiz hâle getirdik. Buna karşılık, dün Lice’de ve Şenoba’da verdiklerimizle birlikte 945 şehidimiz var. Aynı dönemdeki operasyonlarda 8 bin 300 silah, 1 milyon 275 bin mermi, 360 ton patlayıcı madde, 18 bin el bombası ve el yapımı patlayıcı ele geçirildi. Şimdi soruyorum sizlere: Bir orduyu baştan sona donatacak kadar büyük miktarlardaki bu silahları, bu mühimmatı terör örgütlerine verenlerin amacı nedir? Kimse kimseyi kandırmasın; amacın Türkiye’yi bölmek, parçalamak, bölgemizdeki diğer pek çok ülkenin başına gelen felaketlere maruz bırakmak olduğu gün gibi aşikârdır. Terör örgütleri, bu kirli hedeflerin sadece maşalığını yapıyor. Devletimiz, her kademesine sızmış hainlerden temizlendikçe, terörle mücadelede elde ettiğimiz başarılar da artıyor. Geriye doğru dönüp baktığımızda, terörle mücadelemizin niçin arzu ettiğimiz şekilde ilerlemediğini çok daha iyi görüyoruz.”

“FETÖ'NÜN YURT DIŞINDAKİ AĞABABALARININ DA PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”

‘Hırsız içeriden olunca kapı kilit tutmaz’ atasözüne atıfta bulunarak, FETÖ ve PKK için çalışan hainlerin, ülkeye verdikleri zararın yanında, terörle mücadeleyi de baltaladığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suçüstü yakalandıkları hâlde mahkemelerde şimdi ne diyorlar? ‘Görmedim, duymadım, söyledim’ diyerek 3 maymunu oynayan FETÖ’cüler, kendilerini bekleyen acı sondan kurtulamayacaklardır, bunu da açıkça söylüyorum. Siz kimi aldatıyorsunuz, kime bu oyunu oynuyorsunuz? Sen F-16’larla helikopterlerle, tanklarla, modern silahlarla bu milletin üzerine geleceksin, hâlâ ‘görmedim, bilmiyorum, ben yapmadım’ diyeceksin kimi aldatıyorsun? Bütün belgeler, görüntüler, her şey ortada. Yurt dışındaki ağababalarının da peşlerini bırakmayacak, adım adım takip ederek, hak ettikleri akıbete duçar olmalarını sağlayacağız” diye konuştu.

“ARTIK BU ÜLKENİN EKMEĞİNİ YİYİP, ÜLKEYE İHANET ETME DÖNEMİ GERİDE KALDI”

“Artık bu ülkenin ekmeğini yiyip, bu milletin imkânları kullanıp, gizliden gizliye ülkesine ihanet etme dönemi geride kaldı” sözlerine yer vererek, 2015’teki çukur eylemleri ile PKK’nın, 15 Temmuz darbe girişimi ile FETÖ’nün gerçek yüzünün görüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu örgütler, yularlarını ellerinde tutan güçlerle birlikte deşifre olmuşlardır. Açık konuşuyorum: Eğer, kendilerine verilen dış destek olmasa, Türkiye bölücü terör örgütünü de, diğer terör örgütlerini de bu yılsonuna kalmadan eylem yapamaz hâle getirecek imkâna, kabiliyete ve kararlılığa sahiptir” açıklamasında bulundu.

“TOPRAKLARIMIZA EN UFAK BİR TACİZ OLURSA GEREĞİNİ YAPARIZ”

Türkiye’nin güvenliğinin ve geleceğinin sadece kendi sınırları içindeki mücadeleyle mümkün olmadığını vurgulayarak, bir dönem Suriye tarafından terör örgütlerinin saldırıları ile sınıra yakın yerleşim yerlerinde kayıplar verildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı Operasyonunu başlatıp, Suriye’nin kuzeyinden DEAŞ terör örgütünü temizlediklerini ve o toprakları, sahiplerine verdiklerini söyledi.

