Utanıyorum! Bunu söylemeye hakkım var mı, bilemiyorum. Ama yine de bütün benliğimle senin tertemiz yüreğine sesleniyorum:

Her türlü sıkıntıya, acıya, bütün zorluklara ve olumsuzluklara rağmen hayat yaşamaya değer. Kin, nefret, hüzün, umutsuzluk, yoksulluk ve yoksunluk ancak sen gülersen baş eğer.

Pencereni, hayatı yaşanılır hâle getiren esintilere aç.
Gününü umuda ayarla göz bebeğim, umudum, geleceğim… Çünkü göz bebeklerinde yarını arayanlar umuda muhtaç.

Senden seni almak için… Seni sevgisiz bırakmak için her türlü çirkinliği yaptık biz. Sen bizim gibi büyüme! Lütfen hiç ama hiç azalmayan yüreğindeki sevgiyi, sevgisiz kalanlarla paylaş.

Sabahı bekler gibi ölümü bekleyen biz hastalar gelsin gözlerinin önüne.
Tutunacak dal, sığınacak liman arayanları düşün. Her şeye rağmen ve her şeye değer bularak seni, sevgini umutla bekleyenleri düşün.

Uzat ellerini hüzünlerimize göz bebeğim, kardelenim, umudum, geleceğim… Kavra bugünümüzü ve acılarımızı. Gömgök gökyüzümüzün kuraklığına yağdır yüreğinin sıcaklığını.

Aç sineni ummanlar gibi; yönünü kaybetmiş gemiler senin limanlarına sığınsın. Sığınsın da dalgalı denizlerde alabora olmaktan, tanımadığı sularda yitip gitmekten kurtulsun senin limanlarında gemiler.

Bak seninle açan çiçeklere, ötüşen kuşlara ve birbirleriyle umudu konuşan arkadaşlara!

Bütün bunlar için bile hayat yaşamaya değer diyorsun, duyuyorum.
Göz bebeklerinde o sevgiyi, ışığı, geleceğimizi görüyorum.

Sen; sabahı bekler gibi ölümü bekleyen hastaları düşün!
Gününü umuda ayarla göz bebeğim, kardelenim, umudum, yarınım…

Gülüşün gül muştusu olsun bize, yüzün güller ormanı!

Biliyorum seni biz ağlattık; hırslarımız, tükenmek bilmeyen taleplerimiz, kinimiz, kıskançlıklarımız, nefretimiz ve kibrimizle. Ama her şeye rağmen umut sensin, sakın üzülme! Çünkü ancak sen yıkayabilirsin bembeyaz tebessümlerinle yeryüzünün karalıklarını.

Her türlü sıkıntıya, acıya, yoksulluklara, yoksunluklara, bütün zorluklara ve olumsuzluklara rağmen sen hayatı yaşamaya değer kılabilirsin.

Şimdi önünde diz çöküyor ve saygıyla bakıyorum göz bebeklerine.
Umudum, yarınım, geleceğim; göz bebeğim, kardelenim…
Pencereni, hayatı yaşanılır hâle getiren esintilere aç.
Yüreğindeki sevgiyi, bizim gibi sevgisiz kalanlarla paylaş.
Gününü umuda ayarla sen;
Bak! Göz bebeklerinde yarını arayanlar umuda muhtaç…

Ve…
Getir Kafdağı’ndan huzuru bize.
Gözlerin gözümüzün ışığı olsun.
Bembeyaz tebessümlerinle dindir acılarımızı.

İçimizdeki kışın baharı sensin.
Sen, yönümüzü umuda döndürensin.
Sakın üzülme kardelen, mahzun olma, sakın incinme!
Gözü yolda olanları, sabahı bekler gibi ölümü bekleyen hastaları düşün.

Bir tek sen yapabilirsin bunu, bir tek sen!
Gününü umuda ayarla kardelen.
Sen göz bebeğim, umudum, yarınım…

İlgili yazılar