Terör örgütü YPG/PKK'nın zulmü nedeniyle ülkelerinden kaçmak zorunda kalan ve sığındıkları Türkiye'de ağırlanan Suriyeli sığınmacılar, vatanlarının teröristlerden kurtarılacağı günün hayalini kuruyor.

Suriye'deki iç savaştan kaçan çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 30 bin Suriye uyruklu Kürt, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) oluşturulan Şanlıurfa'daki Suruç Çadır Kenti'nde yaşamını sürdürüyor.

Burada kendilerine sunulan imkanlardan dolayı Türkiye'ye minnet duygularını dile getiren Suriyeli Kürtler, topraklarında çatışma olmamasına rağmen terör örgütü YPG/PKK'nın baskı, şiddet ve zulmü nedeniyle evlerine dönemiyor.

Ülkelerinde artık silah ve bombaların yerine barış ve huzurun hakim olmasını isteyen Suriyeliler, Afrin bölgesinde sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla sonuçlanmasını temenni ediyor.

Çadır kentte yaşayan Kürt sığınmacılardan Mehmet Ali Şükrü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü DEAŞ'ın Ayn el-Arap'a (Kobani) saldırması üzerine kaçarak Türkiye'ye sığındıklarını ve uzun süredir burada olduklarını söyledi.

PYD'nin bölgeyi ele geçirmesinin ardından eve döneceklerini düşündüklerini ama terör örgütünün buna fırsat vermediğini anlatan Şükrü, "DEAŞ geldi kaçtık, sonrasında YPG bölgeyi ele geçirdi ama onların da DEAŞ'tan farkı yoktu, her şeyimizi bıraktık ve yıllardır gurbetteyiz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz." diye konuştu.

Suriye'nin bölünmesini istemediklerini belirten Şükrü, "YPG'yi topraklarımızda kabul etmiyoruz. Bunların kimseye faydası yok, onlar olmasaydı zaten Suriye'de savaş çoktan bitmişti belki. Önceden mallarımız, arazilerimiz vardı hepsini aldılar bir şeyimiz kalmadı ama oradan giderlerse biz geri döneriz. Burada iyi durumdayız Allah'a şükür ama ülkemiz teröristlerden temizlenmezse gidemeyiz çünkü onlardan korkuyoruz. Herkes onlardan korkuyor çünkü insanlara her türlü kötülüğü yapıyorlar. Kızlarımız, kadınlarımız var, onlara bir şey yapılmasından korkuyoruz, namusumuzu koruyamamaktan endişe ediyoruz. Nasıl gidelim?" ifadelerini kullandı.

Suriye'de yaşadıkları baskı ve zulüm sonrası eşi ve 5 çocuğuyla Rakka'dan Türkiye'ye gelen Kürt sığınmacı Fatma Zozan da evlerinin savaşta yerle bir olduğunu belirterek, orada çok büyük acılar yaşadıklarını aktardı.

Ülkelerine dönmeyi çok istediklerini vurgulayan Zozan, şöyle devam etti:

"Savaş ve çatışmalar yoğunlaşınca buraya geldik, evimiz yerle bir oldu. Küçük çocuklarımız olduğu için daha fazla dayanamadık. Şehrimiz teröristlerden temizlenirse ve işler yoluna girerse tabii ki dönmek isteriz. Hiçbir şey insanın evinin yerini tutmuyor. Tamam burada güvendeyiz ihtiyaçlarımız karşılanıyor ama vatan başka bir şey. Rakka'da arazilerimiz var her şeyimiz var. Önceden orada DEAŞ vardı insanlara kötü muamele ediyordu. Şimdi PYD-YPG geldi  ama değişen bir şey yok, hala orası sıkıntılı insanlara yönelik bir şey yok, hep yıkmak parçalamak için çalışmalar yapılıyor. O yüzden bu kadar insan evine dönemiyor. Aralarında bir fark olsaydı herkes evine dönmüştü şimdi çünkü orada herhangi bir çatışma yok. Gidenlerden bir sürü şey istiyorlar. Allah'a şükür bu anlamda burada güvendeyiz ve dönmüyoruz."

Münbiç'ten gelen Arap sığınmacı Abdülaziz el-Temem ise ilçelerinin terör örgütü YPG-PKK tarafından işgal edildiğini ve oradaki insanların evlerinden edildiğini vurguladı.

Zeytin Dalı Harekatı sayesinde eve dönüş umutlarının arttığını dile getiren Temem, "Çocuklarımın hayatı için dönemiyoruz, yaklaşık 2 yıldır buradayım. Orada terör var insanlara her türlü işkenceler yapılıyor. PKK her şeyi yerle bir etti, insanları mahvettiler. Bizi bu teröristlerden ancak Türkiye'ye kurtarabilir, hiçbir şeyimiz kalmadı. evlerimiz arazilerimiz talan edildi." dedi.