Türkiye’nin sıkıştırılmasına rağmen bu operasyonu hedefine ulaştırdıklarını, temizlenen bölgelere dönen 100 binin üzerinde Suriyelinin şu anda kendi topraklarında güvenli bir şekilde hayatlarını sürdürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kusura bakmayın dedik, artık göbeğimizi biz kendimiz keseceğiz. Çünkü sizlerle dayanışma hâlinde bunu yapalım dedim olmadı. Şimdi buradan yine söylüyorum; bundan sonra da eğer topraklarımıza oralardan en ufak bir taciz olursa, saldırı olursa, biz sağa-sola bakmadan gereğini yaparız, hiç kimse bundan endişe etmesin” sözlerine yer verdi.

“YÜZÜMÜZE GÜLENLERİN ARKAMIZDA NELER ÇEVİRDİĞİNİN FARKINDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyorsak, önce sınırlarımızın ötesini güvenli hâle getirmek mecburiyetindeyiz. Hem kendi vatandaşlarımızın, hem de bize sığınmış kardeşlerimizin geleceği için bu sorumluluğu üstlenmek mecburiyetindeyiz. Bizden sınırlarımız boyunca gözümüz göre göre bir terör devleti kurulmasına sessiz kalmamamızı bekleyenler kusura bakmasınlar, bizi hiç tanımamış demektir. Geçmişte kurumlarımıza sızmış ihanet çetesi mensupları vasıtasıyla belki bu tür operasyonlar yapabiliyorlardı, ama artık o günler geride kaldı. 15 Temmuz ihanet girişimi daha önce sezdiğimiz, tahmin ettiğimiz, ufak-tefek emarelerini gördüğümüz pek çok gerçeği gün ışığına çıkardı. Karşı karşıya geldiğimizde yüzümüze gülenlerin arkamızda neler çevirdiğinin gayet iyi farkındayız. Elbette bizim önceliğimiz, meselelerimizi siyaset yoluyla, diplomasi yoluyla, görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturmaktır. Ama bunların işe yaramadığı yerde ülkemizin ve milletimizin bekasını korumak için kanımızın son damlasına kadar mücadele etmesini de çok iyi biliriz.”

15 Temmuz’un, kendini tarihe vermeye hazır 80 milyon kahramanın hazır beklediğini gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim bu topraklardan başka vatanımız yoktur, olmayacaktır. Ülkemizi korumak için nereye kadar gitmemiz gerekiyorsa oraya kadar gideceğimizden de kimsenin şüphesi olmasın. İşte bunun için ne demiştim, bir gece ansızın gelebiliriz. Ne zaman, nerede, herhâlde bunu açıklayacak değiliz” dedi.

“TÜM DÜNYANIN HUZURU, GÜVENLİĞİ VE İYİLİĞİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Endişe ve kavgasının sadece Türkiye için olmadığına, bölge ile birlikte tüm dünyanın huzuru, güvenliği ve iyiliği için çalıştıklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle terörle mücadele konusundaki hassasiyetimizin, çağrılarımızın gerisinde bu anlayış vardır. Türkiye’nin sözüne kulak verilmedikçe dünyanın her köşesinde terör eylemlerinin cüreti ve sıklığı artıyor. Son dönemde Afganistan’dan Fransa’ya, Pakistan’dan İsveç’e, Irak’tan Belçika’ya, Suriye’den İngiltere’ye, Filipinler’den Almanya’ya kadar pek çok ülkede kanlı terör saldırıları oldu. Bakınız bu terörü Türkiye’nin sorunu olarak görenler için çok ibretlik bir fotoğraftır işte bu olaylar” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye, 5 bin terör şüphelisini sınır dışı ederken, -bunlar terör şüphelisi, bunları sınır dışı ediyoruz ve haber de veriyoruz- 53 binine ülkeye giriş yasağı koyarken, maalesef bugün eylemlerle sarsılan Avrupa ülkelerinden ciddi bir istihbarat desteği alamamıştır. Tam tersine bu ülkeler Türkiye’nin terör örgütü üyesi olarak bildirdiği isimleri korumuş, kollamış, hatta iltica başvurularını kabul etme yoluna gitmiştir. Almanya bunlardan bir tanesidir, bakın bu kadar açık konuşuyorum. Hatta hatta şu anda birçok NATO’da görev yapan subayları dahi bazı NATO’daki ortaklarımız, müttefiklerimiz iltica taleplerini kabul etmişlerdir. Geçtiğimiz günlerde Amerika’da ırkçı bir terörist sadece ve sadece Müslüman oldukları için iki kadına saldırmışlardır. Aynı terörist, onları korumaya çalışan iki kişiyi de bıçaklayarak öldürmüştür. Amerika bu olayın vahametini, dikkat edin ‘terörist’ olarak suçlamıyor, bunu ‘nefret suçu’ diyerek azaltmaya çalışsa da bu bir terör saldırısıdır. Buna nasıl nefret suçu dersin, böyle bir şey olabilir mi? Ey Amerika, ekonomik olarak dünyada çok büyük bir ülke olabilirsin, ama hak ve adaletler konusuna gelince kusura bakmayın.”

