İHH İnsani Yardım Vakfı Gaziantep Temsilcisi Tuncay Mengilli, vakıf binası önünde yaptığı açıklamada, temel hakları güvence altına almak üzere İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ilan edilişinin üzerinden 71 yıl geçtiğini söyledi.

Mengilli, kendini tüm insani değerlerin merkezi olarak gören Batı'nın bugün yabancı düşmanlığı, Müslüman karşıtlığı ve nefret suçları girdabına girdiğini, dünyanın diğer ülkelerinde sivillere yönelik her türlü ihlalin "güvenlik" perdesi altında meşrulaştırıldığını ifade etti.

Sivil toplum kuruluşları olarak Mısır'a mektuplar yollamaya başladıklarını aktaran Mengilli, "Zindanlarda ciddi şekilde zorluk yaşayan Müslüman kardeşlerimiz her gün işkence görüyor. Gönüllü kardeşlerimizin yazdıkları mektuplarla Mısır zindanlarını mektup yağmuruna tutmaya karar verdik. En azından farkındalığın oluşmasını sağlamaya çalışıyoruz." dedi.

Mengilli, Mısır'da olduğu gibi Doğu Türkistan'da, Suriye'de ve Filistin'de Müslümanlara karşı insan hakları ihlallerinin sürdüğünü belirterek, farkındalık oluşturmak amacıyla kentte düzenlenecek tüm etkinliklere "Ses ver Türkiye" sloganıyla katılım göstereceklerini sözlerine ekledi.

Katılımcılar, daha sonra hazırladıkları mektupları PTT şubesi aracılığıyla gönderdi. 

- Şanlıurfa

Şanlıurfa'da da İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı gönüllüleri de yazdıkları 250  destek mektubuyla PTT Sarayönü Şubesi önünde toplandı.

İHH İnsani Yardım Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atilla, grup adına yaptığı açıklamada, dünyadaki bütün insanların aynı hak ve hürriyete sahip olduğuna inandıklarını söyledi.

İnsan hakkı ihlallerinin dünyanın farklı yerleşim yerlerinde sürdüğünü vurgulayan Atilla, "İnsan Hakları Günü'nde dünyanın insan hakları karnesine bakıldığında özellikle Müslümanların yaşadığı bölgelerin insan eliyle üretilmiş felaketler azalmamış, aksine artmıştır. Bu gidişatı değiştirip karamsar tablodan kurtulmanın yolu, adil bir küresel düzen kurmaktan geçmektedir. Bunun için tüm mazlumların ortaklaştığı sivil dayanışma zamanı gelmiştir. Türkiye'de, bizimle aynı görüşen olan herkesin tepkisini dile getirerek, ses vermesini istiyoruz."

Açıklamanın ardından mektuplar Mısır'a postalandı.