Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen anma etkinliğinde konuştu.

Törendeki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları belirtti: 

"Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete irtihalinin 82'nci yıl dönümünde rahmetle yad ediyoruz. Gazi ile birlikte istiklalimiz için mücadele eden ve yeni devletimizi ayakta tutmak için çalışan kurucu kadronun her birini de aynı şekilde şükranla anıyorum. Bu vesile ile bin yıldır bu toprakları vatanımız olarak muhafaza etmek için ter ve kan dökmüş tüm kahramanlarımıza, gazilerimize ve şehitlerimize Rabb'imden rahmet diliyorum. Milletimizin özgürlüğü, devletimizin yaşaması, ülkemizin kalkınması için taş üstüne taş koyan herkesten Allah razı olsun diyorum." 

"Ülkenin imkanlarını milletin istek ve ihtiyaçları için seferber ettik"

Bu tür yıl dönümlerini, anma ve tazim sunma yanında nereden nereye gelindiğinin ve nereye gidildiğinin muhasebesi olarak gördüğünü söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılını bundan 10 sene önce ilan ettiğimiz hedeflerle işte böyle bir fırsata dönüştürmeye çalıştık. Bu tür büyük muhasebelerin aynı zamanda gelecekteki daha büyük hedeflerin de hazırlıkları olduğuna inanıyorum. İstanbul'un fethinin 600'üncü yılı olan 2053'ü ve Malazgirt Zaferi'nin 1000'inci yılı olan 2071'i işte bunun için önemsiyor, yeni vizyonlarımızın nirengi noktaları olarak kabul ediyoruz. Ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesini 'Benim manevi mirasım ilim ve akıldır' diyen Gazi Mustafa Kemal'in arzu ettiği şekilde yürütüyoruz. Gazi'nin bu tavsiyesine uygun şekilde ilim ve akıl yolunda giderek hatırasını yaşatmak yerine onu dogmalaştırmak suretiyle mirasının içini boşaltmaya çalışanları da milletimizin takdirine havale ediyoruz. 

Cumhuriyetin ruhuna uygun şekilde devletin sahibinin millet olduğu gerçeğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadan her alanda insanlarımıza layık oldukları hizmetleri sunabilmenin gayreti içindeyiz. Kendilerini devletin sahibi, milletin efendisi, Batı'nın kölesi olarak gören vesayetçi anlayışla çarpışa çarpışa ülkemizi yeniden tarihiyle ve cihanşümul hedefleriyle buluşturduk. İstiklal Harbi ile topraklarını işgalden kurtaran milletimizin değerleri ve refahı başta olmak üzere tüm hayatı üzerindeki prangaları birer birer kırdık. Ülkenin imkanlarını küçük bir azınlığın hevesleri ve çıkarları yerine topyekün milletin istek ve ihtiyaçları için seferber ettik."

"Demokrasi ve kalkınma yolunda verdiğimiz mücadelenin en yakın şahidi milletimizin ta kendisidir"

Millet, vatan ve medeniyet merkezli bu tarihi mücadelenin kolay olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıllarca bu ülkeyi siyasi ve ekonomik bir avuç elit eliyle adeta babalarının malı gibi kullanmaya alışmış olanlar her yolu ve yöntemi deneyerek üzerimize geldiler. Kendilerine içeride imtiyazlarını kaybetmiş olmanın verdiği kin ve nefretle dolu taraftarlar, payandalar, mankurtlar bulmakta da zorlanmadılar." dedi. 

Türkiye'de son 18 yılında yaşananlara bir de bu gözle bakmak gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Vesayetin sinsi oyunlarının, terör örgütlerinin kanlı saldırılarının, halkımızı ve vatanımızı bölmek için sınırlarımıza yapılan tacizlerin, darbe girişimlerinin, ekonomimize yönelik sabotajların gerisinde hep bu kavga vardı. Türkiye bir asır önce başlattığı İstiklal Harbi'ni yeniden ve daha güçlü şekilde sürdürdüğü için böylesine derin ve alçakça bir kuşatmaya maruz kaldı. Şayet eskiden hep olageldiği gibi ülkemize çizilen o dar sınırların içinde kalsaydık, teslimiyeti reddetmeseydik, milletin değil vesayetin dediğini yapsaydık, bu sıkıntıların hiçbirini yaşamazdık ama o zaman milletimizin yüzüne de bakamazdık ama o zaman kalbini ve gözünü bize yöneltmiş mazlumların dualarını alamazdık ama o zaman yeni nesillere söyleyecek söz bulamazdık. Demokrasi ve kalkınma yolunda verdiğimiz mücadelenin en yakın şahidi ve en büyük destekçisi bizatihi milletimizin ta kendisidir. Allah şahittir ki 'Ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, millet bölünmeyecek, vatan parçalanmayacak, ülkemiz büyüyecek, devletimiz güçlenecek.' derken hep samimiydik."

"Ekonomide dünyanın ilk 10'una girmeyi başaracağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazi'nin tavsiyesine uygun şekilde ilim ve akıl yolundan giderek hatırasını yaşatmak yerine onu dogmalaştırmak suretiyle mirasının içini boşaltmaya çalışanları milletimizin takdirine havale ediyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye bir asır önce başlattığı İstiklal Harbi'ni yeniden ve daha güçlü sürdürdüğü için böylesine derin ve alçakça kuşatmaya maruz kaldı." şeklinde konuştu.

"Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarının objektif kriterlere göre verildiğini söyleyebilecek kimse çıkamaz." diyen Erdoğan, "Böyle bir iklimde, ekonomide yaşadıklarımızın kendi mecrasının ürünü olduğunu kim iddia edebilir?" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon prangasıyla modern kapitülasyonlara mahkum etmek isteyenlere karşı tarihi bir mücadele veriyoruz." diyerek, "Ekonomide dünyanın ilk 10'una girmeyi başaracağız. Bunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e en büyük armağan olacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.