Şanlıurfa'nın Harran ilçesinde, aralarında Suriyelilerin de bulunduğu kadın marangozlar, ahşabı ince ince işleyerek oyuncaklar üretiyor. Her gün erken saatlerde atölyeye gelen kadınlar, önlüklerini giyerek, çocukların en büyük eğlencesi oyuncakları hazırlamak için ter döküyor. Usta marangozlardan mesleğin inceliğini öğrenen kadınlar, Karadeniz ormanlarından ilçeye kamyonlarla getirilen kütükleri, başta hızar ve planya olmak üzere çeşitli iş makinelerinde küçültüyor. Yaklaşık bir yıl önce kurulan atölyede traktörden otomobile, bebekten hayvan figürlerine kadar envaiçeşit oyuncak imal eden kadınların yaptığı ürünler, internet aracılığıyla satışa sunuluyor. - Kaymakam Ayca: - "Hem daha sağlıklı oyuncaklar üreteceğiz hem de bu iş oturursa burada eğitim gören kadınlarımız para kazanmaya başlayacak" - Kadın marangoz Aksu: - "Çok güzel bir iş. Aslında tam kadınlara göre çünkü ince dokunuşlar ve uğraşlar var" - Suriyeli marangoz Elihsen: - "Buraya geldiğimde bu işe odaklanıyorum, kafamı dağıtabiliyorum" Şanlıurfa'nın Harran ilçesinde, aralarında Suriyelilerin de bulunduğu kadın marangozlar, ahşabı ince ince işleyerek oyuncaklar üretiyor. Harran Kaymakamlığı koordinesinde ekonomik durumu iyi olmayan, yaşları 18 ile 40 arasında bulunan 17'si Suriyeli 40 kadın, Aile Destek Merkezi bünyesinde kurulan ahşap atölyesinde bir araya getirildi. Her gün erken saatlerde atölyeye gelen kadınlar, önlüklerini giyerek, çocukların en büyük eğlencesi oyuncakları hazırlamak için ter döküyor. Usta marangozlardan mesleğin inceliğini öğrenen kadınlar, Karadeniz ormanlarından ilçeye kamyonlarla getirilen kütükleri, başta hızar ve planya olmak üzere çeşitli iş makinelerinde küçültüyor. Yaklaşık bir yıl önce kurulan atölyede traktörden otomobile, bebekten hayvan figürlerine kadar envaiçeşit oyuncak imal eden kadınların yaptığı ürünler, internet aracılığıyla satışa sunuluyor. Harran Kaymakamı Temel Ayca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk ve sığınmacı kadınların güçlerini birleştirerek üretime yoğunlaştığını söyledi. Atölyeden güzel işlerin çıkmasının kendilerini memnun ettiğini dile getiren Ayca, zamanla kadınların daha başarılı çalışmalara imza atacağına inandığını belirtti. Asıl amaçlarının üretim kalitesini yakalamak olduğunu vurgulayan Ayca, "Amacımız ahşap oyuncak üretmektir. Çok daha doğal olduğu için zararı yok. Dünyada da aslında piyasası olan, Türkiye'de de yeni yeni popüler olan bir çeşit bu. Bunu burada başarmak istiyoruz. Hem daha sağlıklı oyuncaklar üreteceğiz hem de bu iş oturursa burada eğitim gören kadınlarımız para kazanmaya başlayacak." diye konuştu. - "Ahşap farklı bir dünya" Kadın marangozlardan 23 yaşındaki Meltem Aksu da atölyeye gelen hemcinslerinin hem meslek öğrenmek hem de aile bütçelerine katkıda bulunmak istediğini kaydetti. Ahşabın "farklı bir dünya" olduğuna işaret eden Aksu, "Zaten girdiğin zaman o güzelliğine ve dokusuna kendini kaptırıyorsun. Yaptıkça, öğrendikçe çok daha güzel oluyor. Çok çok fazla ve sayamayacağımız kadar modelde oyuncak yaptık." dedi. Marangozluğun incelik isteyen bir meslek olduğuna dikkati çeken Aksu, "Çok güzel bir iş. Aslında tam kadınlara göre çünkü ince dokunuşlar ve uğraşlar var. İlk başta ön yargılı olarak görülüyor, içine girdikten ve dokunduktan sonra zaten o sizi sarıyor. Kadın dokunuşlarının ihtiyaç olduğu zaten görülebiliyor." değerlendirmesinde bulundu. Suriyeli 37 yaşındaki Gade Elihsen ise yaklaşık 5 yıl önce 5 çocuğuyla Türkiye'ye sığındıklarını söyledi. Ahşap atölyesi sayesinde yaşadığı psikolojik tramvayı atlatma imkanı bulduğunu vurgulayan Elihsen, "Suriye'den geldiğimizde sıkıntılar içindeydik ama burada daha iyiyiz. Çok rahatım, alışabildim. Ülkemden geldiğim zaman kafam çok dağınıktı. Buraya geldiğimde bu işe odaklanıyorum, kafamı dağıtabiliyorum. Bu iş ve imkan sağlandığı için çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. Her Suriyeli gibi bir gün ülkesine dönmeyi hayal ettiğini anlatan Elihsen, ülkesine döndüğünde atölyede öğrendikleriyle oyuncak yapıp satmayı umduğunu sözlerine ekledi.