“BATI, TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI SERGİLEDİĞİ ÇİFTE STANDARDI TERK ETMELİ”

ABD’de Ramazan ayında Dışişleri Bakanlığının, ülkedeki Müslümanlara iftar verme geleneğinin bu Ramazan’da iptal edildiğine dikkat çekerek, “Hani nerede, hani ayrımcılık yoktu? Hani siz inanç özgürlüğüne karşı değildiniz? Peki, bu yaptığınız nedir?” sorularını yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bizim de tabii ki bakışımız ister istemez değişiyor. Biz uygulamaya bakarız, lafa değil. Mısır'da sadece dinlerinden dolayı Hristiyanlara saldıranlar nasıl teröristse, Amerika'da sadece dinlerinden dolayı o kadınlara saldıran, onları savunmaya çalışanları da öldüren kişi veya kişiler de teröristtir” diye ekledi.

“Batı ülkeleri teröristlere, terör örgütlerine karşı sergiledikleri bu çifte standardı terk etmeden huzura ve güvene kavuşamayacaklardır” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye, teröristlerle ilgili talepte bulunduğunda, ‘bizde yargı bağımsızdır’ diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışanlar, benzer istekleri bize yönelttiklerinde aynı ilkeyi asla gözetmiyorlar. ‘Bizim vatandaşımız sizde cezaevinde, onu bize verin’; tamam da, önce siz cezaevinde olmayan terörist başını bize bir verin bakalım. Ona 400 dönüm arazi tahsis edeceksiniz, oradan 170 ülkeyi idare edecek, böyle bir terörist, 80 koli dosya göndereceğiz, bütün bunlar elinizde, buna rağmen hâlâ öyle mi-böyle mi deyip zaman kazanmaya çalışacaksınız, böyle bir şey olamaz. Bu aramızdaki itimadı sarsar ve nitekim de sarsıyor. Biz bedel ödüyoruz, 249 şehidimiz var. Bizim 15 Temmuz gecesi, 2 bin 193 gazimiz var, siz bize bunları unutturamazsınız. Kusura bakmayın, bundan sonra her şey karşılıklı; sizin yargınız mı var, bizim de yargımız var. Hepimiz de çok iyi biliyoruz ki terörle ilgili hususlar yargıdan önce siyasetin konusudur ve bir devlet politikasıdır.”

“NAMLUNUN UCU SİZE DÖNDÜĞÜNDE SESİNİZİ DUYACAK KİMSE BULAMAZSINIZ”

“Terör örgütleri ile ilgili siyasetinizi, tavrınızı, tutumunuzu ey dünya, lütfen gözden geçiriniz. İşinize gelen eylemleri yapan terör örgütlerine arka çıkar, silah ve para başta olmak üzere her türlü desteği verirseniz, namlunun ucu size döndüğünde sesinizi duyacak kimse bulamazsınız, bunu da böyle biliniz” çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz teröre çok kurban vermiş, terör yüzünden büyük maddi ve manevi acılar çekmiş bir ülke olarak tüm dünyaya çok geç olmadan bu konuda ortak bir anlayış birliğine varılmasını teklif ediyoruz. Bu çağrımızda samimiyiz ve üzerimize düşenleri yapmaya hazırız” ifadelerine yer verdi.

