Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Prof. Dr. Ali Erbaş, Hatay'da bazı STK'ların temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.

Toplantıda konuşan Erbaş, Hatay'ın farklı inanç, mezhep ve kültürlerden insanları barındıran bir il olduğuna değinerek, "Hatay muhacirlere ensar olması ile öne çıkmaktadır. İlk ensarlığı da bundan 2 bin sene önce Habib-i Neccar'a yapmıştır. Bugün de yaklaşık 500 bin muhacire ensarlık yapıyor." ifadelerini kullandı.

Kanaat önderleri ve STK'ların toplumdaki rolüne işaret eden Erbaş, bu kişi ve kuruluşların toplumda iyiliğin, huzurun teminatı olduğunu kaydetti.

İyilik ve erdem için bir araya gelenlerin güçlü olması halinde fitne ve bozgunculuk için toplananların başarılı olamayacağına dikkati çeken Erbaş, "Bizler, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri olarak bunlarla mücadele etmek zorundayız. Fitnenin ne büyük kötülüklere sebep olduğunu görerek yaşıyoruz. Bunu çocuklarımıza, gençlerimize ve bütün insanlığa anlatmak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.

Erbaş, sorunların çözümü noktasında kendilerinin, STK'ların ve kanaat önderlerinin aktif rol alınması gerektiğini belirterek, bu problemleri ilimle, hikmetle, ferasetle ve dirayetle çözmeye çalışacaklarını bildirdi.

Prof. Dr. Erbaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarında en önemli husus, Allah rızasını kazanmak ve samimi, beklentisiz çalışmalar yapmaktır. Özellikle gençlik konusunda fedakar ve özverili çalışmalar yapmamız gerekiyor. Gençlerin daha sağlıklı bir eğitim almalarını sağlamalıyız. İslam'ın ilkelerine göre onlara rol model olmalıyız. Sağlıklı dini bilgiyi gençlerimize vermeliyiz. Ölçümüz Kur'an ve sünnet. Bu ikisini birbirinden ayırmak İslam'a ihanettir. Böyle bir dini eğitimi vermek için hepimiz el birliği yapmalıyız."