“DEMOKRASİDE VE EKONOMİDE YENİ ATILIM DÖNEMİNİ NETİCEYE ULAŞTIRACAĞIZ”

16 Nisan halk oylamasıyla birlikte 2013 yılından beri kesintisiz bir şekilde süren seçim ve karmaşa döneminin geride kaldığına dikkat çekerek, önümüzdeki dönemde, önce milletin birikmiş meselelerinin çözümüne yönelik 180 günlük bir kısa vadeli eylem programını hayata geçireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından 2019 seçimlerine kadar olan dönemi en verimli şekilde kullanmanın gayreti içinde olacaklarını ve 2023 hedeflerini güncelleyerek bu yöndeki çalışmaları hızlandıracaklarını belirtti.

“Milletimiz bugüne kadar bize her konuda destek verdi, güç verdi, şimdi sıra bizde. Milletimizin bu fedakârlıklarına, bu gayretlerine karşılık demokraside ve ekonomide yeni atılım dönemini inşallah hep birlikte neticeye ulaştıracağız” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla yaptığı toplantılara da değinerek, “İlk başlarda birileri bizim buradaki muhabbetimizin, kucaklaşmamızın anlamını çözemedikleri için meseleyi çarpıtmaya, hatta işi muhtarlarımıza hakarete kadar vardırıyorlardı. Sonra baktık ki onlar da muhtarlarla toplantı yapmaya başladılar, elhamdülillah iyi bir gelişme değil mi? Çünkü ne kadar bir araya muhtarlarla gelen siyasiler, genel başkanlar, liderler olursa, neticeye ulaşmak da o kadar hızlanır. Açıkçası bundan memnun olduk, hiç değilse bu şekilde muhtarlarımız aracılığıyla ülkemizin ve milletimizin gerçek gündemini, gerçek meselelerini öğrenme imkânına kavuşurlar diye ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.

“SİYASET DÜRÜSTLÜK ÜZERİNE KURULUDUR, YALAN ÜZERİNE DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “16 Nisan halk oylamasıyla kabul edilen Anayasa değişikliğinin ardından yeni bir döneme girdik. Bu yeni dönemde inşallah sizlerle daha yakın bir istişare ve iş birliği içinde olacağız. Her ne kadar bazıları ‘muhtarlıklar kapatılacak’ yalanıyla kafaları bulandırmaya çalıştıysa da, 16 Nisan’da bunlara en güzel cevabı sizlerin verdiğini biliyorum. Muhtarlıklar kapandı mı? Böyle şeddeli yalan olur mu? Anayasayla teminat altına alınmış olan bir muhtarlık müessesesini ‘seçilecek cumhurbaşkanı ertesi gün kapatacak’ diyor; böyle bir şey yok, nasıl bu yalanı da uyduruyorsun? Değerli kardeşlerim, siyaset dürüstlük üzerine kuruludur, yalan üzerine değil. Onun için de yalana müracaat edenlere benim muhtarlarım haddini bildirmelidir. Muhtarlarımız yeni Türkiye’nin inşasında bizim en büyük yardımcılarımız olacaktır. Mahalleler ve köylerden başlayıp dalga dalga ülkemizin tamamını kucaklayacak yeni demokrasi ve kalkınma hamlemiz için hep birlikte çok daha fazla çalışmalı, gayret göstermeliyiz. Yaşadığımız sıkıntılar ne kadar büyük olursa olsun, bu sıkıntıları çıkartanlar ne kadar güçlü olursa olsun asla geri adım atmayacağız.”

Muhtarlara hitaben, “Sizler yerelden başlayan, genele yayılan bir davanın mücadele erlerisiniz, bunu böyle biliniz. Demokrasi sizde başlar ve bilesiniz ki sizde biter. Onun için yükünüzün ne kadar ağır, ne kadar önemli olduğunu bilmenizi özellikle istirham ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlara Cumhurbaşkanlığı Külliyesini teşriflerinden dolayı teşekkür etti ve kendilerinden mahalle ve köylerindeki vatandaşlara selam ve muhabbetlerini götürmelerini isteyerek konuşmasını tamamladı.